Beşiktaş’ta ne değişti?..
Değişen hiçbir şey olmadı.. Hatta daha da geri gitti..
Evet değerli dostlarım; inanıyorum ki pek çok Beşiktaşlı okuyucum yazımın başlığındaki soruyu soruyordur kendi kendilerine. Öyle ya; Ne değişti?.. Ertuğrul Sağlam’ı başarısız bulup Beşiktaş’tan ayrılmasını sağlayanlar, şimdi ne düşünüyorlardır acaba?..
Ertuğrul Hoca zirvede bir Beşiktaş bırakmıştı.. 6 maçta sadece 4 puan kayıbı vardı Ertuğrul’lu Beşiktaş’ın!.. Yerine “kurtarıcı” diye getirilen Denizli’nin karnesi ise oldukça zayıf!.. 5 maçtaki kayıp 7 puan!..
Peki sormak istiyorum; maksat insan kazanmak mı, yoksa insanı iki dikikada harcamak mı?.. Ertuğrul’u bir Avrupa maçındaki açık farklı mağlubiyet uğruna bozuk para misali harcayanlara şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; elinizdeki mal aynı olduktan sonra ha Ali gelmiş, ha Veli gelmiş!.. Değişen bir şey olmaz!..
Olursa da şu andaki görüntü misali daha da berbatlaşır işler!..
Ertuğrul Sağlam, “Aydın” isimli bir genci oynatıyordu...
Çocuk, sağdan-soldan rakibin üzerine buldozer gibi çöküyordu.. İstikbal vaad eden bir elemandı Aydın, ama Denizli Hoca pek sıcak bakmıyor çocuğa, çünkü oynatmıyor!.. Yine son maçların dökülen ismi Gökhan Zan, Ertuğrul Sağlam’ın kadrosunda pek gözükmüyordu; ancak Denizli’nin kadrosunun banko elemanı..
Yani diyeceğim şu; alâyla valâyla Beşiktaş’ın başına getirilen Sayın Denizli de, şu an itibariyle fasa-fiso çıktı..
Başka bir deyişle olayın özü ne biliyor musunuz?..
Alma mazlumun ahını,
Çıkar aheste aheste..
•
DOSTLUK KAZANDI!..
Bu yazıyı kaleme alırken sayfa editörü Yasin Doğan kardeşim, önüme bir haber getirdi. Okudum ve son derece mutlu oldum.
Olay şu; Bursa ve Beşiktaş seyircilerinin bir müddetten beri birbirlerine olan kırgınlıkları Bakan Murat Başesgioğlu tarafından halledilmiş.. Bakan Bey iki takımın başkanlarını Başbakanlık Toplantı Salonu’nda ağırlamış ve bu ağırlama neticesinde kırgınlıklar bitmiş!..
Neticede dostluk kazanmış, centilmenlik, kardeşlik ve sevgi olguları harekete geçmiş.. Sayın Bakan’a ve her iki güzide ekibin temsilcilerine teşekkür ediyoruz.. İşte sporun ruhu bu..
Kazananın kaybedeni şefkatle kucakladığı, kaybedenin ise kazananı alkışladığı bir ülke istiyorduk.. Şükür bu durumu da gördük.
Umarım kalıcı olur.
•
KASIMPAŞA’YI UNUTUR MUYUZ HİÇ!..
Kasımpaşa taraftarı olan ve bizim de değerli okuyucularımızdan Selçuk Karabıyık mesaj göndermiş..
“Sami abi bizim Kasımpaşamızı unutma” diyor!.. Ve ekliyor; “Kardemir Karabükspor’u 6-0 yendik, hem de kendi evlerinde!.. Takımımız iyi gidiyor, zirvedeyiz ve seni de bu haftaki Altay maçına bekliyoruz!..”
Selçuk kardeşime en içten selamlarımı gönderiyorum!.. Tabii ki Kasımpaşa’ya da!..
Kasımpaşa bizim her zaman gönlümüzde yer alan bir takım!.. Sadece Kasımpaşa mı?..
Karagümrük de öyle.. İstanbulspor da.. Beykoz da!..
34 plakalı güzel İstanbulumuzun diğer takımları da..
Hepsini seviyoruz.. Hepsine başarılar diliyoruz.. Aslında “İstanbul-Anadolu” diye bir ayrımın da içine girmek istemiyoruz..
Ancak bir İstanbullu olarak biraz da doğup büyüdüğün şehrin takımlarını müsaadenizle övelim.
Netice-i kelâm; geçen yıl küme düşmesine gerçekten üzüldüğüm Kasımpaşa’yı önümüzdeki sezon yeniden Süper Lig’de görmek istiyorum.