Evet mü'min en çok Allah'ı sevecek... Zira amellerin tümü Allah sevgisinden kaynaklanır. Allah'ı sevmenin ilk ve en başta gelen isbatı.

1- O'na kulluk, ibadet ve yalnız kulluğu O'na mahsus kılmaktır. Rabbimiz bir hadisi kutside, "Ben ortaklıktan en beri olanım! Kim bir amel işler de Ben'den başkasını o ameline ortak ederse Ben ondan beriyim, yaptığı amelin tamamı o ortağına aittir" buyurur. Riyakâr Kariyi, riyakâr mücahidi, riyakâr sadakatcı hadisini bilirsiniz.

2- İkincisi kazasına rızadır. Hastalık, fakirlik, felâket, sarsıntı gibi ondan gelen belâ ve musibetlere rıza göstermek Allah sevgisinin ispatıdır. "Zorluk ve darlık anında sabredip kazaya rıza gösterenler, sevgi izharında sadık olanlardır onlar" Ayet-i Kerîme'de geçen zorluk ve darlık mallarda olur, sıkıntı da, bedenlerde olur. Sarsıntı ise kalplerde olur. Ahmed İbni Hanbel, müsnedinde Resûlullah'ın şu hadisini nakleder: "Bir mü'minin çocuğunun canını aldığında Allah meleklerine sorar: Kulumun çocuğunun canını aldınız mı? Melekler: Evet aldık Ya Rabbi derler. Peki kulum böyle bir iptilaya maruz kalınca ne dedi. Ya Rabbi! Sana hamdetti, kazaya rıza gösterdi deyince Cenâb-ı Hak o kulum için cennette bir köşk yapın ve adını da Beytül Hüma koyun! buyurdu. Arkadaşlar sıkıntılı halinde hamdetmek iki delil gerektirir.

Birincisi kulun Allah'ı hamde layık görmesi o her şeyi güzel yapar. Her şeyi bilen (Aliym) her şeyi yerli yerinde yapan (hakiym) her şeyden haberdar olanın bilmesidir.

İkincisi Allah'ın seçtiğinin kendi seçtiğinden ve istediğinden daha hayırlı olunduğuna inanmasıdır.

Evet hadisin birinci bölümünde Resûlullah, Allah ve Rasûlü'nü her şeyin üstünde sevmemiz gerektiği buyuruluyor. Biz Rasûlullah'ı da her şeyden çok seveceğiz. Zira biliyoruz ki, arkadaşlar Allah'ı sevmenin isbatı Rasûlullah'ı sevme ve ona tabii olmadan geçer.

"De ki, Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tabi olun, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin!.." Evet Allah'ı sevmenin ispatı budur. Yerken, içerken, ticaret yaparken, otururken, konuşurken, yatarken, eğer Rasûlullah'a tabi iseniz Allah'ı seviyorsunuz demektir. Kazanmanız, harcamanız, ikramınızın şekli, giyinişiniz, kılık kıyafetiniz, ev tefrişiniz eğer Rasûlullah'ınkine benziyorsa Allah'ı seviyorsunuz demektir.

Allah Rasûlü başka bir hadislerinde şöyle buyuruyorlar:

"Sizden biriniz, "Ben kendisine ehlinden, iyalinden, karısından, çocuklarından, malından ve bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça iman etmiş sayılmazlar."

Evet iman etmiş olabilmek, imanın tadını tatmış olabilmek için Allah'ı ve Rasulü'nü her şeyden çok seveceksiniz. Zira sevginin zirvesi mükemmelliktir. Allah ve Rasûlü'nden başka da mükemmel yoktur. Müşteriyi en çok sevenler, düzeni, memurluğu, makamı, kadını, evi, arabayı, parayı-pulu en çok sevenler, bazan kasada, bazan kesede, bazan çantada, bazan yastığın altında, bazan da hayalinde...

Parayı en çok sevenlerin bu sevgisi nereye kadar uzanıyor bir bakın.