Halil Mert

Halil Mert

Yeni Yöntem “Kedi Fare Oyunu”

Yeni Yöntem “Kedi Fare Oyunu”

Sözü uzatmaya gerek yok. Birinci Dünya Savaşı devam ediyor. Taraflar değişti. Artık Alman-Avusturya Bloku da karşımızda. Rusya toparlanmış karşımızda. İran’da işgal yok. Yanımızda değil. Çin güçlü ve yanımızda değil. Arap Yarımadasında Devlet-i Aliye gibi etkin değiliz. Şerif Hüseyin ve Suud’ların yerini örgütlü bir ihanet almış. Mısır Devletini de koluna takmış.

Artık İsrail diye bir hançer bağrımıza 70 yıl önce sokulmuş..

Anadolu’da bölücülük belası maya tutmuş, geçmişte Musul, Kerkük, Süleymaniye’de anket yapsanız %90 Türkiye’ye katılırdı, ya şimdi? Barzani bağımsızlık referandumu yapmaya çalışıyor.

Bir üstünlüğümüz var. Yönetim kadrolarında artık Jön Türk kalıntıları ve İttihatçı kafaların tortuları azaldı. Büyük ölçüde tasfiye oldular. Özellikle de 15 Temmuz İhaneti sadece Türkiye’de değil, Medeniyet Coğrafyamızda da güven ve cesaret oluşturdu.

 

Geçmişte, birçok şey Osmanlı’nın zayıf düşmesinin sonucu aslında. Güçlü olsaydı, emperyalizm bu kadar rahat saldırabilir miydi? Topraklarımızda işbirlikçi ihanet bunca varlık gösterebilir miydi? Kavala’lı kim, Şerif Hüseyin kim, Suud kim?

Evet, Haçlılar geçmişte fiili işgaller yaptılar. İsyan ettirdiler. Bize karşı kullandılar. Sonra işgal ettikleri toprakların evlatlarını askere aldılar. Bize karşı savaştırdılar. Savaşa katılmayanları kurşuna dizdiler. Son yüzyıldır bölge kanıyor. İsrail’e boğdurdular önce kardeşlerimizi. Bizi birbirimize düşman etmeye çalıştılar. Asıl düşman İngiltere, ABD, Fransa, Almanya vd. Haçlı Bloku iken biz ihanete düşmüş adamların yönetimlerinden dolayı birbirimize düşman olduk.

 

Değişen ve anlamakta zorlandığımız en önemli şey emperyalizmin yeni yöntemleri..

Biz yıllarca geleneksel “Herif Türk, Delikanlı Türk” politikaları ile bakıp anlamaya çalıştık. Kolay mı, “Asılırsan İngiliz sicimi ile asıl!” sözü ile takdir ettiğimiz sinsi düşmana toz kondurmak. Kolay mı, Kore’de emrinde savaştığımız NATO üyesi stratejik dostlarımızdan düşmanlık beklemek…

Aslında Merhum Menderes ile başladı düşmanlık.. Verdiklerimizin onları tatmin etmediği ortadaydı. Düşünsenize Cumhuriyetin ilk yıllarında kendi savaş uçağını yapıyorken, mermisini döküyorken bunlar sabote edildi. Ne zaman mı? Tartışmayalım İnönü devrinde..

 

Bakınız, Menderes’in devrilip katledilmesinde onlar var.

Kıbrıs Savaşında bizi arkadan vurmadılar mı?

Terörü onlar desteklemiyorlar mı?

Artık Haçlı İttifakının aleni düşmanlık, husumet ve oyunlarını görün.

 

Ey Büyük Milletim.

Ey Ümmetin Ana gövdesinde yaşayan, Türkler, Araplar, Kürtler…

Sizin büyük bir Medeniyet Devletiniz vardı. Bu büyük devletin toprak birliğini sağlamak gibi hedeflerimiz vardı her şeye rağmen. Libya’yı kurtarmaya giden Türk Subaylarına karşılık, Libya’lılar da Şeyh Sunusi emrinde İstiklal Harbi’ne katıldılar. Madalya takıldı kendilerine TBMM kararı ile..

 

Düşman bizi bizim evlatlarımızla ve kaynaklarımızla vuruyor. Yani bizi birbirimize kıydırıyor. Nasıl mı?

Öncelikle en büyük enerji kaynağı olan petrol ve gazımız İngiliz, ABD, Fransız ve Alman şirketlerin elinde.. Bize hiçbir alanda yıllarca üretim yaptırmadılar. Türkiye son 15 yılda yerli ve Milli sermayesini oluşturdu. Kendi sanayini oluşturdu. Özellikle de harp sanayinde.. Şimdi bu İslam Ülkelerine yayılmalı, birbiri ile ticaret yapmalılar.

İçimizde binbir fitne çıkarttılar, çıkartıyorlar. Bölücülük, mezhepçilik yetmiyor gibi bir yanda El-Kaide, DAEŞ gibi terör örgütleri, diğer yanda sinsi ve diyalogcu FETÖ tarzı ihanet.. Bunlara karşı da ortak bilinç, tarih, diyanet kurumları oluşturulmalıdır. En önemlisi de başta ülkemizde olmak üzere tüm İslam Coğrafyasında, gerçek din anlatılmalı, geleneksel ehl-i sünnet yaşanmalıdır. Vatan bilinci verilmelidir. Ümmet kavramı, İttihad-ı İslam anlatılmalıdır. Bu manada en büyük yük Türk Milleti’nin üzerindedir. Yani Anadolu gerek fiziki konumu, gerek tarihi sürecin ona yüklediği misyon itibari ile önde olmak zorundadır.

Emperyalizm, terör örgütleri aracılığı ile iç kavgalar çıkartmıştır. Daha da önemlisi vekâlet savaşları ile bölgeyi kanla boğmuştur.

 

Emperyal gücün yeni metodu KEDİ FARE OYUNU’dur.

 

Bu oyunda büyük kimse yok. Olmayacak.. Geçmişte Arap Aşiretlerini hep birlikte ayaklandırmaya çalışmıştı. Şimdi? Paramparça ediyor. Lime lime parçalıyor. Barzani bağımsız olma derdinde ama düşmanı hazır! PYD/PKK.

Suriye kaç parça, Libya aynı şekilde. S. Arabistan’ı bölmeyi planlıyorlar. İran’ı tüm Şii halk üzerinde özellikle de Arapların üzerinde etkinleştirerek Osmanlı Şia’sını ki, halifenin Cihad-ı Ekber çağrısına uymuşlardı, şimdi Farisi Şia’nın yani İran’ın kucağına itiyorlar.

Tezgâhları görünüz. Hedef Türkiye’dir, kuşatılan Türk Milleti’dir. Medeniyet Coğrafyası ile bağları kopartılmaktadır. Bu gün Ermeni’nin Karabağ işgalinin arka planında, Suriye ve Irak’ta oluşturulmaya çalışan kaos ve kuşatmada bizim kandaş ve gardaşlarımızla, Ümmet-i Muhammed ile bağlarımızın kopartılması tezgahı vardır.

Ne diyor ecdadımız, Abdülhak Molla;

"Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh;

Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh."

 

 Emperyalizmin KEDİ FARE OYUNU’na CHP her anlamda alet olmuştur. Hukuk nerede? Adam terörist cenazesinde, her türlü bölücü eylemin orta yerinde. Acaba bu suçluları tutuklamak için daha ne yapmalarını bekliyorsunuz? Mehmed’e bizzat mermi atmasını mı?

 

Barzani referanduma gidecek. S. Arabistan bizzat heyet gönderip “Yanındayız.” diyor. Dostlar, ABD ve İngiltere sözde referanduma karşı değil mi? İnanmayın.. Karşı olsalar S. Arabistan kralı bu hareketi yapamazdı. Karşı olsalar İsrail Bayrakları Kerkük’te dahi sallanamazdı. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Mert Arşivi