LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Bülent Ersoy çocuk düşürürse Yalçın Küçük hükümet düşürür!

Bülent Ersoy çocuk düşürürse Yalçın Küçük hükümet düşürür!

- Lütfü Bey; darbeyle hükümeti düşürmek istemekle suçlanan Ergenekon yapılanmasının bir numarasını ve de iş adamları, medya patronları gibi yönetici kadrosunu gösterdiği iddia edilen şemanın yayınlanması yasaklandı. Ayrıca Ergenekon yapılanmasının zirvesinde yer aldığı iddia edilenler henüz tutuklanıp yargı karşısına çıkartılmadı. Bu gelişmelere ne diyorsunuz?
- Bülent Ersoy çocuk düşürdü diyorum! Diyeceksiniz ki hamile kalma ihtimali hiç olmayan Bülent Ersoy çocuk düşürebilir mi? Peki Bülent Ersoy çocuk düşüremez de, hiç Yalçın Küçük, Veli Küçük gibi Ergenekoncuların küçükleri hükümet düşürebilir mi? Bugüne kadar gördüklerimiz hep Yalçın Küçük, Veli Küçük gibi Ergenekoncuların küçükleri. Peki nerede Ergenekoncuların büyükleri? Bakın Ergenekon’un tutuklu sanıklarından Hayrettin Ertekin, “Yayınlanması yasaklanan Ergenekon şemasında medyanın büyük patronu Aydın Doğan da var” diyor. Bakın Ergenekon’un tutuklu sanıklarından İşçi Partisi yöneticisi Adnan Akfırat, “Ergenekon şemasına göre bir numara eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu” diyor. Peki neden bunlar ve bunlar gibilere dokunulduğunu görmüyoruz? Acaba neden şu anki Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, “Ergenekon’un bir numarası” denilen eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’nu çok kısa bir süre önce Genelkurmay karargahında ağırladığını ve ona büyük saygı gösterdiğini görüyoruz? Bunlara bakınca da kendi kendimize “Acaba büyükleri kurtarmak uğruna küçükler mi feda ediliyor” diye soruyoruz. Bu gidişle İtalya’daki Gladio gibi Türkiye’deki Gladio’nun da sonunun gelmesi beklenebilir mi? İtalya’daki Gladio’nun sonu başbakanlar, bakanlar, generaller, iş adamları, medya patronları gibi dokunulamaz sanılanlara dokunulması sonucu gelmişti. Eğer Orgeneral Şener Eruygur ile Orgeneral Hurşit Tolon dışarı çıkartıldıkları gibi temize çıkartılırsa, Ergenekon davasında geriye kimler kalır? Geriye bu örgütlenmenin küçükleri kalır. Yalçın Küçük, Veli Küçük gibi küçüklerin hükümeti düşüreceğini iddia etmek ise, Bülent Ersoy’un çocuk düşürdüğünü iddia etmekten farksızdır! Nasıl ki Bülent Ersoy’un çocuk düşürmesi imkansız ise, Yalçın Küçük, Veli Küçük gibi küçüklerin hükümet düşürmesi de imkansızdır!
- Halen Genelkurmay 2. Başkanı olan Orgeneral Hasan Iğsız da dahil olmak üzere pek çok generalin çocuklarının, yeğenlerinın, kısacası yakınlarının çürük raporu alarak askerlik yapmadıkları ortaya çıktı. Hatta bazı generallerin beş yakınının birden çürük raporu alarak vatani görevlerini yapmadıkları ortaya çıktı. Bu konudaki yorumunuz nedir?
- Bu ülkenin rütbelisiyle siviliyle tüm yöneticileri “Terörle mücadelede binlerce şehit verdik” diye konuşurlar; ama kendilerine “Binlerce şehidin içinde birinci dereceden bir tek yakınınız var mı” dediğimizde bu sorumuzu duymamış gibi yaparlar. Acaba binlerce şehidin içinde niçin generallerin, bakanların, büyük işadamlarının, kısacası güçlülerin çocukları bulunmaz? Niye vatan uğruna hep alttakilerin çocuklarının kanı oluk oluk akar da, üsttekilerin çocuklarının burnu bile kanamaz? Yoksa bu ülkenin altı sağlam da üstü tümden mi çürük! Baksanıza iş vatan görevine gelince pek çok generalin çocukları, yeğenleri çürük! Onların her birinin suratına bizden birer tükürük! Ancak sadece generallerin yakınları mı çürük? Şener Eruygur, Hurşit Tolon gibi Ergenekon sanığı generaller de çürük! Bize göre değil, sevkedildikleri Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne göre onlar çürük! Gerçi sivil hastanelere göre bu generaller sapasağlam, ama askeri hastaneye göre bu generaller çürük! Gerçi bu generaller cezaevine girmeden önce mitingden mitinge koşacak kadar sağlıklıydılar ama, nedense bunlar şimdi cezaevinde kalamayacak kadar çürük! Yahu Ergenekon davası kapsamında bunca insan cezaevinde yatıyor, çürüğe çıkartılmıyor da, bir tek bu generaller mi çürük? Bu ülkede bunca insanın çocuğu en sağlıksız koşullarda askerliğini yaparken, generallerin çocukları, yakınları gibi sadece güçlülerin çocukları mı çürük? Belli ki bunları çürük gösteren raporlar çürük! Bu raporları verenin de alanın da suratına bizden birer tükürük!
ALTIMIZ SAĞLAM, ÜSTÜMÜZ ÇÜRÜK!

- Halen Genelkurmay 2. Başkanı olan Orgeneral Hasan Iğsız da dahil olmak üzere pek çok generalin çocuklarının, yeğenlerinın, kısacası yakınlarının çürük raporu alarak askerlik yapmadıkları ortaya çıktı. Hatta bazı generallerin beş yakınının birden çürük raporu alarak vatani görevlerini yapmadıkları ortaya çıktı. Bu konudaki yorumunuz nedir?
- Bu ülkenin rütbelisiyle siviliyle tüm yöneticileri “Terörle mücadelede binlerce şehit verdik” diye konuşurlar; ama kendilerine “Binlerce şehidin içinde birinci dereceden bir tek yakınınız var mı” dediğimizde bu sorumuzu duymamış gibi yaparlar. Acaba binlerce şehidin içinde niçin generallerin, bakanların, büyük işadamlarının, kısacası güçlülerin çocukları bulunmaz? Niye vatan uğruna hep alttakilerin çocuklarının kanı oluk oluk akar da, üsttekilerin çocuklarının burnu bile kanamaz? Yoksa bu ülkenin altı sağlam da üstü tümden mi çürük! Baksanıza iş vatan görevine gelince pek çok generalin çocukları, yeğenleri çürük! Onların her birinin suratına bizden birer tükürük! Ancak sadece generallerin yakınları mı çürük? Şener Eruygur, Hurşit Tolon gibi Ergenekon sanığı generaller de çürük! Bize göre değil, sevkedildikleri Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne göre onlar çürük! Gerçi sivil hastanelere göre bu generaller sapasağlam, ama askeri hastaneye göre bu generaller çürük! Gerçi bu generaller cezaevine girmeden önce mitingden mitinge koşacak kadar sağlıklıydılar ama, nedense bunlar şimdi cezaevinde kalamayacak kadar çürük! Yahu Ergenekon davası kapsamında bunca insan cezaevinde yatıyor, çürüğe çıkartılmıyor da, bir tek bu generaller mi çürük? Bu ülkede bunca insanın çocuğu en sağlıksız koşullarda askerliğini yaparken, generallerin çocukları, yakınları gibi sadece güçlülerin çocukları mı çürük? Belli ki bunları çürük gösteren raporlar çürük! Bu raporları verenin de alanın da suratına bizden birer tükürük!
CHP FAZLA AÇILMASIN, YOKSA SANDIKTA BOĞULUR!

- CHP çarşaf açılımı, Kur’an kursu açılımı, tarikat açılımı gibi açılımlar yapıyor; CHP’nin bu tür açılımlarına her gün bir yenisi ekleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- CHP fazla açılmasın, yoksa seçim sandığında boğulur! CHP bilmediği sularda yüzmeye kalkışmasın, yoksa kendisini suyun dibinde bulur! Ben size bir şey söyleyeyim mi, her işin olduğu gibi bu açılım işinin özü de samimi olmaktır. Başkası gibi olmamak, kendin gibi olmaktır. Bakın CHP dini çevrelere doğru bu açılımları ne zaman yapıyor? Tam seçim öncesinde yapıyor. Adeta CHP seçim yatırımı yapar gibi bu tür açılımlar yapıyor. Kaldı ki yakın zamana kadar bırakın çarşaflıları, başörtülülere bile kendi kapılarını da, üniversitelerin kapılarını da kapatan bir partinin bu tür açılımları hiç de samimi durmuyor. Yakın zamana kadar Kur’an kurslarını yasaklatmaya çalışan bir partinin bu tür açılımları hiç de samimi durmuyor. CHP’nin bu tür açılımlarla kendisini AKP’ye benzetmek istemesi hiç de samimi durmuyor. İşin ilginci her seçim öncesinde, her dönemde CHP lideri Deniz Baykal’ın birilerine benzemek istemesi. Şimdilerde bu tür açılımlarla Tayyip Erdoğan’a benzemek isteyen Deniz Baykal, daha önceki bir dönemde de İngiliz İşçi Partisi lideri Tony Blair’e benzemek istemişti. Ancak Tony Blair girdiği seçimde oy patlaması yapıp Başbakan olurken, taklit Tony Blair Deniz Baykal girdiği seçimde umduğunu bulamayıp son bakan bile olamamıştı! Daha da ilginci, Deniz Baykal bir zamanlar dünyadaki popüleritesi zirve yapmış Riki Martin’e de benzemeye çalışmıştı. Ne var ki Riki Martin’e değil Miki Martin’e benzemiş (!), kendisini ona benzetmek istemesi komik kaçmıştı. Kanaatim odur ki, Deniz Baykal renk değiştirip kendisini Obama’ya da benzetse, hatta cinsiyet değiştirip kendisini Madonna’ya da benzetse yine halktan destek bulamayacak! Bir şeyin aslı dururken taklidini halk ne yapsın? Onun içindir ki artık Deniz Baykal başkası değil, kendisi olmaya baksın. Neyse o olsun. Yoksa samimi olamaz, samimi olamadıkça da inandırıcı olamaz. Kendisini gizleyeni, kendisini başkasına benzetip kandırmacılık yapmak isteyeni, halkın her seçimde bir güzel benzettiğini Deniz Baykal hâlâ öğrenemedi mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi