Mehmet Talu

Mehmet Talu

Hz. Peygamber S.A.V. Efendimiz evinize gelse!

Hz. Peygamber S.A.V. Efendimiz evinize gelse!

Bir soru: Eğer bir gün, Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz ziyaretinize gelse, yalnızca birkaç günlüğüne, aniden çalsa kapınızı. Merak ediyorum neler yapacağınızı!..

Biliyorum ama, böylesine şerefli bir konuğa en güzel odanızı açacağınızı, O'na sunacağınız tüm yemeklerin en iyisi olacağını ve inandırmaya çalışacağınızı, O'nu evinizde görüyor olmaktan mutluluk duyacağınızı, gerçekten de evinizde O'na hizmet etmekten alacağınız hazzı , fakat söyleyin bana! Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi, evinize doğru geldiğini gördüğünüzde O'nu kapıda mı karşılayacaksınız? Yoksa O'nu içeri almadan önce aceleyle bazı dergileri, gazeteleri çarçabuk saklayıp yerine Kur'an-ı Kerim'i mi koyacaksınız? Peki hâlâ Amerikan filimleri seyredecek misiniz televizyonda? Ya da kapatmaya mı koşacaksınız aceleyle? O size kızmadan önce.

Kim bilir, belki de ağzınızdan hiç çıkmamış olmasını dilerdiniz. Hatırlayabildiğiniz en son çirkin kelimenin. Peki ya dünyalık müziğinizi, kasetlerinizi de saklayacak mısınız? Ve bunun yerine ortalığa kitaplığınızın raflarında tozlanmış hadis kitapları mı çıkaracaksınız? Hemence içeriye girmesine izin verecek misiniz? Yoksa telaşla ne yapayım diyerek, sağa-sola mı koşturacaksınız?

Merak ediyorum! Eğer Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, bir kaç günlüğüne sizinle birlikte yaşasa, yapmaya devam edecek misiniz, her zaman yaptığınız şeyleri? Ailenizdeki sohbetler eski hallerini koruyacak mı? Her yemekten sonra sofra duası etmeyi yine zor mu bulacaksınız? Hiç yüzünüzü asmadan, oflayıp puflamadan her vakit namazını kılacak mısınız? Ya sabah namazı için sıcacık yataktan erkenden fırlayacak mısınız? Peki ya yine mırıldanacak mısınız? Her zaman söylediğiniz şarkıları? Peki, bilmesine izin verecek misiniz, aklınızın ve ruhunuzun beslendiği şeyleri? Yoksa hiç bilmemesini mi isterdiniz? Şöyle diyelim ya da, gideceğiniz her yere götürebilecek misiniz Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizi de? Yoksa bir kaç günlüğüne değişecek mi planlarınız? Tanıştırmaktan onur duyar mısınız? Yoksa hiç karşılaşmamalarını mı umardınız, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin ziyareti bitene dek birbirleriyle arkadaşlarınızın. Şimdi söyleyin açık yüreklilikle! O'nun kalmasını ister misiniz sizinle? Sonsuza dek, hep birlikte. Yoksa rahat bir nefes mi alacaksınız? Ziyareti bitip gittiğinde. Gerçekten bilmek ilgi çekici olabilir değil mi? Silmek ve düşünmek eğer bir gün Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz ziyaretinize gelse, yapacağımız şeyleri!

Cevabını: Herkes düşünsün!...

Muazzez Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin doğumunu anarken bazı yerlerde olduğu gibi yalnız mevlid okumak, kaside ve ilâhiler söyleyip kandil simitleri dağıtmakla asla yetinmeyeceğiz. Elbette bunlar da güzel adetlerdir. Fakat bunlar, yeterli değildir, O'nun doğumunu anmak bu değildir. Çünkü Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin doğumunu anmaktan gaye, yalnız kasîde ve ilâhiler söylemek ve bazı yerlerde olduğu gibi tatlılar dağıtmaktan ibaret değildir. O'nun doğumunu anmaktan asıl gaye, cihanşümûl olan nübüvvet ve risâletini, imanını, ALLAH'a olan bağlılığını, yüksek ahlâkını, insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve sebatını, kerem ve cömertliğini, kanaat ve zühdünü anmak ve bütün bunlarda kendisine uyma azmini tazelemek, yüksek ahlâkı ile ahlâklanmaya çalışmaktır. Mevlid Gecesini gereği gibi anlayıp hakkıyla değerlendirmenin yolu, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin eşsiz mesajlarını anlamaktan geçer.

Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi sevmek ve O'na bağlığını göstermek, ism-i şerifi anılınca elini kalbinin üzerine getirip salâvat getirmekle bitmez. Kuru kuruya, sadece dille salât ü selam getirmekle Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize hakkıyla bağlanmış olmayız. O'nun getirdiği dine ve Kitab'a uyacağız. O'nun sünnetine uyacağız, ahlâkı ile ahlâklanacağız. Dünya-perest, madde-perest olmayacağız. Haram kazanmayacağız, şüpheli kazançlardan uzak duracağız. Zengin de olsak lüksten, israftan, aşırı tüketimden, gösterişten kaçacağız. Kanaatli, mütevâzı, alçakgönüllü olacağız. Paylaşma ahlâkına sahip olacağız... ALLAH'ın bize ihsan ettiği nimetlerin ve nafakaların bir kısmını fakirlere dağıtacağız. Komşumuz aç gecelerken biz tok yatmayacağız. Lüks ve pahalı otomobillere kurulmayacağız. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi seven O'nun gibi yaşar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi