Bir dergide köşe yazarlığı da yapan roman yazarı bir kadın, Somali’de uygulanan recm uygulamasını köşesine taşıyarak gereksiz bir tartışma çıkartması, ilahiyatçıların da recme şiddetle karşı çıkmaları bir müslüman olarak beni çok rahatsız etti… Neymiş efendim, recm Kur’an da geçmiyormuş!
Kur’anda geçmeyen okadar çok ibadet uygulamaları var ki… Hangisinden bahsedelim? Namaz rekatlarından mı? Verilecek zekât ürünlerinin miktarlarından mı? Hac uygulamalarından mı? Miras paylaşımından mı? Ticaret hukukundan mı? Hangisinden bahsedeyim?
Neymiş efendim, recm cezası vahşetmiş!
Aman Allah’ım! Mantığa bakın! Vahşi olarak suçlanan kendi mantıkları değil, recm cezasının şekline karar veren merci vahşi olarak suçlanıyor…(Hâşâ!)
Hz Ömer’in (r.a) nekadar da doğru söylemiş ; ‘Uzun bir zaman sonra bazı kimselerin “Biz Allah’ın kitabında recm cezasını bulmuyoruz” demesinden ve böylece Allah’ın indirmiş olduğu bir farîzayı terk etmek suretiyle sapmalarından endişe etmişimdir. Dikkat ediniz! Evli olduğu halde zina eden kimse üzerine buna dair bir beyyine bulunduğu yahut gebelik veya itiraf olduğunda recm cezası sabit olmuş bir haktır. Süfyan b. Uyeyne: Ben bunu böylece ezberledim dedikten sonra Ömer(r.a): “Dikkat edin! Resulullah sallallâhu aleyhi ve sellem recm yaptı, ondan sonra da biz yaptık” dedi, demiştir. (Buhari–6829 nolu hadis )
Ey Şeytanın korkup ta yön değiştirdiği büyük insan! Vallahi korktuğun başına geldi! Ey Hz. Ömer (r.a)! Bunlar recm uygulamasını vahşet olarak algılıyorlar! Yani hem peygamberimize, hem sana hem de senden sonra recm uygulayan diğer halifelere, üzülerek söylüyorum ki hakaret ediyorlar… Oysaki zina edipte itiraf edene ya da en az dört şahitle zinası ispatlanana verilecek ceza şeklini peygamberimiz kafasından uydurmadı. Allah’tan aldığı vahiyle cezalar uygulandı… Bunlar Allah’ı da suçlamış oluyorlar maalesef…
Ey ilahiyatçı olmakla söz hakkının kendilerinde olduğunu sanan hadis inkârcıları! Allah için söyleyin bakalım, Buhari’de geçen bu hadiste hangi ravi yalancıydı da kimsenin haberi olmadı?
- Ali b. Abdullah (r.a) mı?
- Süfyan (r.a) mı?
- Ez-Zühri’(r.a) mı?
- Abdullah (r.a) mı?
- İbn-i Abbas (r.a) mı? Yoksa,
- Hz. Ömer (r.a) mı?... Bu sahabelerden hangisi peygamberimize (a.s) nispet ederek hadis uydurdu? Tarih bu sahabelerden nasıl bahseder? Yalanlarına kimler şahit olmuş?
Yoksa bunlar uydurmadı da İmam Buhari mi uydurdu? Yoksa yüz yıllarca recm cezasını vahşet olarak algılamayan alimlerimiz vahşeti göremeyecek kadar körler miydi (!) ?
Bakın Hz.Ömer (r.a) sizleri neyle suçluyor;’ … Allah’ın indirmiş olduğu bir farîzayı terk etmek suretiyle sapmalarından endişe etmişimdir.’’
Siz terk etmiyor, üstüne üstlük vahşilikle suçluyorsunuz!
Siz kimsiniz?
Allah’ın kanununu beğenmeme gibi bir lüksünüz olabilir mi?
Emir ve yasak kimden gelirse ceza ve mükâfatı o belirlemez mi?
Recmin uygulanış şeklini Allah size mi danışacaktı? (haşa!)
Siz sahabelerden daha mı takvalı ve merhametlisiniz de recm’i kabullenemiyorsunuz!
Sanki İslam devleti kuruldu, kendileri zina etti ve taşlanmaktan korkuyorlar!
,,,
EĞER;
1- Sadece bir kişinin, kadıya gelerek filan kişiyi filan kişiyle zina ederken gördüm demesiyle recm uygulanırsa,
2- İnsanların gizlilikleri araştırılıp ya da gizli kameralar yerleştirerek suçüstü yakalayıp kadıya izlettirip zina edene recm uygulanırsa,
3- Taşlanan zani, her yediği taştan sonra daha çok acı çekmesi için tedavi edilip tekrar taşlanırsa,
4- Taşlanan kişinin cesedi parçalanıp köpeklere yedirilirse,
5- Zinayla suçlanan kişinin ifadesi alınmadan recm edilirse,
6- Kiminle zina ettiği sorgulanıp ifadesi alınmadan o da recm edilirse,
Denir ki o bölgede recm uygulanmıyor, orman kanunu uygulanıyor! Vahşet olan, zaniye taş atılması değil; zina ile suçlanan kişinin tövbe kapısının engellenmesidir…
Peki, nedir islam’da zinanın hükmü?
Müslüman evli bir erkek ya da evli bir kadın, zina yaptığında bağışlanması için Allah’a tövbe eder… Kadıya gelip:’ Ben zina ettim’ deme şartı yoktur… Yine Müslüman erkek ya da kadının zina ettiğine dair en az dört şahit olmazsa zani olarak suçlananlara ceza uygulanmaz… Peki, recm kime uygulanacak?
Zina yapan herhangi biri kadıya gelir de: ‘ Ben zina ettim. Her nekadar pişman olup ta Allah’a tövbe ettimse de, ben Allah’ın huzuruna bu günahla çıkmak istemiyorum. Yani beni recmedin’ der… Kadı da o kişinin gerçektende zina yapıp yapmadığından emin olması için açık açık sorular sorar ve tam emin olduktan sonra dört defa yemin ettirirek recmine karar verir.
Elinizi vicdanına koyun ve Allah için söyleyin vahşet bunun neresinde? Kimse zorla zinakarı kolundan tutup ta getirmiyor! Zina eden kişi hiçbir baskıya maruz kalmadan tamamen kendi istek ve arzusuyla kadıya geliyor…
Recmedilmek isteyen bir kişinin alnından öpülür!
Recmedilmek isteyen bir kişinin imanına saygıyla eğilinir!
Recmedilmek isteyen bir kişinin arkasından hayırla yad edilir… Peygamberimize gelip te zina ettiğini söyleyen bir kadının doğumu beklemesi, zinadan doğan çocuğunun sütten kesilmesini bekleyerek recmedilmek istemesini tarihimiz utançla değil övgüyle bahseder…
Hangi birimiz zina edipte kadıya gelerek en acısız bir ölüm şekline razı oluruz? Hangi birimizin imanı bunu kaldırır? Kadıya zina itirafı bele bağlanan bir bomba gibidir… Üst seviyede bir iman bunu gerçekleştirir ancak…
,,,

Şimdi, recm’i inkâr eden ve recm’i vahşet olarak suçlayanlara soruyorum;
Eşinizi ya da kızınızı bir erkekle aynı yatakta görürseniz ne yaparsınız?
a- ‘Bir daha görmeyeyim’ dersiniz!
b- ‘Rahatsız ettim özür dilerim!’ Dersiniz.
c- ‘İkinizi de polise şikâyet edeceğim’ dersiniz. Ki sanırım suç olarak kabul görmüyor.
d- ‘ Ellerini uzattırıp cetvelle üç ona üç diğerine acıtacak şekilde vurursunuz.
e- ‘ Ekmek bıçağıyla ya da belinizdeki silahla her ikisini delik deşik edersiniz.
Hangi şıkkı işaretlersiniz?
Son sorum; silah kullanıp iki kişiyi öldürmek mi vahşet, yoksa zina ettiğini kadıya itiraf edip te sadece kendisinin öldürülmesinin istenmesi mi vahşet?
Eğer taşın arka arkaya atılması acı verecekse bıçak darbeleri de acı verir! Ben şahsen recm uygulanmasında zerre kadar vahşet göremiyorum… Atılan iki ya da üç taş darbesiyle insan zaten bayılır ve diğer gelen taşların acısını hissedemez diye düşünüyorum… Hissetse ne yazar! Kendisinin tercihiydi bu deriz yine kimseyi suçlamayız…

Hülasa, recmi inkâr etmek ve vahşilikle suçlamak bir kimsenin sapıtması için yeterli bir sebeptir…
Bazı hadis inkârcıları şöyle der; ‘Hz. Muhammed, Devlet başkanlığı vasfıyla recm uyguladı… Yani, devlet başkanının insiyatifine kalmış… Ölüm şeklini değiştirebilir…’ Adama demezler mi peygamberimiz devlet başkanı sıfatıyla recm ederken vahşete imza mı atmış oldu? (Hâşâ!)
Recm inkârcılarını tövbeye davet ediyor, recmi inkâr etmeyenlerin bayramını şimdiden kutluyorum… Allah’a emanet olunuz…

Not; Yapacağınız yorumların aynısını bana mail atarsanız, size cevap hakkım olur.