Davos bir dünya zirvesi... Başbakan Erdoğan'ın "Davos bitmiştir" dediğine bakmayın... Davos asıl şimdi başlıyor, Davos işte bu sözle başladı.

Oradan yükselen haysiyetli bir sesti.

Yankısını buldu.

"Lütfen katılın" diyerek, kırmızı halı döşeyeceklerdir, göreceksiniz.


* * *
Ayrıca bitse ne, bitmese ne!

Biz işimize bakalım. Gücümüzü fark edelim.

Davos olmazsa, Kartalkaya olur zirvenin adresi.


* * *
Zirvede zırvalayan İsrail Cumhurbaşkanı Peres'e ancak bu şekilde cevap verilebilirdi.

Oturumu adaletsiz yöneten gazeteciye...

Ve o salonda bebek katillerini alkışlayanlara ancak bu şekilde ders verilebilirdi.

Helal olsun.

Tarih işte böyle yazılır.


* * *
O yalanlar karşısında mıymıntı bir tavırla konuşulamazdı.

Hem suçlu olup, hem de güçlü görünmeye çalışan işgalciler karşısında pısırık bir üslupla, "Biz de barış istiyoruz" diye zoraki gülümsemeler sergilenemezdi.

Çünkü... Erdoğan'ın ifadesiyle "Milletimize sünepelik yakışmaz".


* * *
Türk basınının en baba kalemlerinden Çetin Altan'ın önemli bir tespiti vardır. 'Meslek' bahsine sık sık vurgu yapar ve siyasetin, devlet adamlığının bir meslek olmadığını belirtir.

Ve der ki... "Bir başbakan, ülkesindeki işinden ayrılıp başka bir ülkeye gitse, orada açık bir kadro bulup başbakan olarak görev yapamaz. Fakat bir terzi, bir marangoz dünyanın her yerinde mesleğini icra edebilir."


* * *
Tespit doğru. Gerçekten de hangi devlet adamı başka bir ülkede muadil, denk, eşit -nasıl tanımlarsanız tanımlayın- bir görev bulabilir ki?

Mesela Buş gelse bizim mahallede muhtar adayı olsa seçilemez.

Gerçi Bay Buş, dünyanın hiçbir yerinde seçilemez ya, neyse.


* * *
Çetin Altan'ın bu önemli tespiti geçen akşama kadar doğruydu.

Artık geçerli sayılmaz.

Çünkü Filistin'den gelen açıklamalar şöyle söylüyor:

"Erdoğan Filistin'de seçime girse, yüzde yüz oy alarak seçilir."

Bu sadece Filistin için geçerli değil.

Başka ülkeler için de aynı iddiada bulunmak mümkün.


* * *
Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki tavrını destekleyen Ortadoğu veya dünyanın başka bölgesindeki ülkelerin anne ve babalarına, yöneticilerine seslenmek istiyorum.

Çocuklarınızı Türkçe kursuna gönderin. Bu tavsiyemizi kimse yabana atmasın.


* * *
Türkiye titredi ve kendine geldi. Gücünün farkına vardı. Bunu da bütün âleme gösterdi. Yıllardır yapıldığı gibi, Türk'e Türk propagandası ile yetinmedi.

Dünya barışı için ne kadar önemli bir yerde durduğunu ispatladı.

İtirazı olan, kendi başına tepinsin dursun.

Bizim yapacak işlerimiz var.