Deveciyan hakkında
Patrik Deveciyan, Chirac’ın cumhurbaşkanlığında bakan idi. Şimdi Sarkozy tarafından tekrar bakan yapıldı. Sarkozy’nin Türk kompleksi, Osmanlı Türkiye’si teb’ası olmasından kaynaklanıyor. Deveciyan’ın ailesi de Osmanlı Türkiye’sinde deveci idi. Zaten bugün de Türkçe soyadı taşıyor.
Deveciyan’ın Türk karşıtlığı öyle Sarkozy’ninkine falan benzemez. Tamamen radikaldir. Sarkozy ile şahsî dostluğu malûmdur. Ancak Sarkozy, Fransız’dır. Deveciyan ise önce Ermeni, sonra Fransız’dır. Misyonu, Türkiye ile Fransa gibi asırlarca yakın ilişki kurmuş iki büyük devletin arasını açmaktır. Ermeni menfaati bahis konusu olunca, Fransa vız gelir, nitekim Fransa aleyhindeki davaların avukatıdır.
ASALA denen kanlı Ermeni çetesi, 1984’te Paris’in Orly hava limanında çok Fransız kanı döktüğü zaman Fransız mahkemesinde katilleri savunan avukat, bizim Deveciyan idi. Bu eylem ASALA’nın sonu oldu. Akabinde PKK çıktı.
Mahut Ermeni tasarısı, Fransız hükûmetince Senato’ya intikal ettirilmedi. Fransa’nın geleneksel hümanist şöhretini yerle bir eden, insanlara konuşmayı, yazmayı, hattâ düşünmeyi yasaklayan bu tasarı, kadük oldu. Bundan sonra Deveciyan, mimarı bulunduğu tasarının âkıbetinden fazla üzülmesin diye, 26 milyar euro’nun harcanması ile görevli bakanlığa getirildi.
Deveciyan, avukatlığını yaptığı meşhur Fransız gangsteri Charles Willoquet (Şarl Viloke), cezaevinde yatarken ona silâh vermekle de sorumlu tutulmuştu.
Fransa’yı severiz. Başının belâya girmesini istemeyiz. Türk Yenileşme Tarihi’nde hem devlet kuruluşlarında, hem edebiyatımızda örneğimiz Fransa oldu. Vietnam’ı geçtik, Cezayir’deki, Burundi’deki milyonların katledildiği soykırımları ile başı belâya girmiş bir büyük devlettir. Neyse hayırlısı ile Avrupa Birliği dönem başkanlığı sona eriyor. 1 Ocakta başkanlık Çek Cumhuriyeti’ne geçiyor. Fransa’ya tekrar sıra 2022’de gelecek...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.