Ahmet Varol

Ahmet Varol

Olmert'in insafa gelmesini bekleyemeyiz

Olmert'in insafa gelmesini bekleyemeyiz

Mekke’de açıktan davetin başlamasından sonra müminlere ve Hz. Peygamber (s.a.s.)’i korumasından dolayı onun kabilesine uygulanan bir ambargo olmuştu.
O zaman Mekke’de şirkin belli önderleri Haşimoğullarıyla Muttaliboğullarına karşı aralarında işbirliği yapacaklarına dair bir anlaşma metni yazmaya karar verdiler. Bu anlaşmaya göre onlardan kız almayacak ve onlardan birine kız vermeyeceklerdi. Onlara bir şey satmayacak ve onlardan bir şey satın almayacaklardı. Kendileriyle hiçbir anlaşma kabul etmeyeceklerdi. Resulullah (s.a.s)'ı öldürmeleri üzere kendilerine teslim etmedikleri sürece onlara hiçbir şekilde acımayacaklardı. Bir araya geldiklerinde bu konuda bir metin yazdı, bu metinde belirtilenlere uyacakları üzere aralarında anlaşma yaptı ve birbirlerine söz verdiler. Daha sonra yazdıkları metni, kendi açılarından daha çok bağlayıcı olması için Ka'be'nin duvarına astılar. Böylece onlarla bütün ticari ilişkilerini kestiler. Onlara hiçbir yiyecek, giyecek vermiyor, onlara bir şey satmıyor ve ihtiyaçlarını da başkalarından satın alıyorlardı. Ambargo anlaşmasının uygulanmasının takibi görevini de Hişâm ibnu Amr ibni Rebi'a’ya vermişlerdi.
Söz konusu uygulamanın başlatılmasından sonra müminler ve Hz. Peygamber (s.a.s.)’in kabilesi Haşimoğullarına mensup olanlar Şi’bu Ebi Talib (Ebu Talib Vadisi) adı verilen bir vadiye çekildiler. Ambargo çok katı bir şekilde uygulandığından, söz konusu vadide tecride maruz kalanlar büyük sıkıntılar yaşıyorlardı.
Bugün Gazze’de yaşanan olay da aynen Mekke’de adı geçen vadide tecride maruz kalanların muhatap oldukları uygulama gibidir. Bugün görünüşte muhasara Olmert yönetimi tarafından uygulanıyor. Fakat ona bu imkânı ve görevi verenler kendilerini “uluslararası toplum” diye yutturmaya çalışan müstekbir güçlerdir. Dolayısıyla işgal devletinin başbakanı esasında Hişam ibnu Amr’a verilen görevi yürütmektedir. Tabii bu ambargodan birinci derecede yararlanan o olduğundan ve öncelikli olarak onun stratejisi esas alındığından, bütün katılığıyla uyguluyor. Fakat onun ambargoyu bütün katılığıyla uygulama konusunda kendini bu derece rahat ve cüretkâr hissedebilmesinin sebebi müstekbir güçlerin verdiği destek ve İslâm dünyasındaki yönetimlerin korkaklığıdır.
Gazze’de bu ambargonun amacının direniş hareketini cezalandırmak olduğu imajı verilmeye çalışılıyor. öncelikli olarak bu direnişin meşru ve haklı olduğunu, Filistin toprakları üzerindeki gayri meşru işgalin son bulması için mücadele etmelerinden dolayı Filistinlileri suçlamaya kimsenin hakkı olmadığını bir kez daha vurgulayalım. Ancak cezalandırmanın asıl muhatabı Filistin İslâmî Direniş Hareketi’ni iktidara taşıyan Filistin halkıdır. Bu cezalandırmadan elektriklerinin kesilmesinden dolayı hizmet veremeyen hastanede doğum yapan anne ve daha hayata gözlerini açtığı an insanlık dışı tecrit uygulamasıyla, Siyonist vahşetle tanışan bebek birinci derecede etkileniyor.
Mekke’de tecride maruz kalanlara uygulanan ambargonun sona ermesinin sebebi Ebu Cehil’in ve Ebu Leheb’in insafa gelmesi değildi. İnsanlıktan payı olanların vicdanlarının harekete geçirilmesiyle gösterilen tepki ve yine onların ambargoyu delmeleriydi. Bugün Gazze’de bir buçuk milyon insanın maruz kaldığı vahşetin sona ermesi için de kundaktaki bebeklerin göğüslerine füze saplayan, düğün törenlerinin üzerine bomba yağdırılıp katliam gerçekleştirildiğini öğrendiğinde zevkten dört köşe olan Olmert’in yahut ona bu konuda imkân, güç ve cesaret veren Bush’un insafa gelmesini bekleyemeyiz.
Tepkilerin artması karşısında havayı biraz yumuşatma amacıyla kısmen akaryakıt sevkıyatının başlatılması da bizleri aldatmamalı. Ambargo ve tecrit tümüyle sona erinceye, Gazze ahalisinin dünyayla irtibatının önündeki engeller kalkıncaya kadar kapıları zorlamalıyız. Akaryakıt sevkıyatının başlamasıyla Gazze’de sorun bitmiş değildir. Problemi iyice zirve noktasına çekip kısmî yumuşatma yapmak suretiyle baskıcı uygulamanın, resmî terörün normalleştirilmesini sağlamaya çalışmak Siyonist devletin sıkça başvurduğu bir taktiktir. İlaç sevkıyatının ve hastaların dışarı çıkmalarının engellenmesi sebebiyle ölümler devam ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi