İşin sırlı tarafı

Başarılı bir seçim daha yaşadık. Seçmen bir kez daha hür iradesini ortaya koydu. Sandık, üzerine düşen vazifeyi yerine getirdi.

Yapılan açıklamalara bakılırsa, kaybedeni olmayan bir seçim bu.

Sivaslılar, Muhsin Yazıcıoğlu'na vefa borcunu bir nebze ödemiş oldu.

İl merkeziyle Altınyayla, Suşehri ve Şarkışla ilçelerinde Büyük Birlik'in kazanması çok anlamlı.

BBP oylarını ikiye katlamış durumda.

***

DTP Güneydoğu'da galibiyetini ilan etti.

58 belediye ile ülkenin dördüncü partisi olduğunu ortaya koydu.

Halk, her ne yapılacaksa sandık ile yapılacağını, nasıl bir çözüm bulunacaksa siyasî yöntemlerle aranıp bulunacağını gösterdi.

***

SP ve DP varlıklarının anlamlı görülmesi gerektiğini, mevcudiyetinin yegâne temelinin demokrasi olduğunu vurguladı.

Geçmişteki seçimlere bakınca, oy oranlarında en fazla iniş ve çıkış bulunan DSP de yedek kulübesinde beklediğini hatırlattı.

Şanlıurfa'da bağımsız aday Eşref Ahmet Fakıbaba'nın kazanması önemli.

Bir yanda “ceket muhabbeti” var, bir yanda “takım oyunu” hatırlatması.

Başbakan Erdoğan'a “Burada ceketinizi aday gösterseniz kazanır” denilmesi seçmeni üzmüştür.

***

Mübalağa sanatı, demokrasiyi zedeleyecek ve seçmene “kararının küçümsendiği” izlenimi verecek raddeye ulaşırsa, sanat olmaktan da mübalağa olmaktan da çıkmış demektir.

Orada artık izlenimler vücut bulma, gerçeğe dönüşme yolundadır.

Şöyle düşünelim:

Şanlıurfa'da AK Parti adayı kazanmış olsaydı, seçilen başkan kendisini 'ceket' gibi hissetmeyecek miydi?

MHP oylarını artırdı. 136 başkan çıkardı sandıktan.

CHP oylarını artırdı. 181 yerde kazandı.

AK Parti ise 495 belediye ile yine birinci parti olarak çıktı.

İktidarda bulunmanın getirdiği doğal yıpranma ve aşınma payına rağmen, bir bakıma seçmenden güvenoyu almış oldu.

***

Filanca parti, bir yerde yüzde 30 ile seçimi kazanırken, başka bir yerde yüzde 35 ile kazanamadı.

Gözden kaçmaması gereken ufak bir ayrıntı daha:

Ekranlarda seçim sonuçları açıklanırken, “Açılan sandık sayısı... Geçersiz oy sayısı... Geçerli oy sayısı... Oyların partilere göre dağılımı...” gibi gereksiz ifadelerin, seçim tekerlemesi şeklinde söylenmesinden vazgeçilmesi de isabetliydi.

Yahu, senelerce az mı dinledik, ağırlaştırmaktan başka bir işe yaramayan o sözleri?

***

Netice bu seçimde herkes kazandı.

O halde kim kaybetti?

İşte burası da işin sırlı tarafı...

Herkes sevinirken, sadece “bir kısım medya” üzgün şimdi. Ne acı.