Turgay Yener

Turgay Yener

Eski silahşor doğru mu söylüyor?

Eski silahşor doğru mu söylüyor?

Daha dün yıllarca yanında çalıştırdığı ve yöneticilik yaptırdığı eski silahşoru diyor ki ballandıra ballandıra: “Ben filanca konuda patronu eleştirebilmiştim.

Benim dışımda patronun haksızlığını, yanlışlığını, eğrisini, yamuğunu yazan çıkmadı bu güne kadar. Bir Allah’ın kulu eleştiremedi patronu. Bir tek ben eleştirebildim.”

Helal valla deyip

Gidip alnından öpesim geldi.

Ben şimdi bu muvazzaf silahşorlara soruyorum:

Bu iddiaya ne diyeceksiniz?

Patronunuzun eğrisini, yamuğunu yazamamakta kendinizi haklı gibi gösterebilirsiniz.

Hiç değilse eski silahşorun söyledikleri doğru mu, eğri mi, onu yazın.

Patronun yanlışlarını yazabiliyor muydu?

Yoksa “imparator öldü yaşasın yeni imparator” diye bol keseden palavra mı atıyor?

Siz, bir güne bir gün, patronun yanlışlarını yazdınız mı yazamadınız mı?

Misal; ‘Sosyologu’ merak etmiyorum, o zaten yazmaz.

‘Başmavalcı’dan zaten beklenmez, kopmuş hayattan o.

‘Çekirge’nin vazifesi belli.

Başka…

Tek bir iş için kiralanmış ‘dönme’ hiç yazamaz.

Ondaki ‘psikotik epizod’ bozukluğun telafisi mümkün bile değil.

Bir diğeri de zaten program yapıyor.

“Benim programın adı o ya ne gerek var ‘eğriyi doğruyu yazmaya’ şimdi. “Hem az iş mi, muhafazakar hükümetlerle patronun ilişkilerini düzeltme gayreti” diyecektir.

Eski tetikçi ise; Minik kuş gibi “Bana şimdi hiç bakmayın, kimse kızmasın, hele patron hiç kızmasın. Çünkü ben kendimi yazıyorum” ‘en-tellek-tüel’ bahanesine sığınacaktır.

Listeyi uzatmaya gerek yok.

Uzatsak bile, familya üyelerinden birinin patronun sözünün dışına çıktığını göremezsiniz.

Benim hâla aklım orda..

Bir tek dürüst, cesur yürek çıkıp doğruyu haykıramıyor.

Ben buradayım diyemiyor…

Çok yazık.

Bunca mütefekkire kelepçe vurmak!

Rant için, üç günlük dünya malı için…

Zaferli, civalı, entelektüel iş adamı portresi çizmeye çalışsa da boş

Yaşı bilmem gelmiş kaça, hâla ona buna dava açmalar,

Başbakan, belediye başkanı, bürokrat demeyip, kapı kapı dolaşmalar…

Bu manzarayı her gördüğümde;

İnanın kaç kere düşündüm, bir kampanya başlatalım,

Ne kadar istiyorsa o kadar toplayalım, çünkü bu ülke bu manzarayı hiç hak etmiyor, diye.

Ama toplasan ne yazar, onda bu iştiyak olduktan sonra tatmin olacak mı sanki!

Bir daha bir daha bir daha…

Çok parası var ama doyumsuz,

Ve de bir o kadar görgüsüz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Turgay Yener Arşivi