Mustafa Selçuk

Mustafa Selçuk

Açıl susam açıl!

Açıl susam açıl!

Birkaç tesettürlü hanıma rozet takacaksınız, iki türbe ziyaret edeceksiniz, “başörtülüler belediyede ‘hizmetli’ olarak çalışabilir” diyeceksiniz; ama zihniyet ve siyasetinizin ana omurgasını teşkil eden jakoben ideolojinizi aynen muhafaza edeceksiniz. Sonra bunun adı “demokrasi açılımı, özgürlük saçılımı” filan olacak, öyle mi? Bu kadar basit, bu kadar ucuz, bu kadar sathi mi? Tak rozeti, git türbeye, başörtülü hanımlarla fotoğraf çektir, tamamdır... Şipşak özgürlükçü, anında demokrat... Peki başörtüleriyle üniversitelere sokulmayan, barolara alınmayan, hastanelerde çalıştırılmayan gencecik kızlar yıllardır “sistematik” eziyet çekerken bu “açılım mimarları” neredeydiler? Söyleyeyim: Anayasa Mahkemesinin kapısında başörtülülere üniversite yasağını kaldıran kanunun iptali için dilekçe veriyorlardı. Tesettürlü avukatların baroya alınmamasını savunuyorlardı. Başörtüsü hafiyeciliği yapıp insanları ihbar ediyorlardı.
***
Hafızası ve idraki biraz olsun körelmemiş insanlar için bu açılım şovları birer “vodvilden” öteye gitmiyor. İstanbul Üniversitesi’ndeki “meş’um” ikna odalarını kuran hanımefendi özgürlükten, tercih hürriyetinden bahsediyor mesela... Rolü üstüne hiç oturmamış, repliklerini iyi ezberleyememiş tiyatro oyuncusu gibi... “Açılım(!)” o kadar sırıtıyor ki üzerinde... Herhalde CHP yönetimi ahaliyi balık hafızalı, bi-idrak insanlardan ibaret sanıyor. Yoksa, düne kadar söyledikleri ve yaptıkları, en önemlisi de benimsedikleri ideoloji ortada iken insanların kendilerine inanmalarını beklemezlerdi.
***
Bir CHP yöneticisi, yeni anayasa yapma konusunda “kediye ciğer emanet edilmez,anayasayı değiştirtmeyiz” demiş. Ciğer ne? özgürlükleri cendereye sokan, “devletin millete buyruğu” biçiminde yazılmış mevcut anayasa... Peki kedi kim? Yeni anayasayı yapacak Meclis... Bu meclisi, o “açıldıkça açıldığınız” halk seçmedi mi? O halde neyi kimden sakındığınızı bir söyleseniz de anlasak! Neyi “açarsa açsın”, mütehakkim zihniyet zerrece değişmiyor. Dün “komünizm gelecekse onu da biz getiririz” diyorlardı, bugün “anayasa değişecekse biz değiştiririz, parlamento değil” diyorlar. Ya demokrasi, seçmen iradesi? Onlar “rejime kastedenlerin kullandığı araçlar” tabii ki. “Başörtüsü açılımı, AB açılımı”, öyle mi? Yerseniz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Selçuk Arşivi