Allah’ın kendisine “Âdeme secde edin!” ayetini aklına sunan ve o akıldan itiraz gelen ve secde etmeyen şeytan, insanlara aynı hastalığı vermek istedi… Yani

-          “Allah’tan sana bir emir geldiği zaman sen de aklına sun, aklın onaylarsa kabul et, onaylamazsa ret et, tıpkı benim gibi!” dedi… Aklını Kur’an ve hadisler dışında kullandırdığı insanlar doğal olarak nefislerine uyacaklardı… Yani Allah’ın peygamberinin güzel sözlerini kabul etmeyeceklerdi…

Şeytan, hadis inkârcılığını şöyle yutturdu:

-          Müslümanlar çalışmak için batıya gittiklerinde hem dürüst bir ticaret yaptılar hem de İslam’a davet ettiler… Yine batıdan ilim için gidenler Müslümanlardan etkilenip iman ederek ülkelerine döndüler... Batıda İslam hızlıca yayılınca şeytan boş durmayıp kilisedeki papazlara durumu bildirdi ve İslam’ın yayılmasının önüne geçmek için Müslümanların dininin araştırılıp akla ters gibi gözüken hükümleri cımbızlayıp kalplere şüphe tohumu atacaktı…

-          Ve İslam âlemine misyonerleri göndertip İslam’ı inceden inceye araştırdılar… Önce Kur’an’ı ellerinden almak istediler ama beceremediler… Bu kez Kur’an’ın tefsiri hükmünde olan hadislere şüphe tohumu attılar. Bu şüphe tohumlarından bazıları şöyleydi;

1-      Hadislerin Kur’an’a arz edilmesi lazım…

2-      Benim peygamberim böyle demez?

3-      Hadisler 200 sene sonra yazıldı!

4-      Hadisler beni bağlamaz

5-      Kur’an yeterli bir kitaptır!

Gibi kalplere hadisler hakkında derin şüpheler attılar… Hadisler bazıları için sıradan ve şüpheli metin olmaktan kurtulamadı… Bu kişiler için bakın Allah’ın resulü ne diyor;

Evet…

Bakın Kur’an’ı kerimde hadislerle amel etmemiz için Allah ne buyuruyor;

 “Kim Peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur.”[1]

 “Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan da sakının.”[2]

•  “İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye bu Kitabı sana indirdik.”[3]
•  “Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.”[4]
•  “O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.”[5]

Bu konuda çok fazla ayetler var… Şimdi de Sünneti inkâr edenler için bakalım Allah’u tela ne buyuruyor;

“Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar.”[6]

Bu aklını vahyin önüne geçiren insanlar aklını da kaybettiler dinini de kaybettiler… Çünkü Kur’an’da namaz kıl emri vardır ama nasıl kılınacağı yoktur… Birçok ibadetin nasıl yapılacağı Kur’an’da geçmez. Hadislerle bize gelmiştir ama bu hadis inkârcıları dilleriyle inkâr etseler de amelleriyle sünnetten kopya çekerler… İşte şeytan bunları böylesine oyuncak haline getirdi... Hem de nice profesörleri…

Ve bu hadis inkârcıları batılıların o kadar hoşlarına gidiyor ki o inkârcıları televizyonlarına çıkartıp hem meşhur ediyorlar hem de milyonların kalplerine şüphe tohumu atıyorlar… Ne zaman bir hadis inkârcısı görseniz hemen arkasında şeytanın size göz kırptığını görmeye çalışın…

Bu günahın işlenme sebebi:

1-      Aklı vahyin önüne getirme yüzünden

2-      Ahirete iman eksikliği

3-      Allah’a kavuşma özleminin olmaması yüzünden

4-      Kibir yüzünden

5-      Dünya sevgisi

6-      Rahatlığın bozulmak istenmemesi

7-      Tartışmayı sevmek

8-      Batıdan etkilenmek

9-      Dinin anlaşılamaması

10-  Medyadaki hocaların fikirlerinden etkilenilmesi.