Ekrem Kızıltaş

Ekrem Kızıltaş

Hilmi Özkök ve içki içiyormuş gibi yapmak

Hilmi Özkök ve içki içiyormuş gibi yapmak

İçiyormuş gibi yapmak!..

İçki konusu garip bir konu.

Garip, çünkü Dinimize göre ‘haram’ olmasının yanında; ölçüsü kaçtığında, -ki genellikle ölçü kaçar-, insan davranışlarını ciddi şekilde etkileyen bir şeydir; şişede durduğu gibi durmaz.

Bu yüzden olacak, içki içenlerin araba kullanmasına yasak getirilmiştir.

Araba kullanması yasak olanların, nasıl olup da devlet işlerini yürüttükleri ise ayrı bir konudur.

İçki içmenin bir tür ilericilik, çağdaşlık ve dahi modernlik gösterisi hatta bunların delili sayılması; bu açıdan, oldukça saçma sapan bir şeydir.

Belli bir mertebeye gelmiş ve bulundukları konum sebebiyle sürekli uyanık olmaları gereken insanların içkiye olan düşkünlüklerini anlayabilmek de, mümkün değildir.

İçki ile alakalı başka önemli bir husus da, bilhassa resmi etkinliklerde, parası devlet kesesinden yani insanların vergilerinden karşılanan, içkinin su gibi akması hali.

Kişilerin kendi özel hayatlarında içki içmeleri ya da içmemeleri tabii ki kendilerini bağlayan bir şeydir. Ama devlet yönetiminin önemli mevkilerinde bulunanların; kamu mekanlarında ve dahi devlet parasıyla ‘kendilerini unutmaya çalışmaları’, hakikaten garip bir durumdur.

Asıl garip olansa, içki içme işinin Atatürkçülük, laiklik, çağdaşlık, modernlik olarak sunulması ve çeşitli sebeplerle içkiyle arası hoş olmayanlara, bu hususlarda eksiklik izafe edilebilmesidir.

Aktüel tartışma, malum.

Genelkurmay Eski Başkanlarından E. Org. Hilmi Özkök ve kendisi artık bir (Er) mesabesinde olan İlhami Erdil arasında, temeli içki olan bir tartışma var gündemde.

Aslında bir yönüyle ‘zarif’ bir tartışma. Zarif çünkü tanınmış isimlere ait şiirlerle yürütülüyor, şimdilik.

E. Org. Hilmi Özkök, Erdil’in kendisiyle alakalı: ‘Yemekte şarap yerine kola içti’ eleştirisine, Mevlana Hazretleri’nin: “Suskunluğum asaletimdendir / Her lafa verilecek bir cevabım var / Lakin; / Bir lafa bakarım laf mı diye / Bir de söyleyene bakarım adam mı diye” şeklindeki şiiriyle cevap verdi.

İlhami Erdil de, buna cevap olarak, Ziya Paşa’nın meşhur: “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” dizesini zikretmiş.

Temel sebebi içki olsa da, beyitlerle yürütülen bu nezih tartışmada taraf olmak gerekirse, E. Org. Hilmi Özkök’ün şu anda galip durumda olduğunu söylemek gerek.

Çünkü ‘içki yerine kola içti’ sözü ‘laf’ sayılmaz. Söyleyenin adam olup olmadığı ise kendisinin daha iyi bilebileceği bir husus, buna karışmamız doğru olmaz.

Ama İlhami Erdil’in cevap olarak zikrettiği Ziya Paşa’nın meşhur beyti, laf aramızda, pek uygun değil. Uymamış yani.

***

80’li yılların ortalarında, ANAP’lı bakanlardan birisinin verdiği resepsiyon dönüşü, o sırada gazeteye uğramış olan İsmet Özel’le karşılaşmıştık.

Muhabbet esnasında resepsiyon gündeme gelmiş ve kimin verdiği, kimlerin katıldığı konuşulurken, ikram bahsi açıldı.

Resepsiyon sözkonusu idi ve tabii ki bu durumda içki su gibi akmıştı. İsmet Özel, okul yıllarından tanıdığı bakanın da içki içip içmediğini sordu.

Ben ‘içtiğini’ söyleyince de, iyi düşünmemi, çünkü ‘elinde içki bardağı olmasının, içtiği manasına gelmeyebileceğini’ hatırlattı.

Evet, bahsi geçen bakanın elindeki bardakta içki olduğu kesindi. Ama içmiş miydi, bunu söylemek güçtü.

O zaman İsmet Özel şu sözleri söyledi: “O içki içmez. Ama durumu kurtarmak için içiyormuş gibi yapar. Muhtemelen orada da öyle yapmıştır!..”

İçki içmemek ama içiyormuş gibi yapmak!..

Mahalle baskısı dedikleri bu olsa gerek...



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ekrem Kızıltaş Arşivi