39 dün Bitti…:(
Mart 16 da 39 bitti… Yani 39 yıldır aynı bedendeyim… Başka bir bedene sıçrama olasılığım sıfırın çok altında… İnsanın kendi bedeni dışında ev, iş, memleket, devlet, kıta değişikliği yapabilir… Bir beldeden bir diğerini sıçrayabilir… Ama bedeninden bir başka bedene sıçraması mümkün değil…
Her gece milyarlarca ruh, bedenlerinden ayrılıp dünya turuna çıkıyor… Tüm ruhlar rüya âleminde bir süre dolaştıktan sonra Allah’ın yanına çıkar… Bedenden çıkan bir ruhun aynı bedene tekrardan dönmeme riski her an vardır…
39 yıl, yani 39x 365 = 14,235 Gün… / 2 = 7,117 Gece… Yani en az 7117 Defa ruhum bedenimden sessizce çıkıp önce rüya alemi sonra da Allah’ın katına çıkıp bedenime geri dönmüş… İnsanoğlu neyine güveniyor anlayabilmiş değilim…
Bedeninden uyku vesilesiyle ayrılan milyarlarca ruha kısa metrajlı bir filmde rol vermek tarif edilemez bir gücün eseri… Aynı anda değişik dillerde ve karakterde senaryo hazırlamak… Bir Japon’a Japon lisanıyla rüya senaryosu, bir Çinliye Çince rüya senaryosu… Rüya gören bir kişi genelde tanıdıklarını görür… Ve Allah o kişinin tanıdıklarını da tanıyor… SubhanAllah!!!
Bedenimi, 69 model bir arabaya, içindeki şoförü de irademe benzetirim… Beden, her geçen gün yaşlanırken bedenim içindeki ben, her geçen gün tecrübeleniyor…
Bir ruhu bir bedene hapsetmek ve ölünceye kadar o bedende kalmasını sağlamak müthiş bir gücün eseri… Allah’ın bu gücüne saygıyla secde ediyorum… Milyarlarca beden, ayakta… Milyarlarca beden her geçen gün aynı oranda yaşlanıyor… Yaşlılığı unutulan hiçbir beden yok… Kellesi kopmuş birini dünyanın hiçbir yerinde canlı göremezsin… Allah’ım, sen unutmazsın…
1938 model bir bedene konuk olan babamın kucağında 3,5 yaşındaki oğlum Muhammed Enes dede sevgisini tadıyor… Gözüm bir babamda bir Enes’te… Yaşlılıktan gelecek ölüme babamın benden daha yakın olduğu gerçeği gözlerimi yaşartıyor… Sadece yaşlıların ölmeyeceği, vakti dolanların öleceği bilgisini veren Allah’a teşekkür ediyorum…
M.Enes yaşlarındayken babam da rahmetli dedemin kucağındaydı… Şimdi dedem sahneden çekilmiş rolünü büyük oğluna devretmiş durumunda… Geçen yaz köy ziyaretimde rahmetli dedemin evininin fotoğrafını çekmiştim… İki katlı evde kimler gelip geçmemişki… Yaklaşık otuz yıl kadar önce , sekiz evlat o evi dedemle babaanneme bırakmışlar… Çok kısa bir zamanda önce babaannem sonra da dedem ahirete göçünce ev, boş sahneli bir tiyatroya dönmüş…
Yağan her kar ve yağmur, evin yorgun bedenini hırpalamış ve ev deprem tatmış gibi olmuş… Vallahi dünyanın sonu böyle! Vallahi bu bir nevi bir ailenin kıyameti!
Şimdi o evin en büyüğü gözlerimin önünde yaşlanıyor… Babam yaşlanıyor… Her ne kadar da içindeki kendisi hala 20’lik bir delikanlı gibi olsa da bedeni aynı görüşte değil…
Yaşlanıyoruz…
Geçen ramazanda imza için Ankara - Kocatepe kitap fuarındaydım… 20-21 yaşlarında genç bir okuyucum, ‘feyzullah abi orta sondayken sizin şu kitabınızı okumuştum… Şimdi üniversite 3.sınıf öğrencisiyim’ deyince aman Allah’ım dedim! Dünya defalarca güneşin ekseni etrafında dönmüş haberim yok…
Öldükten sonra üç şey dışında amel defteri kapanır hadisini babamdan sıklıkla işitmeye başladım… Belli ki babam hazırlık yapıyor… Hazırlığa şimdiden başlanılması gerektiğini öğreniyorum… Babam üzerinden bana öğreten Rabbime şükrediyorum…
Babamın gözlerimin önünde yaşlanması gözlerimi yaşartıyor… Ama sünnetullah bu… Beden, yaşlanır… Gün gelir o bedendeki göz, hiçbir gözün göremediği ölüm meleğini görür ve yıllardır tutsak kaldığı bedeninden meleklerin yardımıyla yavaş yavaş çıkar… Yardımcısı tarafından araba kapısının açılması ve arabadan çıkılması gibi… Tıpa tıp aynı gibi…
39 yıldır kullandığım bedenimden hiçbir uzvumu almayan Allah’a hamdediyorum…
Bu bedenden ne zaman çıkacağım bilmiyorum… Ya bildirseydi? Çıkış tarihimi bildirmeyen Allah’a hamdediyorum…
Bizlere emanet edilen bu bedenden sıkıntı duymadan ve ölüm meleğine tebessüm ederek çıkmamız duasıyla Allah’a emanet olun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.