Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

İkisi de şeytanın oyuncağıdır....!

İkisi de şeytanın oyuncağıdır....!

Yeryüzüne damla olarak düşen ve aslı itibariyle cahil ve zalim olarak yaratılan insan hidayetle tanışınca kendisinden cehalet ve zalimliğin büyük bir kısmı temizlenmiş olur. Ama yine de yer yer nefsiyle baş başa kaldığı an aslına dönerek ya cahillik yapar ya da birilerine zulmeder…

Evet…

Allah’u Teâlâ dilediği zaman dilediği kulunu dilediği tarihte ve mekânda, dilediği kadar, dilediği konuda nefsiyle baş başa bırakabilir… Bir bakmışsın hiç ummadığın bir anda nefsinle baş başa bırakılmışsın… Nefsimizle baş başa bırakılma durumu Allah’ın kuluna bir tehdididir… Bu tehdit Allah muhafaza cehennemle sonuçlanabilir… Bunun önüne geçmek için Allah’u Teâlâ son peygamberi üzerinden bizlere şu yalvarma duasını öğretmiştir:

Allah’ım! Rahmetini umarım. Göz açıp kapayıncaya kadar bile olsa beni nefsime bırakma. Bütün işlerimi ıslah et. Senden başka hakkıyla ibadete lâyık hiçbir ilah yoktur.”[1]

İnsanın nefsiyle baş başa bırakılması dört durumda gerçekleşir:

  1. Sevap amellerden mahrum olma
  2. Büyük günahlarla karşı karşıya gelme durumu
  3. Küçük günahlarla karşı karşıya gelme durumu
  4. Akidevi sapma durumu.

Bütün nefisle baş başa kalındığında bu dört maddeden biri mutla işlenir… Bu dört maddenin en tehlikelisi ve hatadan dönülmediğinde yüzde yüz cehennemle sonuçlanacağı durum akidevi sapma durumudur…

Akidevi sapmalara baktığımızda karşımıza akla fazla güvenme ve aklı vahyin önüne alma durumu olduğunu görürüz…

Evet…

Akıl ile vahiy çatıştığında aklı tercih eden bir insan kendisini bu dinin sahibinden ve son peygamberinden daha bilgili olduğunu iddia etmiş sayılır.

Bu kalbi bir hastalıktık…

Bu makalemde bu hastalığa yakalanan iki zümreden bahsetmek istiyorum:

  1. Sadece Kur’an yeter diyenler,
  2. Sadece Kur’an ve hadis metinleri yeter diyenler

Yani bu iki zümre şunları anlatmaya çalışıyorlar:

  • Allah bizlere de akıl vermiş! Bizler de ayet ve hadisleri yorumlayabiliriz!
  • Mutlak müçtehit olarak meşhur olmuş mezhep imamlarını taklit etmeye gerek yoktur, zaten ayet ve hadisler mevcuttur. Biz de bakar ve hükümler çıkarırız.!
  • Onlar da insandır onlar da hata yaparlar! Hata yapan birileri taklit edilemez!

(Oysaki durum hiç de öyle değildir. Onların hataları bile ecir olarak kendilerine dönüyor.)

Hülasa-i kelam:

"Ben bu ayetten bunu anlıyorum ve bu anladığımla da amel ederim" ile

"Ben bu hadisten bunu anlıyorum ve bu anladığımla amel ederim" arasında hiç bir fark yoktur...

Biri Kur'an mealcisidir, Diğeri hadis mealcisi...

Biz her iki anlayıştan beriyiz....

Biz Kur'an ve sünnetti bizlerden daha iyi bilen ve onlarla amel eden alimlerden öğrenmeye çalışırız.... Onlar Kur'an ve sünnet adresini işaret eden yoldaki en sağlam işaretlerdir...

 

 

[1] Ebu Davud, Ahmed

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Feyzullah Birışık Arşivi