Ertuğrul özkök.. Sosyoloji doktorası yapmış. Devlet bursuyla Fransa'da okumuş.

Türkiye'nin en yaşlı genel yayın yönetmeni ünvanına sahip..

Ama dünkü yazısı fena halde şaşırttı beni.

Türkiye'nin sosyolojisine bu kadar Fransız kalacağını tahmin etmezdim.

Dindarlığı getirip İslam'ın beş şartına indirgedi.

Sonra da “Dindarlara baskı yapıldı demek bu ülkeyi yönetenlere bir iftiradır” diye işin içinden çıktı.

Açarsak, “Namaz kıldı, oruç tuttu, zekat verdi, hacca gitti ve Kelime-i Şehadet getirdi diye kime ne baskı yapıldıysa söylesinler bakayım” dedi.

“Bu ülkede dindarlara baskı yapıldı” diyen Nur Vergin'i “müfteri ilan etti.

Yani bu ülkenin tarihinde her şey güllük gülistanlıkmış..

Aykırı düşünenler de birer müfteri..

öyle mi?


* * *
Her dönemi kendi koşulları içinde ele almaya itirazım yok.

Şimdi'den geçmiş'e baktığımızda farklı değerlendirmeler de yapabiliriz.

İtirazım, hiçbir şey yaşanmamış gibi davranmaya..

Ertuğrul özkök de, cepheleşmeci tartışmalara savurmaya çalışıyor bizi.

“Hadi baskının bilançosunu çıkarın bakayım” diyor..

Eskiyi deşmek değil niyetim..

Ama bir iki hatırlatma yapmalıyım..

Bu ülkede baskı sadece dindarlara mı yapıldı?

Nazım Hikmet kendi kendine şiir okusaydı da başına bela almasaydı olmaz mıydı?

Sabahattin Ali, iktidar sahiplerini eleştirmeseydi de rahatına baksaydı daha iyi değil miydi?

Cennet hayatı yaşadığı ülkesinden kaçarken kendini öldürtmesine ne gerek vardı?

Daha saymayayım..


* * *
Gelelim dindarlara..

Said Nursi başlı başına bir örnek..

1925'de başlayan sürgünü ne zaman bitti biliyor musunuz?

1960'da vefat ettiğinde..

Suçu neydi?

Kaç şehirde kaç sürgün yaşamıştı?

Kaç hapis görmüştü?

Kaç Nurcu, Risale-i Nur okuyor diye hapsedilmişti?

Said Nursi, son kez doğduğu şehri görmek için sürgün yaşadığı kasabadan kaçtığını biliyor muydunuz?

Ağır hastaydı.. Urfa'ya kadar gidebildi..

Kaldığı otel muhasara altına alınmadı mı?

O otel odasında vefat etmedi mi?

Aylar sonra 27 Mayısçılar gizlice naşını alıp götürmediler mi?

Mezarını biliyor muyuz?

“Yok canım, nereden uyduruyorsun?” mu diyeceksiniz?

Gerçek olmadığına göre..

İddia mı bütün bunlar?


* * *
Yazdığı bir risale yüzünden İskilipli Atıf Hoca'nın idam edildiğini de bilmiyordur özkök.

Kur'an öğretiyor diye kaç kişinin yargılandığını da hatırlamıyordur..

Madem beş şarttan laf açtı..

Dindarların Hacc ibadetini yapabilmeleri 1940'ların sonunda gerçekleşebildi..

Ya dini neşriyat?

Tek Parti döneminde kaç dini neşriyat yapılmış, araştırsın..

Dinle ilgili cümleler kurulmaması için gazetelere gönderilen genelgelere de göz atsın..

CNN Türk arşivinden aldım..

1930 yılında koskoca Türkiye'de tek bir İmam-Hatip okulu bile yokmuş.

Memlekete hakim olan otoriteryen hava içinde “Ne baskısı, nereden çıkarıyorsunuz bunları” demek o kadar kolay mı?

özkök, 1947'deki CHP Kurultayı'nda dine karşı politikasını değiştirmesine yol açan nedenleri de irdelesin.

önerilere baksın..

Aman ya, ben de tutmuş anlatıyorum..

Bilmiyor mu?

Yoksa Milli Şef'lik rejimini asr-ı saadet mi sayıyor?

Bilmiyorsa soruyorum..

Yahu sen Fransa'da ne okudun?

Sadece arya mı dinledin?

Sadece sinemaya mı gittin, kızlarla mı gezdin?

Türkiye gerçeklerinden kopmuşsun birader..

Toparlan.