Mehmet Talu

Mehmet Talu

Ekonomik kriz, stres ve depresyon

Ekonomik kriz, stres ve depresyon

İşte burada kasdedilen "güzel hayat", sadece ekonomik bolluk değil, manevî güzellikleri de içermektedir. Demek ki ALLAH Teâlâ'nın kitabından yüz çevirenler ekonomik bolluk içinde darlık yaşayacaklardır. Ama iyi davranışların, ALLAH Teâlâ'nın bolluğunu getireceği de şu âyet-i kerimelerde bir hakikat olarak önümüze konmaktadır: "Bir de, eğer onlar, ehli kitap Tevrat'ı, İncil'i ve Rablerinden kendilerine indirilen Kur'ân-ı Kerîm'in hükümlerini dosdoğru tatbik ve icra etselerdi, elbette hem üstlerinden, hem de ayaklarının altından yiyecekler, her taraflarından ALLAH Teâlâ'nın nimetlerine gark olacaklar, yer altı ve yer üstü kaynaklarından, servetlerinden istifade ederek refah içinde yaşayacaklardı..." (Maide Sûresi: 66)

Bu ayet-i celileden anlaşıldığına göre, Kur'ân-ı Kerîm öyle büyük bir kitaptır ki, O'nun emirlerini tutup, yasaklarını terk ederek yaşayan milletlere, elbette Mevlâ Teâlâ Hazretleri gökten yağdırıp, yerden bitirmekle öyle bereketler ihsan eder ki, hiçbir milletten iktisatçı çağırmaya, hiçbir millete ve IMF'ye borçlanmaya muhtaç olmazlar ve düştükleri sıkıntılardan, fakirliklerden kurtulmak için faize ve benzeri haramlara bulaşmazlar. Bilâkis onlar diğer milletlere maddî ve manevî yönden imdat, yardım ederler. Dindar olmak ve dini uygulamak, medenî ve iktisadî bakımdan toplumları geri bırakmak şöyle dursun, refah ve mutluluğun zirvesine çıkarır. Dini bırakıp menfaat felsefesine göre hareket edenler, başka milletleri sömürme yoluna gittikleri için gerilik, sefalet, savaş ve kargaşalara sebep olmaktadırlar. ALLAH Teâlâ'nın hükümranlığına boyun eğildiği takdirde yeryüzünde hiçbir kimse zerrece zulme uğramayacak, herkes hakkını alacak, zenginlik, bolluk ve refahı meşru yollarda arayacak ve işte o zaman gökten nimetler yağacak, bolluk ve bereket olacak, yerden de zenginlikler fışkıracaktır.

"O ülkelerin halkı, iman edip inkâr ve haramlardan sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık. Fakat ne yazık ki yalanladılar. Biz de ettikleri yüzünden onları azap ile yakalayıverdik" ((A'râf: 96).)

"Şayet doğru yolda gitselerdi, elbette onlara bol su verirdik" (Cinn: 72/16-17)

Böylece Yüce ALLAH Teâlâ, iman ile iyi amelin ekonomik hayatın, yani bereketin arasında bir bağlantı olduğunu gündeme getirmektedir. Aynı şekilde imansızlık ile ALLAH Teâlâ'nın kitabından yüz çevirme ile ekonomik bolluk, yani bereketin arasında da bir bağlantı vardır. İzahını yapmakta olduğumuz Tâ hâ sûresi, 124. Ayet-i kerimesi bunu ifade etmektedir. Ama kesin netice şudur: Onlar ekonomik bolluk içinde darlığı da yaşayacaklardır.

Ayrıca ALLAH Teâlâ'nın kitabına sırt çeviren toplumların sosyal bünyelerindeki uyuşturucu, AIDS, soygun, köşe dönme, vurgun, terör, cinayet ve hıyanet hastalıklarının toplumu nasıl yıprattığını gördük. Asıl büyük tehlike ahiretteki körlüktür.

Böyle olunca da bir iç körlüğü meydana gelir; binlerce ilâhî belgeleri ve delilleri göremez olur. Kıyamet gününde bu körlük içten dışa vurur ve inkârcı kişi nasıl kör bir hayat yaşadığını ancak anlayabilir. O yüzden amelinin cinsine uygun bir ceza olsun diye kör olarak haşredilir. Nitekim Yüce ALLAH Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

"Ve biz onları Kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzükoyun haşredeceğiz. Onların varacağı yer cehennemdir." (İsra: 97).

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi