Afrin… Sınır ötesi mi? Kızıl Elma Neresi?
Afrin’e askeri harekât başladı.
Gün ortasında.. Aynı anda 72 El Bab Şehidinin hatırasına 72 uçak havalandı. 115 kritik hedeften 110’u imha edildi. Tamamına yakını yerli mühimmat ile.. Bunu yapacak dünya da üç-beş ülke var. Tabii koordinasyon da cabası…
Nereden nereye!..
Hamdolsun..
Saflar o kadar netleşti ki!..
Sağ-Sol yalanmış meğer. Gördük. Bakın Marksist PKK ve Türkiye Solu, radikali, ılımlısı, İngiliz-ABD eksenindeler. Almanya ve Fransa bile yaya kaldı. Yani küresel sermayenin doğrudan ve aleni emrindeler..
İslamcılar da anti-emperyalistti. Gördüğümüz her sarıklıya romantik bir aşkla bakardık. Afganistan Cihadını hatırlayın. O günlerden Taliban’a, DEAŞ’ a. Boko Haram’a.. Bakıyorsunuz ki Batı’nın kullanmadığı kimse kalmıyor. Ya FETÖ? Asrın tokatı değil mi sizce de.. Hâsılı emperyalizmin ve İslam Düşmanı zalim Batı’nın kullanmadığı kesim yok.
Çözüm ne peki?
Ferasetli olacağız. Biz Müslüman’ız. Anadolu’ya Atayurt’tan Müslüman olarak geldik. Bölgenin İslamlaşması için çok büyük fedakârlıklar verdik. İslam olan Milletler içinde belki en çok şehidi olan halkız. Ecdadımızdan Kur’an ve Sünnet ışığında hayatımızı tanzim etmeyi, devlet yönetmeyi öğrendik. İman, edep, terbiye, Cihad Ruhu, İ’lay-ı Kelimetullah Davası, Kızıl Elma Mefkûresi ile bu günlere geldik..
Bu arada; Afrin, tüm Ortadoğu gibi işgal yoluyla ve zorla kopartılmıştır. Avrupa ülkelerine karşı mazlum dünyanın verdiği bağımsızlık mücadelesi gibi bir kalkışma sonucu çıkmadı elimizden. 100 yıldır bölge insanı Gönül Bağı ile Anayurt’a bağlı kalmıştır. Nasıl zaman zaman ülke içinde ideolojik, mezhep, kavim vs. görüntüdeki sebeplerle ihanete düşenler olduğu gibi, sınırlarımız dışında da bunların maalesef uzanımları vardır. Şu bilinmelidir ki, Afrin ve bölge halkı dindaşımızdır, soydaşımızdır, kandaşımızdır. Alparslan’ın, Yavuz’un, Selahaddin’in torunlarıdır. Onları rehber edinmişlerdir. Farklı bir mülahaza bizi medeniyetimizden ve birbirimizden uzaklaştırır ki halkımız bunun farkındadır.
Muhalefetin bir kısmı utanmadan “Türkiye’nin orada ne işi var?” diyebilmektedir. Sorarız sizlere, bu adamlar yıllardır bir kez bile “ABD’nin, İngiltere’nin, Fransa, Rusya ya da İran’ın orada ne işi var?” dediler mi?
Bir kısım muhalefet gurubu da “Din kardeşlerimizle savaşıyoruz.” deyip kışkırtma yapıyor. Be ahmaklar, yıllardır Müslüman Kürt’e ve topyekûn Türkiye’ye savaş açıp imanımızla kavga eden işbirlikçi hainler bunlar değil mi? Hamdolsun her yanımızdan saldıran bu satılmış maşaların halkımız oyununa gelmiyor.
Kara Harekâtı başlamadan bazı sosyal medya gurupları vahşet resimleri yayınlamaya başladılar. Tamamı geçmişte PKK, DEAŞ vd. terör örgütlerinin yaptığı katliamlar. Türk Ordusu, Muhammed’in (SAV) ordusudur. Zulmetmez, katliam yapmaz. Atasözü var bu milletin. “Aman dileyene el kalkmaz.” diye. Halkı sokağa çağıran hainlere, Cumhurbaşkanımız en üst seviyede cevabını verdi. Türk Milleti, kan ve gözyaşı istemiyor. Bölgede ailelerinden teröristler olanlar, evlatlarına ulaşıp onları vaz geçirmelidirler.. Türkiye terörü kökünden kazımaya kararlıdır.
Kızıl Elma!
Kızılelma, Türk milletinin tarihî ülkülerini temsil eden bir kavramdır. Kızılelma, sabit ve belirli bir şey ya da yer değildir; zamanın Kızıl Elması bilinen bir yer olur; ancak, oraya varıldığında Kızılelma ele geçirilmiş olmaz. Kızılelma bu defa, daha ileride ve yine belirli bir yere gider: Ona hiçbir zaman ulaşılamaz. Kültürün Kızıl Elma hasreti yahut hırsı, her seferinde ülküsünü yenileyerek toplumu ileri sevk eder. Türk Milleti’nin yükseliş dönemlerinde Kızıl Elma, Cihan Hâkimiyeti Ülküsü olarak algılanmıştır. Eskiden, Moskova ve Roma için de, bu isim kullanılmıştır. Atalarımız, “Güneş bayrağımız, gökyüzü çadırımız” diyerek bu egemenlik ülküsünü dile getirir, kendilerini sınırlamazlar.
Kızıl Elma ülküsü, Türk topluluklarının Müslümanlaşmasından sonra kavuştukları yeni fetih ve gazâ ruhuyla tam örtüşmüştür. Kızıl Elma mefkûresi, İ’lâ’yı kelimetullah Davası ile taçlanmıştır.
Ö. Seyfettin’in Kızıl Elma Hikâyesi’ni okumalısınız. Büyük bir seferde padişah dışarıda “Kızıl Elmaya hey, Kızıl Elmaya!” diye nara atan asker sesleri üzerine Vezirler ve Divandakilere sorar. “Kızıl Elma neresi?” Beklediği cevapları alamayınca dışarıdan farklı yerlerden getirilmiş üç-beş askere sorar “Kızıl Elma neresi?” Askerler tereddütsüz “Padişahımızın bizi götüreceği yer!” derler. Afrin’e doğru giden tankçılarımızdan bir Uzman Çavuşa sordu gazeteci “Nereye?” Cevap “Kızıl Elma’ya!..” “Ailene bir şey söyleyecek misin?” dediler. Cevap; “Bizi beklemesinler..” Asalete bakın.. Aradan geçen 500 yıla rağmen her iki Mehmedcik’te aynı cevap.. “Kızıl Elma’ya hey.. Kızıl Elma’ya..”
Ey Büyük Milletim..
Biz, Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Çerkez, Arnavut, Gürcü, Arap, Boşnak vd. Büyük Türk Milleti’yiz. Ordumuz Muhammed (SAV)’in ordusudur. Ümmete öncüdür. Zaman şahsi ya da kavmi bencillik, kompleks üretme zamanı değildir. Türk Milleti fethettiği her yeri ümmete kavmine bakmaksızın vatan yapmıştır. Bakın İstanbul, Erzurum, Diyarbakır vb. Türk Milleti fethetmeden önce İslam olan bir topluluk mu vardı? Açın gözünüzü.. Sınırlarımız dışında Barzani, PKK/YPG vs. İngiliz, ABD, İsrail Bayrakları ile sevinç gösterileri yaparken 1500 yıllık düşmanlarımızın hedeflerinde kim var? Biz.. Müslümanlar. Özellikle de Anadolu’daki direnç.
Kıymetli Halkım. Bu gün Afrin’deki temizlik harekâtı sınırlarımız içinde yapılan hendek temizliği gibi özenle yürütülecek, PKK/PYD’nin insanımızı canlı kalkan olarak kullandığının bilinci ile davranılıp, sivil ve masum insanların canları, malları korunacaktır. El-Bab harekâtı sivil ve masumlarının nasıl korunduğunu göstermesi açısından en canlı delildir.
PKK/PYD bölgesinden ülkemizdeki sivil hedeflere roket atılmaktadır. Maksat ülkede bölücülük tohumları ekmektir. Müslüman Milletimiz buna müsaade etmeyecektir. Oyunlar bozulacaktır. Medeniyetimizin Merkezi olan bu topraklardan fitneyi kovacağız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.