Fenerbahçe herkesin büyük fark beklediği Karabükspor maçını güç bela kazandı dersek yanlış olmaz. Beş önemli eksikle gelmiş Karabükspor, beklenilen çok üstünde direndi, pozisyonlar buldu ama 35 bine yakın taraftarın büyük desteği ve hakemin lehlerine vermediği bir penaltıyı da ekleyip iki ustanın golüyle kaybetti.

Başlığı açalım önce... Fenerbahçe sahaya son bir kaç maçın ideal kadrosu ile çıktı. Savunma malum, ön liberolar malum, oyun yönetmeni malum, ama herkesin beklediği Valbuena yok yine Aatıf vardı. Tabii ki sakat Janssen’in yerine de Soldado... Bu takım savunma sahasına çabuk dönen Karabükspor yüzünden pozisyon bulamadan ilk yarıyı kapatacaktı. Rakip mi? 26. dakikada Şener’in net ceza alanı faulünü görmeyip penaltıyı ve sarı kart atlayan hakem sayesinde sanki sonuna itilen taraftı. Pozisyon öylesine net idi ki, isyankâr olarak bildiğimiz kaleci Volkan bile Şener’e ne yaptın diye soruyordu? Neyse, bunlara alışacağız büyük takımlar için... Çünkü yayıncı kuruluş başta olmak üzere, spor medyası ve onların patronları, hatta hatta çok yukarılardan bile büyükler için destek var. Sporumuzun kaderi budur ne yazık ki! Bekleyin, çok yakında Göztepe ve Kayserispor’un da sonları getirilecektir.

İkinci yarı Şener yoktu sahada yerine Valbuena girmiş, Dirar sağ arkaya alınmıştı. Ve Valbuena artık topu fazla tutmadan hemen paylaşarak, hatta zaman zaman eliyle yanı adam çağırarak takım oyununa uymaya başladığını gösteriyordu. Bu arada taşıdığı bir topu tam araya atarken rakibin koşuşu ile pası boşa giden Mehmet Topal ıslıklanmaz mı? Bu sahnenin oluşması tamamen spor medyasının bazı ekranlardan bilmeden palavra atanların eseri idi. Topal’ın Fenerbahçe’nin freni ve yana oynayarak oyununu bozan adam ilan edilmesi idi ıslıkların nedeni. Ama aynı Topal harika bir kafa golü ile kilidi açıp bu yanlış adresi arayan taraftara da ders vermiş oldu.

Tamam da Valbuena’nın basketbol üçlüğü örneği attığı harika golden sonra yaptıklarına ne diyelim. Aykut hoca Valbuena’yı yukarıda sözünü ettiğim yanlışları sebebiyle kenara almış ve bundan sonra da galibiyet serisi yakalamıştı. Ama Fransız o golü attıktan sonra saha zeminini taraftara göstererek kendisine yanlış yapıldığını anlatmaya çalışıyordu. Yani diyordu ki benim yerim bu zemin, yedek kulübesi değil... Sorsunlar bakalım Fransız’a ne cevap verecek o parmak hareketi için... Ne olur ki sanki? Burası Fransa değil ki, en küçük bir haltında Didier DesChamps tarafından ebediyen milli takımından çıkarılsın.

Bazı okurlar maçlardan bir gün sonra yazdığımı dile getirmişlerdi geçenlerde attıkları mailler ile... Teknik olarak zamanla yarışta oluyor bu... Ama kim benim yazdıklarımı yazıyor ki acaba? Okuyalım bakalım bu maçın bütün yazılarını hatta yorumları dinleyelim... Pardon unutuyordum... Fenerbahçe’nin santrforu ya Janssen, ya da Fernandao olur...