FETÖ ve Dış Güçlere Karşı, Büyük Türkiye İçin EVET
Ülkemiz ve insanımız 200 yıldır Hasta Adam’lıktan kurtulma ve diriliş mücadelesi veriyor. Peki, Milletimiz gibi dinamik bir toplum neden bu kadar uzun bir süre boynu bükük kaldı? Bunun ilk sebebi, görünen ve ya görünmeyen iç çekişme ve çatışmalar, kavgalar, menfaat guruplarının bir yandan yönetim kadrolarını yanıltırken diğer yandan toplumu kullanması sonucu geri kalmışlık ve uyuşmuşluk adeta tedavi edilemez müzmin bir hastalık gibi yapışmıştı Milletimize..
İhanet çevrelerinin yanında hain olmasa bile korkaklık ve acz içinde, kendine ve Necip Milletimize güven ve itimadı olmayan yönetici kadroları da geri kalmışlığımızı, tam bağımsız Büyük Türkiye hedeflerimize engel oluyorlardı.
Milletimizin ve çağın idrakine uygun bir rejim olan Cumhuriyet kurulmuştu şekil ve ad olarak. Ancak, uzun bir süre tek şeflik, “açık oy gizli tasnif” gibi ayıpların ardından Menderes ve Demokrat Parti ile halkımız nefes aldı. Bu süreç 1960 Askeri Darbesi ile akamete uğratıldı. Ardından, 40 yıla yakın Nurlu Demirel ve 1980 Darbe Süreci, devamında 28 Şubat’ın Karanlık Yılları.. Bu yıllarda ahtapot gibi bünyemize sızan FETÖ İhaneti… Bölücülük ise aleni ihanet. Düşünün, nasıl bir cendere..
15 Temmuz İhanet Darbesi, ihanet kuşatılmışlığımızın zirvesidir.
Bitti mi?
Hayır!...
Malum Ana Muhalefet Lideri Kılıçdaroğlu’nu askeri törenle karşıladı bir Askeri Üs Komutanı Tuğgeneral. Bu adam daha önce FETÖ’den soruşturma geçirmiş. 3-4 ay açıkta kalmış, sonra göreve dönmüş.
Arkasında ne var?
FETÖ önce takipçilerine, sonra köpeği olduğu emperyalizme mesaj veriyor. “Biz hala güçlüyüz.” Bu bir gövde gösterisidir. Devlet kadrolarındaki FETÖ militanlarında ne bir pişmanlık izi ne de geri adım söz konusu. Tam tersi ilginç bir şekilde bilenmeye devam ediyorlar. Bunun en büyük sebebi hala devletteki güçleri.. Jandarma ve TSK ne kadar temizlendi? Düşünün…
İstanbul Başsavcılığı açıklama yapmış. Geçmişteki asker imamlarından biri 50 Kurmay Albayı tespit ediyor. Fotoğraflarından da tek tek teşhis ediyor. Bu adamların hiç biri Bylock kullanmamış. Darbede de sadece iki tanesi kullanılmış. Düşünün.. Tamamına yakını da generallik sırasında. Başka; 800 Bylock’lu askeri personel. Darbede 300’ü kullanılmış. Varın siz yapın hesabın kalanını. Savcılık yeni darbe tehdidi olabileceğini duyuruyor.
Darbeci generaller, cezaevlerinden, 16 Nisan’da yapılacak referandumdan “hayır!” çıkacağını söylüyorlar yakınlarına. Kendilerinin ülkenin yönetimine geleceğini, hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın gideceğini söylüyorlar. Tabii hepsinin aynı şeyi söylemesinin dışarıdaki sinsi ve kalleş FETÖ militan ve sempatizanlarının da açtıkları sahte sosyal medya hesaplarında alçakça iftira ve yalanlarına devam etmelerinin arkasındaki gerçek, halen koordineli saldırılarına devam ettikleridir.
En kötüsü de hala durumun ciddiyetinde olmayan devlet yöneticileri var. Hala menfaatlerinden başka hiçbir şeyi göremeyenler var. Cumhurbaşkanımız Milletimiz için verdiği mücadele gereken desteği görememektedir.
Ey Büyük Milletim, ey büyük gönüllü insanlar. Anadolumun eli nasırlı, yüreği yanık insanları.. Gelin artık ülkemiz daha düzgün bir sistemle yönetilsin. % 25 oy alarak iktidar pazarlıkları ile birileri ülkede oluşturulan kaos ve kargaşadan yararlanmasın. 28 Şubat’ta olduğu gibi ülkemiz soyulmasın. Yerli sanayi ve harp teknolojilerimiz, çaba ve gayretlerimiz akamete uğramasın.
Ey Milletim. Ülkesine ve devletine koşulsuz bağlı ve muhafazakâr değerlerini savunan insanlarının oranı siyasette % 70 gibi büyük çoğunluktur. AKPARTİ’nin oy oranı ortalama % 50, MHP’nin oy oranı ortalama % 14 toplamı % 54. PKK ve HDP baskısından kurtulan insanlarımızdan da % 4-5 oy gelse, toplamda % 65-68 aralığında “EVET” oyu çıkmalıdır.
% 50 “EVET” gereği için yeterlidir. Ancak şahsi kanaatim emperyalist batı ve içerideki hainler için eşik değer en az % 60 olmalıdır. Dolayısı ile “EVET” diyen insanlarımız için son dakikaya kadar çevremizin, insanımızın yönlendirilmesi çok önemlidir. Şer cepheyi ancak % 60 susturur.
Ey Milletim…
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bundan sonra siyasi partileri sandığa giderken birlikte harekete zorlayacağından dolayı, toplumu da bir araya getirecek, Yenikapı Ruhu’nu siyasete yansıtacak bir çözümdür. Bu sistemle batı Cumhurbaşkanımıza nispet yapar gibi, Başbakanı da ayrıca davet edemeyecektir.
Yeni sistemde, CHP’lilerin “Şeriat gelecek, saltanat gelecek, meclis yok edilecek!” yalanları ve iftiralarının tam tersi kurumlarımızın bağımsız ve tarafsız hareket etmesini sağlayacak bir sistemdir. MHP’nden dışlanmışların, sözde küskün ve düşkünlerin ifade ettiği “Eyalet ve ya federasyon gelecek!” iftiraları da yalandır. Alçaklıktır.
Ey Milletim.
Kaoslara “DUR!” demek için, hızlı hareket edecek bir yürütme ve icracı hükümet için, çok başlılığı bitirmek için, bağımsız ve tarafsız bir yargı için, Millet ve devletin daha güçlü olması için referandumda “EVET” demek manevi bir mesuliyettir.
Unutmaki; Milletimiz için “EVET” diyeceksin. Ümmetimiz için “EVET” diyeceksin. Mazlum insanlık için “EVET” diyeceksin.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, devletimize, milletimize ve bizden ümitle istikbal bekleyen insanlığa da hayırlı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.