Sevindiren gidiş, üzen gidiş
Buş oğlu Buş gitti çok şükür... Yedi iklim dört bucakta arkasından teneke çaldılar giderken. Aynı zamanda Corç oğlu Corç idi... Babasından fazlalık, bir 'Dabılyu'su vardı.
Gelmiş geçmiş en kötü ABD Başkanı sıfatını yüklendi gitti.
Dünyanın en fazla nefret edilen lideri etiketiyle çekti gitti.
Ayakkabı tekini kafasına yedi de gitti.
* * *
Ne güzel gidişti o!
Öyle güzeldi ki o gidiş, herkes çok sevdi.
Dünya, sonunda Bay Buş'un da sevilecek bir yönünü bulmuş oldu.
Hey güzel Allah'ım dedim, Buş'ta bile sevdirecek, sevindirecek bir taraf bulduruyorsun ya insanlara... Başka da bir şey demedim. Oturup şükrettim.
* * *
Bir filmde rastlamıştım galiba... Savaşta bir bacağını kaybeden gazi, satın aldığı ayakkabıların tekini giyiyor, diğer tekini de çiçek saksısı olarak kullanıyordu.
Ne hazin bir manzara.
* * *
Askerdeyken sabahları spor yaparken postallar ağır geliyordu.
Konuştuk, spor ayakkabı için izin çıktı.
Gittim çarşıda bir ayakkabıcı dükkânında bir çift ayakkabı beğendim.
Fazla süslü olmasın, gösterişli, cafcaflı olmasın, rengi siyah olsun, ayağıma uysun... Derken giydim birini bağladım, tamam.
Paket yaptırıp kışlaya döndüm.
* * *
Açtığımda ne göreyim, iki sağ tek çıktı kutunun içinden.
Daha sonra ayakkabıcıya gidip vaziyet böyleyken böyle dedim.
Adam bana şüpheyle baktı.
Bir şekilde kendisini kandırmaya çalışıyorum fakat nasıl? Anlamaya çalışıyor.
Yahu böyle bir kandırma şekli olabilir mi?
* * *
Hâlbuki ben giderken kafamda neler kuruyorum.
Ayakkabıcı muziplik yapacak; “Beyim burada da aynı modelin iki sol teki var. Herhalde bunlardan normal bir çift ayakkabı yapmayı bilememişler” şeklinde makaraya başlayacak diye.
* * *
Her neyse... Diyeceğim, keşke o ayakkabıları iade edip başka bir çift almasaymışım.
Gazilerin boşta kalan tek ayakkıbalarıyla beraber, hepsini Buş'a göndermek ne hoş olurdu!
Postadan koliler dolusu tek ayakkabı çıkınca sevinirdi garibim!
* * *
Kahramanca savaşırken bir bacaklarını kaybeden gazilerimiz, böyle bir proje için ayakkabılarının kullanamadıkları teklerini verirlerdi herhalde.
Sözümüzün sonuna gelirken efendim, şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize saygılarımızı, minnetlerimizi sunuyoruz.
* * *
Biz onlarla gurur duymaktayız. Hepsiyle iftihar etmek istiyoruz.
Fakat nedense bazıları, hakkında çıkan aleyhteki üç beş satır yüzünden, intihar etme yolunu seçiyor... Üzülüyoruz.
Aslı astarı olmayan, yıpratıcı iftira sebebiyle insan canına nasıl kıyar, kendi eliyle hayatına nasıl son verir?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.