Afrin, İdlib… Sınırımız Neresi? Harekat Zamanı..
Afrin…
İdlib…
Suriye’nin Hatay Vilayetimizle komşu olan toprakları..
İdlib’de geniş bir alanı şu anda Türkiye’nin desteklediği ÖSO Birlikleri kontrol ediyor. Son haftalarda maalesef İdlib’in güneyinde kalan yerleşim yerlerine Rusya’nın Hava Desteği ile rejim güçleri saldırdılar.. Buradan da rejim ve destekçisi hatta garantör Rusya ve İran’ın samimi davranmayıp hala kendi hedeflerine matuf ileri harekât yapma derdinde olduklarını görüyoruz. Ancak, hâlihazırda İdlib bir kazanım olarak elimizde ve kontrolümüzdedir.
Afrin.. Malum PKK/PYD’nin kantonlarından biri. Ancak Doğuda bulunan Munbiç ve uzanımı ile Afrin Bölgesinin irtibatı kalmadı. Malum Uçak krizi sonrası gerilen ilişkilerde Rusya Rejim bölgesinden Afrin’e de asker göndermişti. Astana Süreci ile Rusya Afrin’den askeri varlığını çekti. Ancak, rejim PKK/PYD militanlarının kendi topraklarından ikmal yapmasına göz yumuyor.
Şu anda Afrin’de PKK Militanları ile ABD tarafından finans ve mühimmat desteği verilen ABD ve İngiltere Bayraklı paralı yağmacılar var. Bunların çoğu Batı ve ABD’inden gelen çapulcular.. Tüm bunlara rağmen biliniz ki Afrin halkına da Türkiye’den yaşam malzemesi yardımı yapılıyor.
Gelinen durum nedir?
ABD Türkiye sınırında sınır güvenliği için PKK’ya 30.000 kişilik bir askeri kuvvet oluşturuyor. Türkiye’nin tepkisi sert oldu. Öyle ki; Cumhurbaşkanımız. “O ordu oluşturulamadan biz gereğini yaparız. İmha ederiz.” dediler. Rusya da karşı çıktı. Bu arada Fransa terör örgütünün mahkeme kararlarını kabul edeceğini ifade etti. Anlamı ne? Bölgede kurulacak uydu devlete yeşil ışık yakıp, göz kırpmaktan başka bir şey değil.
Türkiye Afrin’den karakollarına taciz atışları yapılması üzerine belirlenen hedeflere Topçu Atışları yapmaktadır. Birliklerimiz hem kendi sınırlarımıza hem de Afrin’nin güneyinde kalan İdlib Bölgesine yığınaklanma yapmaktadır. Kısaca Afrin dört yanından da kuşatılmış durumdadır. Hali hazırda ÖSO ile PKK Militanlarının bazı bölgelerde çatışmaları devam etmektedir..
Afrin’e bir askeri harekât yapılmalı mı?
Kesinlikle evet…
Peki, Afrin’de nasıl bir harekât ve durum bekliyor ordumuzu? El-Bab’daki IŞİD Militanları gibi Batı ve ABD tarafından iyi silah ve malzemeyle teçhiz edilmiş teröristler çıkacak karşımıza. Sonra Sur, Nusaybin vd. kasabalarımız gibi halkının bizim insanımız olduğu, çoklukla PKK Militanlarınca canlı kalkan yapılan insanların bulunduğu bir meskûn mahal çatışma alanı.
İki büyük problem var. Birincisi maalesef müttefikimiz olan başta ABD olmak üzere Batılı Ülkelerin verdiği anti-tank ve Uçaksavar silahları. İkinci sorun ise, bölge, sınırlarımızın ötesi olmakla beraber bizim akraba, dindaş ve gönül sınırlarımızın içinde kalıyor. Bu nedenle de burada yapılacak bir meskûn mahal muharebesinin Sur, Nusaybin vd. bizim kasabalarımızdan hiçbir farkı olmayacak bir de buna PKK’nın insanımızı canlı kalkan olarak kullandığı gerçeği de eklenirse harekât yavaş ilerleyecek. Normalde Afrin bir-iki günde geçilecek bir alan. Ama bizim kendi kasabamız olduğu gerçeği operasyonu yavaşlatacaktır. Dolayısı ile Milletimiz sabır süreci de gerektiren Afrin Harekâtı’nı bu gerçeklerle izleyip şanlı ordumuzu desteklemelidir.
Bu arada PKK/PYD/SDG+ABD+İngiltere+İsrail bileşeni tarafından yönetilen bölgelerde PKK Militanlarının yaptığı zulme dayanamayan halkta da yürüyüş vb. hareketler başladı. Üzerlerine ateş açılarak durduruldular. Bunun anlamı ne? Terör örgütünün işgal ettiği bölgedeki insanlar Türkiye’den küçük bir kıvılcım bekliyorlar demek ki!
Afrin Harekâtı’na Rusya ve İran iyi bakmazlar ancak tepki de göstermezler.
ABD ve İngiltere, bizimle yıllardır sıcak savaş halindedir. Onlarla dengeler çok iyi gözetilmelidir. Ancak askeri harekât mutlaka yapılmalıdır. Biliniz ki ABD vd. bölgeden insanlarını harekât öncesi çekeceklerdir. ABD üniformalı teröristlerin çoğunun bölge insanı olmadığı da görülecektir.
Oyun bozuluyor.
Milletimiz, başardıkça içeriden de karışıklık çıkartılmaya çalışılacaktır. En somut göstergesi FETÖ’nün hala aktif olmasıdır. CHP’nin İstanbul İl Başkanı tercihi düşündürücüdür. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve eski Cumhurbaşkanı A. Gül’ün yakın zamandaki İngiltere ziyaretleri bile düşündürücüdür.
Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Arnavut’u, Boşnak’ı vd. ile biz Büyük bir Milletiz. Muharip ve fedakâr bir mazimiz var. Biliniz ki, her türlü başarının altında bizim birlik, beraberlik ve fedakârlığımız var.
Ey Yiğit İnsanlar. Her gün dünden daha çok artıyor sorumluluklarımız. Hem de Cumhurbaşkanımızdan, İşadamına, dağda bekleyen gencecik teğmenden, ücra bir köşedeki öğretmenimize değin. Fabrikada çalışan eli nasırlı işçiden, tüm enerjisini ülkesine vakfetmiş sanayicimize kadar artık daha güçlü sarılma, daha çok çalışma zamanı..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.