Mustafa Selçuk

Mustafa Selçuk

Hafızanız balığın hafızasından iyiyse...

Hafızanız balığın hafızasından iyiyse...

Dezenformasyon hep var oldu bu ülkede... Bilgi karartması da... Ahalinin “eleştirel düşünme“ melekeleri de pek gelişememiş haliyle... Toplum, 1960 ve 1971’de üzerine kabus gibi çöken “üniformalı vesayeti” 1980’de alkışlamış mesela... Lakin devran, Özal ile birlikte dönmeye başlamış. Son 10 yılda ise, küresel sermaye hareketleri ve muazzam gelişen iletişim imkanları, bu ülke insanını da “uyandırmaya“ başladı... Hem de hızla...
***
Özgürlük ve refah isteyen her toplum, bunun zahmet ve mihnetini de göze alır. Türkiye’de toplum, “ben bilmem, devlet bilir”den “benim de söyleyeceklerim var”a gelirken, aslında bir hayli bedel ödedi. Mesela 1994 ve 2001 krizleriyle iktisaden yıprandı. 28 Şubat’ın boğucu havasında üniversitelerde, kamusal alanlarda dışlandı, tard edildi; statüko tarafından ötekileştirildi. Ancak bu defa “korku ve dezenformasyon” sarmalına teslim olmadı “ötekileştirilenler”. “Burası benim ülkem, ben de bu ülkenin yurttaşıyım; özgürlük ve şeffaflık benim hakkım ve bu hakkı da talep ederim“ dediler 2002’de... Vesayetçi seçkinlerle hemhal olan siyaseti tasfiye edip “kendi sesleri ve sözleriyle konuşan” yeni bir siyasi kadroyu iktidara taşıdılar.
***
Statüko’nun “doğal hükümran” sayıldığı bir ülkede, “ötekileştirilenlerin” siyasetin ve idarenin merkezine gelmeleri kolay olmuyor tabii ki.... Nitekim, vesayetçi bürokrasi ve etrafında kümelenen konformist orta sınıf muazzam bir kasılma ve direnç gösterdi. Mitingler, e-muhtıra, 367 zorlaması birbiri ardına geldi. Medya -28 Şubat gibi tam kapasite çalışamasa da- “bilgi bozucu” işlevini yerine getirdi. Lakin ahali, ülkenin vesayetin cenderesine bir kez daha girmesini “artık” istemediğini, 22 Temmuz’da çok net ve demokratik biçimde söyledi. Bilahare açılan parti kapatma davası ise, statükonun “örtük niyetini” iyice ortaya çıkardı. Peki, bu kronolojik sıralamayı niye yaptım? 5 gün sonra yine bir “seçim” yapacağız. Hafızamızı tazelemekte ve dezenformasyonla tıkanabilen idrak kanallarını açık tutmakta fayda var.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Selçuk Arşivi