Şaka mı bütün bunlar?

Şaka mı bütün bunlar?

üniversitelerde başörtüsünü yasaklayan bir kanun var mıydı? Var diyenler, Anayasa Mahkemesi'nin meşhur kararını örnek verirlerdi..

Sonra Devrim Kanunları'na atıfta bulunurlardı..

Danıştay ve AİHM kararları da eklendi bunlara.. Ne Atatürk, ne İsmet Paşa, ne de sonraki dönemlerde başörtüsünü yasaklayan bir kanun yok..

Atatürk, başörtülü kadınlara yasak getirmedi..

Kendilerini Atatürk'ten daha fazla Atatürkçü, daha fazla laik görenler var.. Sorun burada..

Tek istisna 12 Eylül döneminde çıkarılan yönetmelikler.. Bu yönetmeliklerden biri ortaöğretim öğrencilerini bağlıyor..

Diğeri 657 sayılı Kanun kapsamındaki Devlet memurlarını..


* * *
üniversitelerde başörtüsü yasağı 12 Eylül döneminde başladı.. Zaten türban-başörtüsü ayrımı da YöK'ün ilk başkanı İhsan Doğramacı'nın orta yolu bulmak için uydurduğu birşey.

Habertürk'e konuşan Doğramacı olayın arkaplanını anlattı..

Meğer Kenan Paşa, ANAP'lı Bakan Mehmet Keçeciler'in eşinin baş örtüsünü görünce "işte aradığımız model" demiş..

çünkü Bayan Keçeciler'in modeli, Avrupa'da modern hanımların giydikleri boneyi andırıyormuş. öğretim üyelerinin sakalına da kafayı takan Kenan Evren Paşa "bari başını örtmek isteyen sadece başını bu şekilde örtse ne iyi olur" diye konuşmuş..

Doğramacı Hoca da araştırmış soruşturmuş..

Avrupa'da bu tarz başörtüsüne türban dediklerini öğrenmiş. Hikaye bu.


* * *
Başörtüsü türban oldu ama maksat hasıl olmadı.. Anayasa Mahkemesi'nin üyeleri laikliği kendi bildikleri gibi yorumladı ve sorun bugünlere kadar geldi. Doğramacı başörtüsünü yasaklayan bir kanun olmadığını, varsa bile bilmediğini söyledi..,

YöK Başkanlığı yapmış bir profesörün dahi bilmediği bir kanunla yüz yüzeyiz..

Kanun yok, suç var.

Kanunu da yapsınlar da bitsin bu iş. Kim yapacak?

Yargıtay mı? Danıştay mı? Anayasa Mahkemesi mi? Kemal Alemdaroğlu mu?

Gerçi Anayasa'da kanun yapma, anayasa maddelerini değiştirme yetkisi Meclis'e verilmiş.

Olay bitmiyor ama.. Meclis'in yasama yetkisini kullanmamasını isteyen hukukçular var bu ülkede.

Toplumun ne dediği, ne istediği önemli değil..

Nasıl olsa Halk, hakları ve sorumlulukları olan yurttaşlar topluluğu değil, yığın.

Haso'lar ve Memo'lar işte..

Ya Milli İrade?

Korkunç bir şakanın kurbanı mıyız yoksa?


Erbakan Hoca ne zaman konuşacak?

Vakit gazetesi Şevket Kazan'la 28 Şubat hakkında bir röportaj yaptı.. Röportajda Aydın Doğan ile ilgili iddialar da yer alıyordu.. Doğan iddiaları reddetti. Evet, Doğan ve Necmettin Erbakan 28 Şubat döneminde özel olarak görüşmüşlerdi.. Doğan, Kazan'a hitaben görüşme notlarının hem kendisinde hem Erbakan Hoca'da olduğunu belirtiyor, "Onayımı veriyorum. Gidip Sayın Erbakan'dan bu notları isteyip kamuoyuna açıklayınız. Böylece Türk milleti o buluşmalarda ne konuşmuşuz öğrensin" diyor.. Erbakan Hoca, 28 Şubat döneminde Başbakan idi. Ne olup bittiği konusunda en fazla bilgiye sahip. Ama bu dönem hakkında konuşmayan tek isim de, kendisi.. Aradan on yıl geçti.. Acaba Erbakan Hoca, '28 Şubat'ın bilinmeyenleri' hakkındaki konuşmama orucunu ne zaman bozacak? On yıldır kendi kendime sorduğum bir soru bu..


CHP ve Hıristiyan Demokratlar

Almanya'da sağcı partilerin marifetiyle çıkarılan Göçmenler Yasası, Türk göçmenlere aşılması zor engeller getiriyor.. Ferhat gibi dağları delmeleri gerekiyor.. Mesela Alman vatandaşı bir kadın, Türk vatandaşı erkekle evlense ne olacak? Almanca bilecek.. Bunu kanıtlayacak.. Ondan sonra Almanya'da oturabilecek.. Alman vatandaşı(Alman ırkından olması şart değil) bir erkek de aynı engelle yüzyüze.. Alman Yeşiller Partisi'nin eşbaşkanı Claudia Roth'u tanıyorsunuz.. Hannover'deki bir toplantıda yasanın saçmalığını anlatmış. Habertürk'ten Ali Gülen'in aktardığına göre,"Ben Türkiye'den Almanya'ya damat getiremeyeceğim" diye yakınmış.. Konu, Claudia'nın Türk koca bulup bulmayacağı değil.. Bana ne.. Roth, şikayetini Hıristiyan Demokrat bir siyasetçiye anlattığında ne cevap almış biliyor musunuz?

"Japon ya da Amerikalı biriyle evlen. Türk şart mı?" İşte bu..

Türkiye'de bazı insanlar da, başörtülülere "Başını açsan ne olur, dinden mi çıkarsın?", "Aç kurtul, aç oku" gibisinden absürt çıkışlar yapıyorlar.. CHP Milletvekili Canan Arıtman da Sümerolog Muazzez İlmiye çığ'dan mütevellit arkaik görüşleri sıraladıktan sonra "Atın örtülerinizi, özgürleşin" diye seslenmiş.. Hıristiyan Sağcı bir siyasetçiyle, sol iddiasındaki CHP'li siyasetçi arasında ne fark var? Sorunun cevabını bulduğunuzda, "CHP sağcı parti oldu" denilerek Sosyalist Enternasyonal'dan çıkarılma eğiliminin ne kadar isabetli olduğunu da çakarsınız.. çaksanız ne olur? Hiç.




Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi