Hedefi şaşmayan silah BOYKOT
Biz hala yeterince farkında değiliz ama aslında boykot veya öbür adıyla ambargo, düşmanı dize getirmede en etkin silahlardan biridir. Ayrıca biz yeni farkına varsak ta bu silah eskiden beri kullanılagelen bir silah. Diğer silahlar ne kadar hassas olsalar da zaman zaman hedefi şaşabilirler, ama BOYKOT silahı Allah (cc) ın izniyle hedefi şaşmaz. Yeter ki bilinçli ve gereği gibi etkin olarak kullanılsın.
Boykotun hedefine vararak gerekli etkiyi göstermesinin en önemli şartı yüksek derecede bir katılımın sağlanmasıdır. Kaldı ki katılımın % 50 ve yukarısında olması dahi düşmanın alt edilmesine yetecektir. Ancak insanımızın bir çoğu “bir çiçekle bahar olamaz” “sadece birkaç kişinin katılımıyla bu iş olmaz ki” gibi bahanelerle Yahudi ve haçlı mallarını satma, alma, kullanma ve tüketmeye devam ediyor.
Satıcıların bahanesi de hazır; “ben satmasam başkası satacak, öyleyse başkası kazanacağına ben kazanayım” örneğin faiz konusunda aynı mantığı yürütebilirmiyiz, “nasıl olsa memleket faizle yatıp kalkıyor öyleyse başkası kapacağına ben kapayım faizi” diyebilirmiyiz.
Diğer bir bahanede rekabet, efendim kartelci, tefeci, Yahudi vs rakiplerimizle yarışabilmemiz için bu malları satmak, faizli kredi almak, hatta gerekirse yahudiyle ortaklıklar kurup paslaşmak zorundayız vs vs…
Allah (cc) aşkına biz bu dünya ya holdingcilik oynamaya, Kârunlarla yarışmaya falan mı geldik? Eğer bir yarışa gireceksek işte yarış; “Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın! Nerede olsanız Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz, Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.” (Bakara 2/148)
“Eğer Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı. Öyle ise iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size bildirecektir.” (Maide 5/48)
“Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun.” (Ali İmran 3/133)
Şöyle diyenler de çıkıyor; “Yahudi malı da olsa ithalatçısı, pazarlamacısı, nakliyatçısı, toptancısı, perakendecisi derken binlerce insan bu işlerden çoluk çocuğunun nafakasını çıkarıyor” falan filan… iyide tüm bu insanlar bu uğraşlarıyla yahudiye değil de kendi vatanlarında üretilmiş veya herhangi bir İslam ülkesinde üretilmiş olan Müslüman malıyla aynı parayı kazanıp ümmete hizmet etseler daha iyi değil mi? Bu insanlar hangi malla ilgili çaba sarf etseler aynı parayı kazanacaklar. Alternatifi olmayan ve zaruri ihtiyaç olan bir malda kişiler mazur olabilirler. Kaldı ki o malı neden Müslüman üretmesin ki? Belki bunun sebebi de nasıl olsa hazırı var anlayışından kaynaklanıyor.
Sermayenin dini imanı olmaz anlayışı sakat bir anlayıştır. Ayrıca tüketilen Yahudi malları fuzuli veya alternatifi olanlarsa burada haramlılık katmerleşir. Sosis salam gibi gıdalar, cola ve tütün maddeleri gibi içecekleri bir insan tüketmese ne olur?
Şu halde, bu zulme seyirci kalmak istemeyen STK vb tüm kurum ve kuruluşlar, bundan böyle çalışmalarına boykotu yaygınlaştırmaya dair programları da almalıdırlar. Asıl yapılması gerekenlerden biride ümmetin tüm sorunları gibi bu sorunu da kökten çözecek ve tüm ümmeti bağlayacak bir liderliğe sahip olamaya, ciddi olarak yönelmektir. O zaman bir işaretle çok şey olur…
Kafirlerin boykotlarına örnekler
• Müşriklarin Mekke de Resûlullah (sav) ve Ashabı Kiram (Rıdvanullahi aleyhim) a üç yıl boyunca uyguladıkları boykot. Şu Siyonist kafirler ve onların işbirlikçileri olan münafık liderlerin Gazzeye iki yıldır uyguladıkları genel boykot gibi. Aslında korsan terör devleti kurulalı beri tüm Filistin’e arılıklı da olsa boykot devam ediyor. Silah ambargosu ise hiç kalkmadı.
• ABD vs batı ülkelerinin zaman zaman değişik İslam ülkelerine uyguladıkları boykot. Özellikle silah ambargoları. Birinci Körfez savaşından sonra Irak’a uygulanan ambargodan dolayı ilaç, gıda ve mama bulamadığından dolayı ölen insan ve bebek sayısı yüz binlerle ifade ediliyordu.
• Daha dün Kıbrıs savaşında ABD parası ödenmiş olan uçak filomuza ambargo koyup tutmadı mı? Elimizde hazır bulunan diğer uçakların da tekerlek ve yedek parçalarına ambargo koydukları için çoğu saf dışı kaldı.
• İsrail ve batının Gazzeye uyguladıkları boykot. Sadece silah değil her şeyi boykot; gıda maddeleri sağlık ürünleri ilaç… Nerede olursa olsun her Yahudi firması kazancının en az % 10 nu İsraile gönderiyor ama biz misilleme yapıp boykot uygulayamıyoruz yazık…
• Batının İslam ülkelerine uyguladıkları kotalar; tekstil, gıda, demir çelik vs…
• İngilizlerin 30 000 Hindistanlı kumaş ustasının ellerini kesmesi de boykot kabilinden dir. Böylece İngiliz devleti, işgal ve sömürüsünde bulunan ve nüfusu dünyanın altıda biri olan Hindistan’a kendi ülkesinin kumaşlarını satarak köşe olmuştur. Tabi bu oyun sadece kumaşta değildi…
Ne gariptir ki, yıllar sonra İngilizlerin pes edip Hindistanı terk etmelerinde en etkin silah yine boykot olmuştur. Mahatma Gandi’nin İngiliz mallarını boykot etme çağrısına Hint halkının olumlu cevap vermesi büyük Britanya imparatorluğunu dize getirmiş ve Hindistan bağımsızlığına kavuşmuştu.
İslam ümmeti bu gün dünyanın nerdeyse üçte birine tekabül ediyor. Yeterli bir bilinç ve ümmeti harekete geçirecek yeterli bir ses olsa ne yapamaz ki? Onlar boykot ve ambargolarıyla idarecilerimizi avuçlarının içine alıyor ve bize kök söktürüyorlar da biz yapamazmıyız? Hem de âlasını yaparız Allah (cc) ın izniyle.
Müslümanların boykotuna örnekler
• Sümame bin Üsal el Hanefi (ra) nin Mekke müşriklerini boykot etmesi; bu zat Müslüman olduktan sonra umre yapmak üzere Mekke ye gitmişti. Mekke müşrikleri ona: “ Ey Sümame sen dininden çıkıp sapıttın mı?” dediler. O da: “Hayır aksine ben en hayırlı din olan islama girdim” dedi ve şöyle devam etti; “Şunu iyi bilin ki yeminle söylüyorum, Resûlullah (sav) emretmedikçe bundan böyle Yemame’den size bir gram gıda vs maddeler gönderilmeyecektir.” Daha sonra Yemame’ye dönünce, ikinci bir emre kadar Kureyşe bir şey satılmamasını emretti. Kureyş buna bir yıl bile dayanamayıp hemen Resûlullah (sav) a müracaatla yalvarıp yakardılar. Resûlullah (sav) Sümame (ra) ye bir mektup yazarak boykotun kaldırılmasını emretti de Kureyş nefes aldı.
• 70 küsür yıl öncesinden ümmete boykot çağrısı yapan şehit imam Hasan el Benna, eğitim rısalesinde sıraladığı 40 vecibenin 22. sinde şöyle der: “islam’ın iktisadi müesseselerini ve mamüllerini teşvik ederek islamın genel servetine katkıda bulun. Ne olursa olsun bir kuruşunun dahi gayri Müslimlerin eline geçmemesine çalış. Sadece İslam vatanının ürettiklerini kullan ve tüket.”
İleriyi gören İslam önderleri çok önceden bizleri uyarmışlar ancak biz kavrayamamışız.
• İkinci intifadan bu yana Yahudi mallarına uygulanan kısmi boykot bir çok yerde ses getirmiştir. Son Gazze katliamından sonra Mısırda yüz elli şubesi bulunan İngiliz şirketi bir mağazalar zincirinin kapatma kararı aldığı basına yansıdı.
• Son ırak işgaliyle kabaran boykot dalgası sonrasında Coca Cola, pazarının yüzde yirmi beşini kaybettiğini belirterek BM yi dava edeceğini söylemişti.
Sonuç olarak boykotun gücünü kavramak, insanları bu konuda bilinçlendirip uyarmak ve hep beraber boykota devam etmek zorundayız.
“Kafirler birbirlerinin yardımcılarıdırlar. Eğer siz de bunu yapmazsanız, yeryüzünde bir fitne/karışıklık ve büyük bir bozulma olur.” (Enfal 8/73)