Tehcir, mübadele ve lümpenleşme!
Dünyanın hangi ülkesinin aydın’ı Başbakanı’nı tek millet, tek bayrak, tek devlet dedi diye eleştirir?
Kaç gündür Başbakan –milli bütünlüğe- vurgu yaptı diye yerden yere vuruluyor.
Bir başbakan ülkesini satsa bu kadar tenkit edilmez.
Bir ülkenin kaç bayrağı, kaç devleti, kaç milleti olur?
Sakın kimse şu veya bu etnisite’yi millet gibi daha kompleks, daha şümullü bir kavram ile karıştırmasın.
Başbakan’ın sözü bu ülkenin gerçeklerine uygundur. Kürtlerle-Türkler aynı etnik kökenden gelseler de, gelmeseler de aynı milletin çocuklarıdırlar.
Bir kısım aydının tepeden pişirip, halka da kabul ettirmek istediği saçmalıklar olmasaydı, bu milli bilinç Türkiye’nin motoru olurdu.
Ama bırakmadılar…
Nerede hayırlı bir teşebbüs olsa, onu boğmaya memur idrakleri iğdiş edilmiş bir kitle var.
Fildişi kulelerinden çıkardıkları fikir kırıntılarını mutlak hakikat sanıyorlar.
İstiyorlar ki herkes onları dinlesin, onların peşinden gitsin.
Hakikat onların tekelinde çünkü.
Savunma bakanı Vecdi Gönül, niye tehciri övmüşmüş,
Niye mübadele ile milli devlet arasında ilgi kurmuşmuş.
Hata etmiş, bundan sonra size sorar ondan sonra fikirlerini söyler. Böylece siz de rahat edersiniz, millet de sizin zırvalarınızdan kurtulmuş olur.
Tarihin her hangi bir döneminde olup bitmiş olayları bugünün şartları ve psikolojisi ile değerlendirmek kolay değil. Onun için bir tarih analizine girecek değilim. Ama tehcirde öldü veya öldürüldü denilenlerin çoğunun Anadolu’da kimlik değiştirerek yaşadıklarını, bugün sayılarlının belki de 4-5 yüz bine baliğ olduğunu söyleyebilirim.(Almanya Ermeni patriği geçen yıl Hürriyete verdiği mülakatta bir milyon demişti)
Zamanında tehcir bölgelerinin nüfus daireleri yandığı/yakıldığı için kimse gerçek rakamı bilmiyor. Son yıllardaki demokratikleşme çabaları Ermeni vatandaşlarımızın artık kimliklerini gizlemelerine gerek kalmayacak bir noktaya gelmişti ki, Hrant Dink vuruldu. Herkes yeniden kabuğuna çekildi. Gerçek rakamı öğrenmek bir başka bahara kaldı. Eğer Ermeni vatandaşlarımız Dink’in akıbetine uğrama korkusu ile kabuklarına çekilmeseydi, yok edildi denilenlerin çoğunun bu ülkede yaşadığı ortaya çıkacak, Diaspora’nın bir milyonun üzerinde gösterdiği kayıpların ne kadar mübalağalı olduğu anlaşılacaktı. Komplo teorisini sevmem ama Dink’in öldürülmesini bir de bu açıdan tahlil etmek lazım. Birileri bu bir milyonluk yalanın ortaya çıkmasından korkmuş olmasın. Soykırım iddiasının devamı, bu yalanın devamına bağlı çünkü.
Her neyse konumuz bu değil.
Gönül eleştirilirken öyle bir mantık yürütülüyor, öyle bir eda takınılıyor ki, neredeyse Atatürk Yunan’ı niye denize döktü,, Antepliler, Maraşlılar,Urfalılar Fransız’a niçin kafa tuttu diye onları bile muaheze edecekler.
Ehh, bir hatadır etmişler. Bir daha ki sefere azınlıkların yerine siz onları-çiçeklerle-karşılarsınız bu ayıptan milletçe kurtulmuş oluruz.