Niçin İman esasları?
Sevgili kardeşim…
İster ilahi sistem olsun ister beşeri sistem olsun halkı yönetmek için mutlaka bazı kurallar koyarlar… Ve bu kurallara da uyulmasını isterler… Kurallara uymayanlara da ceza-i müeyyide uygularlar. Bu, dünyanın her yerinde böyledir… Güzel dinimiz olan İslam’a baktığımızda iman etmemizi istediği bazı şartları görürüz… Bu şartlar ışığında diğer kurallar, emirler, yasaklar ve tavsiyeler geçerli alan bulur…
Yani İslam der ki;
* Ey İslam dinine girme şerefine nail olmak isteyen kimse!
Bil ki bu dinin bir sahibi var… Ve bu dinin sahibi de bazı imani esaslar kuralı koymuştur… Bu imani esasları doğru oku, düşün ve karar ver… Ya iman et dünya ve ahirette mutlu olma adına kal bu dinde, ya da kabul etmeyip dünya ve ahiretini rezil ederek dinden çık!
Çünkü İslam dininin insana ihtiyacı yoktur… Eğer İslam’ın insan sayısına ihtiyacı olsaydı Nuh aleyhisselamın eşi ve çocuğu iman ederdi, İbrahim aleyhisselamın babası, resulullah aleyhisselam’ın amcası iman ederdi…
Sevgili kardeşim…
Tekrar hatırlatayım, İslam dininin insan sayısına ihtiyacı yoktur… İslam okyanusta yüzen dev bir gemi gibidir… Kurtulmak isteyen biner… İşte hem bu dünyada hem de öteki âlemde insan huzurlu yaşamak istiyorsa vallahi İslam’ın sunduğu imanı esasların altına imza atar ve iman eder…
İnsana kurtuluş garantisi veren İslam İslam’da kalmak isteyenlere altı imani esas sunar ve tek tek okuyup iman etmesini ister…
Bu altı imani esasların bir kısmına iman edip diğer kısımları bırakmasını istemez… Kabul etmez İslam bunu… Ya hepsine iman et der, ya da hiçbirine!
İslam dairesi içinde olduğunu zannedipte imani esasların bazılarına iman edememiş, bazılarına şüpheyle bakan o kadar çok insan görürsünüz ki… Oysa onların iman ettiğini zannettiği şeyler doğrulardan çok uzakta olan şeyler…
Değerli kardeşim…
Şimdi size bu altı imani esaslarından Allah’a iman etmeyi anlatmaya çalışacağım inşaallah.
2.Ders: Allah’a iman
Sevgili kardeşim…
İmanın şartları dendiğinde aklımıza ilk genel şart Allah’a imandır… Yani:
Tek olan, her an işiten, gören, kalpten geçenleri bilen, Kendisine hiçbişey gizli kalmayan, bütün varlıkları yoktan var eden, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran, bütün canlıların rızkını ve ihtiyaçlarını üstlenen, İnsanlara doğru yolu gösteren, tövbeleri kabul eden, dilediğini affeden dilemediğini affetmeyen, asla zulmetmeyen, mutlak adil olan, her şeyi bilen ve haberdar olan, dilediği hükmü koyan, gaybi bilen ve sadece dilediği peygamberlere dilediği kadar gaybdan haber veren, her an yaratma halinde olan, hiçbir yaratılmışa benzemeyen, uyumayan, uyuklamayan, asla gaf yapmayan, diri olan, her şeye hâkim olan, Bütün söz ve fiillerinde mutlak adil olan, merhamet edenlerin en merhametlisi olan, cennet ve cehennemi olan, bütün sözleri doğru olan, Kendisine ibadet edilmeye en layık olan, Tövbeyle tanışmayan şirk bir ameli asla affetmeyeceğini vaad eden, dilediği kişilerden peygamber seçen ve son peygamberini gönderen, O peygamberini vahiyle destekleyen, hidayet üzere ölecek olanları cennetine, küfür üzere ölecek olanları da cehennemine alacağını vaad eden, bütün ilmin sahibi olan, dilediği kimseye dilediği ilimden dilediği miktarda veren, rızkın kontrolünü elinde tutan, dilediğine rızkı hesapsız verirken dilediğinden de kısan, mutlak hâkim olan, her canlının hayatını yöneten, insanları imtihan eden ve mutlak otoriter olan Allah’a iman etmektir…
Değerli kardeşim…
Bugün birçok insan Allaha iman denince akıllarına sadece ‘Allah’ın varlığına inanmak’ geliyor… Oysaki Allah’ın varlığına birkaç ateist dışında herkes inanıyor…
Allah’a iman ettim demek Kur’an ve sahih hadislerde her neden bahsediyorsa tamamına inanmak ve teslim olmak demektir…
Yani;
“Allah’ım! Hükmün, üzerimde geçerlidir… Ben senin kulunum ve Sen de beden ve ruhum üzerinde mutlak hâkimsin ve dilediğin hükmü verirsin!” deyip teslim olmaktır… Allah’a iman kısaca budur…
Not: hepinizin ramazan bayramını kutlarım…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.