Îmanın şartı üç değil ki...

Îmanın şartı üç değil ki...

Bir Diyalog toplantısındaki konuşmacıların sözleri, “Polemik Değil Diyalog” isimli kitapta neşredilmiş. Sayın Ahmet Ali Aksoy, internette yayınladığı “Bu Nasıl Bir Diyalog? Bu Gidiş Nereye?..” başlıklı yazıda, Diyalog konuşmacıları içinde bulunan Sayın Hayrettin Karaman’ın sözlerini tenkit etmiş. Hayrettin Bey de Yeni Şafak’ta buna üç yazıyla cevap vermiş…
Meseleyi merak ettim. Polemik Değil Diyalog kitabında Sayın Hayrettin Karaman’ın tenkit edilen o cümlelerini okudum. Ne diyeceğimi merak ediyorsanız hemen söyleyeyim: Cidden şoke oldum.
Gerçi Hayrettin Bey’in sözlerine geleceğim. Ama önce şu îtikâdî gerçeği hep beraber hatırlayalım:
Kur’an-ı Kerim’de A’raf sûresi 158. âyette, “Ey habibim! Ey insanlar, şüphesiz, ben Allah’ın sizin hepiniz için (gönderilen) peygamberiyim de” buyuruluyor.
Bu âyet, Muhammed Aleyhisselam’ın bütün insanlara peygamber olarak gönderildiğini haber veriyor. Dolayısıyla, âhiret kurtuluşuna erebilmek için, bütün insanlar O peygambere ve O’na inzal buyurulan kitaba îman etmek mecbûriyetinde. Kur’an’ın münakaşasız, değişmez, şeksiz-şüphesiz hükmü budur. Bunu bilmek için dînî ilim tahsil etmeye bile lüzum yoktur…
Fakat ne hayret edilecek şeydir ki, Hayrettin Karaman Hoca’mız bahsedilen kitapta şöyle diyor:
“Bütün insanların Müslüman olmaları” dinin, Kur’an’ın hedefi değildir.” (Polemik Değil Diyalog, s. 41)
Hayır! Dinin ve Kur’an’ın hedefi bütün insanların Müslüman olmalarıdır. Çünkü, Peygamberimiz geldikten sonra cennete girmenin ve ebedî cehennem azabından kurtulmanın tek yolu, Müslüman olmaktır. Kur’an’ın böyle bir hedefi yok demek, “Kur’an bütün insanların cennete girmesini istemiyor” demek olur ki, bunun kabul edilir tarafı olmadığı ortadadır.
Hayrettin Hocamızın bir sözü de şu: “Kur’an’ı Kerim’de Ehl-i kitapla ilgili devamlı vurgulanan şey, Allah’a iman, âhirete iman ve amel-i sâlihtir. Kur’an birçok âyette bunu söylüyor. Yani peygambere iman edin demiyor.” (a.g.e. s. 37)
Ne demek “Kur’an Peygambere iman edin demiyor!” Allahım aklımı koru!
Îmanın 6 şartından biri de peygamberlere iman. Peygamberlerin bazısına iman edip bazısına iman etmemek de olmaz. Çünkü, peygamberlerden bir tanesine bile inanmayan hiç birine inanmamış olur. Çünkü îman tecezzî/bölünme kabul etmez. Zaten Kur’an-ı Kerim, “Bazısına inanırız bazısına inanmayız” diyenlerin “Gerçek kâfirler”olduğunu beyan buyuruyor. Dolayısıyla, son peygamber olan Hz. Muhammed Aleyhisselam’a inanmak kesinkes imanın şartıdır. Dolayısıyla, O’na inanmayanların îmansız olduklarında, îmansızların da cehennemde ebedî kalacaklarında şüphe yoktur.
Hâşâ, “Kur’an Peygambere îman edin demiyor” demek, “Kur’an insanların çoğunun îmansız kalıp cehennemde ebedî azap çekmelerini istiyor” demek olur ki İslâm'da böyle bir hüküm yoktur.
Deniliyor ki, “Kur’an-ı Kerim’de Ehl-i kitapla ilgili devamlı vurgulanan şey, Allah’a iman, âhirete iman ve amel-i sâlihtir.”
Bu söz de kabul edilemez… Diğer insanlar imanın 6 şartına inanacaklar, ama ehl-i kitap için îmanın 6 şartı aranmayacak öyle mi? İslâm inanç ve îtakadında böyle bir madde yok efendim…
Ehl-i kitaba, îman hususunda tenzîlat mı yapılmış yani? Diğer insanların, îmanın 6 şartını yerine getirmeleri şart, ama ehl-i kitap sadece Allah’a ve âhiret gününe inanırsa yetiyor.. Ne münasebet!..
Onlar, peygamberlere, meleklere, kitaplara, hayrın da şerrin de Allah’tan olduğuna inanmasalar da olur mu yani? “Canım bir de amel-i sâlih var ya” diyeceksiniz ama o iman değil ki, amel…
Hocamız ehl-i kitap hakkında, “Peki ama Kur’an bunları Müslüman olmaya davet ediyor” diyen zata karşı da “Acaba?” diye itiraz ediyor. Ve diyor ki: “İslâm, ehl-i kitabı, tek seçenek olarak -son dinin mensubu olmak manasında- Müslüman olmaya çağırmıyor.” (a.g.e. s.37)
Hocamız öyle diyor ama Kur’an ne diyor? A’raf sûresi 157. âyette ehl-i kitaptan bahsettikten sonra 158. âyetin sonunda, “O ümmî peygambere uyun ki doğru yolu bulasınız” buyuruluyor.
Demek ki, doğru yol neymiş? Ümmi peygambere uymakmış. Peki kimdir kendisinden ümmî peygamber diye bahsedilen? Peygamberimiz Muhammed Mustafa Sallallâhü Aleyhi ve Sellem.
Hocamız yukarıdaki sözlerini Kur’an’a mal etmeden söyleseydi bari. Gerçi o da câiz değil ya…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi