Yemekteyiz
Göreve geldiği günden beri birçok ilk'e imza atan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yasama, Yürütme ve Yargı organlarının başkanlarıyla yemekli toplantıda bir araya geldi.
Gül'ün, ilk kez gerçekleştirilen buluşmaya ilişkin kararı, taraflara bir ay önce iletilmiş. Yemekli zirvenin davetiyelerinin ise konuklara 15 gün öncesinden gönderildiği öğrenildi.
Çankaya Köşkü'ndeki tadilat dolasıyla Dışişleri Konutu'nda yapılan yemekli toplantıda, hukukun üstünlüğüne vurgu yapan Cumhurbaşkanı Gül, uygulamalarda usul yasalarına özen gösterilmesinin Türkiye'yi daha güçlü kılacağını belirtti.
***
İçeriye gazeteciler alınmadı. Kameralar dışarıda kaldı.
Görevli kameramanın yemek öncesi çektiği görüntüler basına servis edildi.
Bir buçuk saat süren yemekte konuşulan konuların detayları hakkında bilgi verilmedi.
Ancak biz, bütün engellemeleri aşarak, içeride konuşulanları kayda geçirmeyi başardık.
Kimin ne söylediğini merak edenler için, özet halinde takdim ediyoruz.
***
TBMM Başkanı Köksal Toptan: “Yemeklerin masaya tek tek getirilmesi şart mı? Toptan getirilseydi biz de zevkimize göre hangisinden ne kadar yiyeceğimize karar verseydik daha güzel olmaz mıydı?”
***
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: “Bu bardakta dudak izi var.”
***
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç: “Yuvalama çorba iyi yuvalanmamış.”
***
Yargıtay Birinci Başkanı Hasan Gerçeker: “Gerçek şu ki bu menüyü kim hazırladıysa, güzel hazırlamış ama bence katılanların tercihleri sorulsaydı daha güzel olurdu. Tercihte bulunan arkadaş kendi zevkine göre hareket etmiş.”
***
Danıştay Başkanı Mustafa Birden: “Fıstıklı parfe böyle mi kızartılır? Hangi yağı kullanmışlar bunda anlamadım. Sanki karışık yağ.”
***
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek: “Yemekler bir yana, masadaki çiçekler güzel duruyor. Yine de salata olarak tek roka ile yetinmek zorunda mıyız? Yanına bir de çoban salata olsaydı keşke...”
***
Sayıştay Başkanı Mehmet Damar: “Bu çatal bıçağın iyi yıkandığını sanmıyorum. İlgiliyi kınamak istiyorum.”
***
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Ahmet Akyalçın: “Ben de peçetelere taktım. Ütüsüz mü bunlar? Ne kadar ayıp! Bu durumda uyuşmamız mümkün değil. Bir de yeni yıl için verilecek yemeğin bu kadar gecikmesi kabul edilemez.”
***
Askerî Yargıtay Başkanı Hâkim Tuğgeneral Ahmet Alkış: “Somon yufkaya böyle mi sarılır? Bir gün hep beraber bize gelin de size nasıl sarılacağını gösterteyim.”
***
Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Hâkim Tuğgeneral Turgut Arıbal: “Bence zeytinyağlı yaprak sarma da olmalıydı. Ayrıca niye “Çavuş Doluca” tercih edilmiş? Bunun daha yüksek rütbelisi yok mu?
***
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen: “Efendim yemekler güzel, içecekler güzel, masa güzel, hava güzel, ben güzelim, siz güzelsiniz. Tekrar buluşalım derim ben.”
Sonuç: Fikir kabul edilmiş; “Bu birinci geleneksel yemekteyiz programı olsun” denilmiş. Yemekler afiyetle yenilmiş.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.