Sırpların Kosova’ya girip müslümanlara kan kusturtmalarını televizyonda izlerken aklıma Bosna trajedisi gelmişti… Sokakların cesetlerle dolması, kesilen başlar,çocuğunun etini annesine yedirtmeleri, hamile bir kadının karnını bıçakla kesip çıkan bebeği annesinin kucağına verip hadi emzir demeleri ve buna benzer onlarca zulüm…
Bosna cihadına katılan mücahidlerden işittiğim akıl almaz zulümler ve işkenceler… O tarihte ben de ‘ Bunları yapan insan olamaz!’ diyordum…
Hiç unutmam, metroya binmiş eve geliyorum… Sağımda elli yaşlarında bir Kosovalı. Savaştan kaçmış Türkiye’ye-İstanbul’a- gelmiş… Sırpların zulmünü bakın nasıl anlattı;
Sırp askerler ev kapısını kırarak içeri girip ev sahibine ‘et var mı?’ diye soruyorlar… Evlerinde etin olmadığını işiten Sırp askeri evin iki ya da üç yaşındaki çocuğunu kucaklayıp havaya atıyor… Zavallı çocuk askerin elindeki kamaya düşüp saplanıyor. Çocuk; anne, baba ve kardeşlerinin gözleri önünde çığlık atarak can veriyor… Çocuğun başını kesip,alın size et diyerek evden çıkıyorlar… Aman Allah’ım!
Yaşadığım dönem içerisinde insan olanın yapamayacağı vahşete ilk kez kulaklarımla şahit oluyordum… Bu gibi durumlarda Sırp askerinin ruh halini anlamam için kendimi bir anlık sırp askeri yerine koyup bir müslümanın evine baskın yapıyorum hayal dünyamda… En kötü ihtimal evdeki erkeklerin kafasına bir kurşun sıkar çıkardım… Peki, bir insan neden vahşete imza atar?
Aklıma şöyle bir misal geldi;
Düşünün ki bulunduğunuz beldede en az on tane kuduz köpek var… Bu köpekler ısırmak için genç,yaşlı,çoluk çocuk kadın ayrımı yapmazlar… Kuduz köpek ısırır. Ve haklıdır… Bize düşen şey, kuduz köpekten korunmaya çalışarak yetkililere ihbar edip öldürülmelerini sağlamak… Eğer yetkili kurum görevini yapmıyorsa daha üst yetkililere şikayet edilir.
Bu arada herkes imkanları dahilinde kuduz olmuş köpekleri öldürmeleri lazım… Buraya kadar sanırım tartışılmaya müsaid bir durum yok… Hemfikir olduğumuzu düşünerek asıl anlatmak istediğim konuyu masaya yatırmak istiyorum. Diyorum ki;
Ey ülkemin namaz kılan yazarları! Okuyucularınızı
- Bir köpeğin kuduz olup olmadığı nasıl anlaşılır?
- Kuduz bir köpekten nasıl korunulur?
- Kuduz köpek ısırdığında yapılması gereken ilk müdahale nasıl olmalıdır? Gibi konularda ve
- En yakın dispanser telefon numaralarını vererek bilgilendirmeniz lazım….
Aksi halde kahrolsun kuduz köpekleri diyerek çözüm üretemezsiniz… Bu örneklemeden hareketle Yahudileri de kuduz olmuş birer köpek olarak algılayıp okuyucularınıza gerekli bilgiler sunmanızı rica ediyorum…
Bizler haftalık bir iki sayfalık yazılar yazarak okuyucularımıza yön vermeye çalışan birer davetçileriz… Halk ağzıyla ;
- Bunu yapan insan olamaz!
- Bu vahşete birileri dur desin!
- Kahrolsun İsrail!
- Soykırım yapılıyor!
- B.Milletler nerede!
- Amerika ve batı neden sessiz kalıyor!
Gibi konuşmak kusuruma bakmayın ama hiç yakışmıyor bir davetçiye… Hem batı neden soykırımdan rahatsız olsun ki? O vahşete birileri dur desin demekle kimseyi harekete geçiremezsiniz. Gidin Gazzeye ve okuyucularınıza oradan seslenin!
Bunu yapan insan olamaz demek de neyin nesi? Bal gibi de yapar ve yapıyorlar… İnsandaki vahşilik ruhu imanla sakinleşir ancak… Şöyle denmesi daha uygun değil mi; Bunu bir müslüman yapmaz…
Batı neden müslümanlara gelince sessiz kalıyor?’muş… Batı müslümanları neden sevsin ki? ülkemin namaz kılan yazarlarından rica ediyorum Gazze bir çok konularda insanların bilinçlenmesi için büyük bir fırsat ve bu fırsatın çok iyi değerlendirilmesi lazım… Lütfen okuyucularınızı yazılarınızla ya yeni bir salih amel işlemelerine teşvik edin, ya yahudilerin kurandaki vasıflarını hatırlatın ki İsraili iyi tanısınlar ve Gazzeyi daha iyi okusunlar ya da susun…
İsrail’in neden haklı olduğuna gelince;
Yahudiler sözlerinde durmayan ve kendileri dışındaki insanları 2 ya da 3. sınıf insan olarak gören korkak bir kavimdirler… Peygamberlerini öldüren bir milletin Gazze’lilere merhamet duyacaklarını mı zannediyoruz? Yahudilerin gözünde müslümanlar adete birer zararlı sinek gibi gözükür. Öldürmek istemeleri kadar doğal bir şey yok… Adamlar Fırat ve Nil arasında bir canlı bile istemiyor… Bizleri düşman ilan eden bir milletle karşı karşıyayız… Onlar bize düşman biz onlara düşmanız…
Unutmayın ki kıyamete kadar savaşlar sürecek… Biz var gücümüzle hazırlığımızı yapalım ve iki sonuçtan birini bekleyelim;
Zafer ya da şehadet…