Ayrılık sevdaya dâhil, eyvallah... Şairin bu hükmünü pek sevmiştik. Başkaca nelerin nerelere dâhil olduğunu da gözden geçirmenin vaktidir.

'İnmek' nasıl ki binmek içindeyse, Balbay'ın içinde de bir Albay varmış.

Generallere akıl veren, onlarla ciddi ciddi darbecilik oynayan bir albay.

Demek ki “irtica geliyor” teraneleri de darbeye dâhil.

Tıpkı “Genç subaylar rahatsız” başlıkları gibi.

Özden Örnek'in ve Mustafa Balbay'ın tuttuğu günlükler de Ergenekon'a dâhil.

***

“Ben onları bilgisayarımdan silmiştim” diyor, içinde albay olan Balbay, “nasıl buldunuz?”

Ne kadar silersen sil!

Canım benim...

Buradan çıkan ders şudur: Herkes günlük tutmalı... Gün gelir, işe yarar.

Ne kadar faydalı eserler olduklarını görüyoruz günlüklerin.

İçlerinden seçmeler yapılıp, okullarda ders olarak okutulsa gerektir.

***

“Krizi fırsata çevirmek” fikri, yeni zannedilmesin.

Her türlü krizi fırsata çevirmenin büyük ustaları var memlekette. Çok zamandır.

Ayrıca kalfaları ve çırakları...

Burada fırsat derken, darbeyi kastettiğimi anlayan anladı.

***

Basın tarihinin utanç duvarında kimlerin adı olduğuna bir daha bakın, dikkatle bakın.

Cuntacı İlhan Abi nasıl yanılıyor, yanılmıyorsa nasıl çarpıtıyor, çarpıtmıyorsa nasıl tersine çeviriyor, hepsini göreceksiniz, isimlerle beraber.

***

Darbe yapmak, yapmaya çalışmak dünyanın en aşağılık işi.

Bir adam cinayet işler, anlayabilirsiniz. Düşmanlıktır, kindir, namus meselesidir yahut başka bir şeydir... Katil dersiniz, cezasını verirsiniz.

Darbe yapmaksa, ne kadar suç varsa hepsinin toplamı. Cinayet, hırsızlık, tecavüz, terör, gasp vs.

Her türlü suçu işleyen yakalandığında cezalandırılırken, darbe yapanlar bir de ödüllendirirler kendilerini. Ülkeyi yönetmeye yeltenirler. Nedense pek heveslidirler yönetmeye. Yetmezmiş gibi 'kurtarıcı' olduklarına inandırma gayreti içine girerler.

Bakınız, siz burada laga luga ederken, Madagaskar'da darbe oldu.

Bir Madagaskar kadar olamadınız. Ayıp!

***

Buyurun, günlüklerden birkaç satır:

“Eski BDDK Başkanı Akçakoca'yı çağırdım, bankalarda neler oluyor, anlat dedim. Bana rapor hazırla, dedim... Mesut Yılmaz'ı çektim. Seçim kararı niye aldınız, dedim. Bir şey diyemedi... Gül'e, senin yerinde olsam karımın örtüsünü çıkarırım, dedim... Merkez sağdan biri bunlara geçecekti, sordular, cemsede size de yer ayıralım, dedim... Baykal'ı çektim, dedim ki... Sanayi odalarıyla konuşuyorum, İsmail Cem'in yeni oluşumunu destekleyin, diyorum.”

Diyorsun ama dünya eski dünya değil be aziz paşam, Türkiye eski Türkiye değil.

***

Balbay ile dayanışmaya giriyor gazeteciler, yazarlar, televizyoncular.

Simitçi, kahveci bakıyor; gazozcu şaşkın.

Meslek dayanışmasıymış! Hangi meslek, hangi dayanışma?

Mübarek, sanki Ahi teşkilatı!

Sayın Balbaycılar, istediğiniz kadar dayanışın. Gücünüz yettiğince enerjilerinizi birleştirin.

“Dharma girişimi” dharma dağın oldu, farkında değil misiniz?

Siz keyfinizce dayanışadurun...

“Hayatta en hakiki mürşit, Ergenekoncu Hurşit” diye kafa bulu-yor millet artık