Y. Bülent Bakiler

Y. Bülent Bakiler

Hû! Hû! Hû!

Hû! Hû! Hû!

Baş­ba­kan, Ale­vî tem­sil­ci­le­riy­le gö­rü­şü­yor. Eğer ba­na; “İ­yi mi edi­yor; kö­tü mü?” di­ye so­rar­sa­nız si­ze te­red­düt­süz ce­vap ve­ri­rim: Çok iyi edi­yor! Hem de çok iyi edi­yor, de­rim.
Ama ben, bu gö­rüş­me­ler­den hu­zur­la çı­ka­ca­ğı­mı­zı, da­ha doğ­ru­su, bü­tün Ale­vî ca­mi­ası­nı mem­nun ede­ce­ği­mi­zi hiç san­mı­yo­rum. Çün­kü Ale­vî­lik, an­la­tıl­maz bir bil­gi­siz­lik ve ta­as­sup yü­zün­den, Tür­ki­ye­’miz­de tam bir kör dü­ğüm ha­li­ne gel­miş­tir. Bu ba­kım­dan Ale­vî­lik ko­nu­sun­da atı­la­cak her adım, baş­ka bir Ale­vî top­lu­lu­ğu­nun hü­cum­la­rıy­la kar­şı­la­şa­cak­tır. Bu, Ale­vî­li­ğin hem Ale­vî­ler, hem de Sün­nî­ler ta­ra­fın­dan ye­te­ri ka­dar bi­lin­me­me­sin­den kay­nak­la­nı­yor. Tür­ki­ye­’de, Ale­vî­le­rin kaç par­ça­ya bö­lün­dü­ğü­nü ve ne­den bö­lün­dü­ğü­nü, ön­ce tam bir ta­raf­sız­lık­la sos­yo­log­la­rı­mı­zın ya­ni ilim adam­la­rı­mı­zın in­ce­le­me­si ge­re­kir. Ya­ni Ale­vî top­lu­lu­ğu için­de kim Ale­vî­dir, kim Ale­vî­lik­ten kop­muş­tur? so­ru­su­nun ce­va­bı­nı dos­doğ­ru ver­me­miz la­zım.
Me­se­la Ço­ru­m’­da bir kı­sım Ale­vî­le­ri­miz ken­di­le­ri için bir câ­mi in­şa et­ti­ler. Baş­ka bir ale­vî top­lu­lu­ğu ise, ya­pı­lan o ye­ni câ­mi­yi taş yağ­mu­ru­na tut­tu­lar. Câ­mi­yi ya­pan­lar da, câ­mi­yi taş­la­yan­lar da Ale­vî ol­duk­la­rı­nı id­di­a edi­yor­lar. Pe­ki siz bu grup­lar­dan han­gi­si­ni Ale­vî ola­rak ka­bul ede­cek­si­niz?
Ba­zı Ale­vî­le­ri­miz, ko­mü­niz­me kay­mış­lar­dır. Sün­nî­ler ara­sın­da da ko­mü­niz­me sev­da­la­nan­lar var. Bir in­san ko­mü­nist ola­maz mı? El­bet­te olur. Ama ko­mü­niz­me gö­nül ve­ren­le­rin Ale­vî­lik­le de, Sün­nî­lik­le de hiç­bir or­tak bağ­la­rı kal­maz. Çün­kü sa­mi­mi bir ko­mü­nist, Ale­vî inan­cı­nın da, Sün­nî inan­cı­nın da en bü­yük düş­ma­nı­dır. O ba­kım­dan, bir in­san hem Ale­vî, hem de ko­mü­nist ola­maz.
Ba­zı Ale­vî­le­ri­miz Şa­man inan­cı için­de ol­duk­la­rı­nı söy­lü­yor­lar. Şa­ma­nizm, İs­la­mi­ye­t’­ten ön­ce­ki de­vir­ler­de, mil­le­ti­mi­zin örf­le­rin­den, âdet­le­rin­den inanç­la­rın­dan iba­ret­tir. Bir in­san Mu­se­vî, İse­vî, Put­pe­rest, Me­cu­sî ola­bi­le­ce­ği gi­bi Şa­ma­nist de ola­bi­lir. Ama Şa­ma­nizm, Ale­vî­lik­le ka­t’­iy­yen bağ­da­şa­maz. Ale­vî de Şa­ma­nist ola­maz.
Ba­zı Ale­vî­le­ri­miz “A­li­’siz Ale­vî­lik!” di­ye bir saf­sa­ta için­de­dir­ler. Ale­vî­lik, Hz. Ali’­nin ya­nın­da, yo­lun­da ol­mak de­mek­tir. “A­li­’siz Ale­vî­li­k” “ka­nat­sız kuş! Mo­tor­suz oto­mo­bil! Be­yin­siz in­san!” id­di­ası­na ben­zer. Hiç kim­se Hz. Ali­’yi sev­mek ve O’­nun yo­lun­da ol­mak mec­bu­ri­ye­tin­de de­ğil­dir. Ama Ali’­siz Ale­vî ol­duk­la­rı­nı söy­le­yen­ler, ken­di­le­ri­ni Ale­vî ola­rak gö­re­mez­ler ve gös­te­re­mez­ler.
Dün­ya Ehl-i Beyt Baş­ka­nı Fer­ma­ni Al­tun ile Cem Vak­fı Baş­ka­nı Prof. İz­zet­tin Do­ğan ara­sın­da bir tar­tış­ma ol­du. Fer­ma­ni Al­tun di­yor ki: “Bi­zim de­de­le­ri­miz Ale­vî­lik ko­nu­sun­da ye­te­ri ka­dar bil­gi sa­hi­bi de­ğil­ler. Me­se­la on­la­ra so­ru­yo­rum: ‘Ha­cı Bek­taş Ve­li kim­dir? Ne yaz­mış­tır? Ne söy­le­miş­tir?’ di­yo­rum. Ba­na sa­de­ce ‘Hû­’ di­ye ce­vap ve­ri­yor­lar. De­de­le­ri­mi­zi eğit­mek için bir aka­de­mi aç­ma­lı­yız! Ale­vî­li­ği doğ­ru çiz­gi­le­riy­le de­de­le­ri­mi­ze öğ­ret­me­li­yiz!”
İz­zet­tin Do­ğan, hem de bir pro­fe­sör ol­ma­sı­na rağ­men, Fer­ma­ni Al­tu­n’­un tek­li­fi­ne şid­det­le iti­raz edi­yor. Fer­ma­ni Al­tun da Ale­vî İz­zet­tin Do­ğan da. Pe­ki na­sıl çı­ka­ca­ğız bu işin için­den? Ca­nım efen­dim bun­dan ko­lay ne var? “Hû­” de­me­miz kâ­fi!
-Hû! Hû! Hû!
Ol­du mu şim­di? Ol­du di­yen­ler “Hû!” de­me­ye de­vam et­sin­ler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Y. Bülent Bakiler Arşivi