Sevgili kardeşim..!

Dünyada en çok basımı yapılan, en çok okunan, en çok ezberlenen, içinde hata olmayan tek kitap olan, dünyanın her tarafında okuru olan, kendisiyle ses yarışmaları yapılan, okunmasıyla ibadet olan, öğrenilmesi kolay olan, insana yol haritası sunan ve hayatın birçok alanını kolaylaştıran Kur’an’ı Kerim’i nasıl olur da anladığımız anlamda merak edip tanışmadık!

Evet…

Her ramazan hatimler indiriyoruz ama acaba bu kitapta neler yazılıyor, bu kitapla insanlar neden dinlerinden dönüpte İslam’a giriyorlar açıkçası merak etmedik!

Bu durum bizleri Kur’an’dan uzaklaştırdı… Artık Kur’an denince aklımıza sadece ramazan aylarında mukabelelerde okunan bir kitap algısı oluşturdu… Bu açıkçası nefsimize yaptığımız bir zulümdü!

Bu Kutsal kitabımızın, hayat rehberimizin bizlere kadar ulaşması için gayret gösteren on binlerce Müslüman hapse atıldı işkenceler gördü ve şehid edildi… Bize ne oldu da elimizdeki cevheri anlayamadık!

Değerli kardeşim..!

Bakın Allah’u Teâlâ bu hastalığımız için ne buyuruyor;

“Bu Kur'an, sakındırılsınlar, Allah’ın ancak bir ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara bir tebliğdir.” (İbrahim suresi 52.ayet)

Evet… Sakınmamız, İbadetlerde Allah’ı birlememiz ve öğüt almamız için gönderilen Kur’an’dan bihaberiz! Ne acı veren bir durum… Sanki şu ayetin muhataplarıyız:

“Peygamber: "Ey rabbim, doğrusu kavmim bu Kur'an’ı bırakıp terk etti." dedi.” (Furkan suresi 30.ayet)

Subhanallah!...

Sanki günümüz biz Müslümanları için söylenmiş bir sitem!

Değerli kardeşim..! Yarına ertelemeden bugün bir Kur’an meali ve güzel bir tefsir alıp hayat kitabımızı yakından tanımaya çalışalım inşallah.

Kur’an’ın içyapısını tanıyalım

Sevgili kardeşim..!

Allah’ın bütün insanlara gönderdiği bu mükemmel yol haritası dediğimiz Kur’an’ı hiç yakından inceleme imkânı buldunuz mu?... Birçoğunun zannettiği gibi sadece ibadetlerin yapılış şeklinden bahseden bir kitap olmadığını, hayatın her alanından bahsettiğini, gerek tıptan, gerek galaksilerden, gerek ticaret hukukundan, gerek aile hukukundan, insan kişiliğini oluşturacak formüllerden, gerek tarımdan ve hayvancılıktan, gerek tarihten, gerekse ibadetten bahsettiğine şahit olacaksınız…

Aklınıza her ne gelirse o genel şey için mutlaka bir açıklama görürüsünüz… Mesela;

“Rahmetinin önünde müjdeci olarak rüzgârları gönderen Al­lah'tır. O rüzgârlar, yağmur yüklü bulutları yüklenince, onu, ölmüş gibi olan bir memlekete gönderir sonra onunla su indirir ve onunla her çeşit tü­rünü çıkarırız. İşte biz, ölüleri de böyle diriltip çıkarırız. Gerekir ki düşü­nüp ibret alırsınız.” (A’raf suresi 57.ayet)

Bakın gördünüz mü? Bir ayette kaç unsurdan bahsedilmiş… Devam edelim:

“Anneler çocuklarını tam iki yıl emzirirler. Bu hüküm, emzirme­nin tamamlanmasını isteyen içindir. Annelerin yiyecek ve giyeceği, örfe gö­re çocuğun babasına aittir. Herkes ancak gücünün yettiği ile mesul tutulur. Ne anne çocuğu yüzünden ne de çocuk kendisine ait olan baba, çocuğu yü­zünden zarara uğratılsın. Babanın mükellefiyetleri aynen mirasçıya da ge­çer. Eğer karı koca aralarında istişare ederek kendi istekleriyle çocuğu sütten erken keserlerse onlar için bir günah yoktur. Çocuklarınızı başkalarına emzirtmek isterseniz, anlaştığınız ücreti iyilikle verdiğiniz takdirde sizin için bir günah yoktur. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah, yaptıklarınızı çok iyi görendir.” (Bakara suresi 233.ayet)

Subhanallah!.... Daha bizler annemizin karnındayken kaç yıl süt içmemiz gerektiği hatırlatılıyor! Kur’an insanın önünü aydınlatır derken bunu kastediyoruz işte…

Varsa vaktiniz hemen şimdi Kur’an’ın içindekiler kısmına bakın ve tüm kitaplardan farklı olduğunu görün inşallah…