Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Sakalsız- Bıyıklı Sakalsız-Bıyıksız

Sakalsız- Bıyıklı Sakalsız-Bıyıksız

Orta yaşlarda sakalsız, bıyıklı ve kravatlı… Herhangi bir bekleme salonunda karşınıza geçmiş oturuyor… Sağ yanınızda da ben oturuyorum… Kulağınıza sessizce; Şu karşınızda oturan adamı tanıyor musunuz?’ diyorum… Siz; Yok, hayır tanımıyorum ‘ diyorsunuz… Peki, o kişi Müslüman mı?’ diye soruyorum…

Ne cevap verirsiniz bana?

O kişinin içinde gizli olan inancının dışa yansıyan etkenleri tek tek gözden geçirir, az da olsa bir kanaate varırsınız… İlk önce inancının fiziğine yansıyan kısımlarına bakarsınız… Mesela sakallı olup olmaması iyi bir ipucu olur sizin için… Fakat muhatabımızın sakalı yok… Bıyık uzunluğu da bir ipucu olabilir… Ama net bir cevap alamazsınız…

Bu kez varsa elinde, gazetesine bakarsınız… Gazete de yok elinde… Belki 33’lük bir tesbih, en azından başka bir dine mensup olmadığına delil olur… Fakat elinde tesbih de yok… O kişinin Müslüman olup olmadığını nasıl anlayacaksınız? Kulağınıza ezan sesi geldiğinde muhatabımızın dudağının hareket halini kontrol edersiniz… Ezan duası da okumuyor… İkinci bir ezana kadar namaz için kalkıp kalkmaması kesin bir çözüm verir size… Fakat süremiz fazla beklemeye müsait değil… Cep telefon melodi sesi, çok az da olsa ipucu verir. Fakat olasılığı çok az…

Bu kez giyimine bakarsınız… Giyiminden de bir çağrışım alamayınca da belki yakasında bir rozet vardır da en azından hangi cenahtan olduğunu anlarsınız… Rozet de yok…Bana dönerek; ‘ Şu adamın Müslüman olup olmadığını bilmiyorum’ dersiniz… Haklısınız derim…

Bir insanın Türkiyeli olması, Türkçe konuşması o kişinin Müslüman olduğuna hiçbir zaman delil olamaz… Hıristiyanlığı seçen Türkiyeli vatandaşları, ya da kahrolsun şeriat (Hâşâ!) diyenleri de bilirim…

İçinizdeki inancınızın dışa yansıyan unsurları yoksa eğer sizde, üzülerek söylüyorum ki müslüman olup olmadığınız doğrusu pek de anlaşılmaz… Devlet memuru olmanızdan dolayı ya da çalıştığınız ortamlardan ya da herhangi bir sebepten dolayı başlığımızdaki gibi olabilirsiniz… Size, siz kâfirsiniz falan demiyorum… Ne kâfir demeye hakkım var , ne de hakkınızda kötü bir düşünceye sahip olmaya…

Böyle bir başlıklı bir yazıyı, sizinle niçin paylaştığıma gelince;

Sokakta, caddede, herhangi bir alış veriş merkezinde, bindiğimiz otobüste , ya da bir parkta başlığa attığımız sıfatlardan herhangi birine sahipseniz eğer, cesaret edip te nasıl bir tepkiyle karşılaşacağımızı kestiremeyeceğimizden dolayı size selam veremeyiz…. Sorayım size, en azından bu hafta tanımadığınız kaç sakalsız bir kişiye selam verdiniz? Ya da siz sakalsızsanız, kaç sakallıdan selam aldınız?

Bizler karşılaştığımız her sakallıyla (Sol görüşlü sakallılar belli ediyor kendilerini. Onlar hariç.) mutlaka selamlaşırız. Hele de yolculuklarda güzel muhabbetlere de şahit olursunuz… Tanışma sonraları karşılıklı cep telefonları alınır ve dostlukların temeli atılmış olur… Bir kardeş kazandırır size, içinizdeki inancın dışa yansıması…

Ticaretimizde adaletli olmamız, yalana başvurmamamız, yolda kalmışlara yardımcı olmamız, yardımsever olmamız ve daha birçok güzel ahlakı sergileyerek, aslında insanlara İslam dininin huzur dolu bir din olduğunun da anlatımını yapmış oluyoruz. Tabiri caizse islamın reklamını yapmış oluyoruz…

Okullarda ve devlet dairelerinde baş ortüsünün yasak olmasının asıl sebebi ne sizce?

Kesinlikle islamın reklamının yapılmasının istenmemesidir… İslamı çağrıştıran her etken göze batar…

Bunu Kosova savaşı sonrası mültecilere yardım elini uzatan fanatik Yahudilerde gördük… Kurmuş oldukları çadırlar, diğer ülkelerden gelen tüm çadırlardan daha sağlam ve daha modernmiş… Ve yahudiler örgülü saçları ve garip giysileriyle Kosovalı çocuklara;

‘Anneciğim şu adamları çok seviyorum!

Bizlere bu zor günlerimizde çok yardımcı oldular!’ dedirtmişler maalesef…

Allah için düşünün!

Normal bir kılıkla yardım etmiş olsalardı İsrail işgal devletinin reklamını yapmış olurlar mıydı?

Unutmayın ki, sosyal hayatımızda güzel ahlakımızla islamın reklamını yapmak istiyorsak eğer ………. (noktalı yere en uygun cümleyi siz yazın)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Feyzullah Birışık Arşivi