Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Az gelişmişlik bir bütündür, parçalanamaz

Az gelişmişlik bir bütündür, parçalanamaz

Göksun'daki helikopter kazasının suikast olmadığını söylemek, kesinlikle suikasttir demek kadar zor... Deliller en ince ayrıntısına kadar değerlendirilmeden yapılacak konuşmalar tahminden öteye geçmez.

O halde hiçbir noktayı atlamadan incelemeler tamamlanmalı ve sonuca bağlanmalı.

Varılan netice kamuoyuna etraflıca açıklanmalı.


* * *
Yıl 2025, Başbakan Yardımcısı ve Hükûmet Sözcüsü Tarık Buğra Özben, canlı yayında açıklama yapıyor. Kameralar, mikrofonlar açık. Herkes pür dikkat...

İki öksürükle boğazını temizleyip bir yudum su içtikten sonra, uzun süren araştırmaların sonucunu raporlara dayanarak açıklayacak... Başlıyor konuşmaya:

"BBP'nin Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşının hayatını kaybettiği 2009'daki helikopter kazasının aslında kaza değil, bir suikast olduğu kesinlik kazanmıştır..."


* * *
Ya da... Ergenekon'un 2345'inci dalgasında gözaltına alınıp tutuklanan sanıkların ifadelerinden elde edilen sonuca göre, "Helikopterin suikast sonucu düştüğü ve içindekilerin hayatını kaybettiği kesinleşmiştir" şeklinde savcının açıklama yapması...

Veya mahkemede bu sonuca varılması, ardından sanıkların cezalandırılması neye yarar?

Bu defa 16 yıl beklemek istemiyoruz. Gerçeklerin 16 yıl sonra çıkmasına tahammülümüz yok.


* * *
Kaza ise kaza; eyvallah. Takdir Allah'ındır. Kaza ve kader bahsini az çok biliriz.

Fakat ya iddia edildiği gibi suikast ise? İşte o zaman vaziyet değişir.

Kaptan pilotun yemeğine ilaç mı katılmıştır?

Helikopter üzerinde oynanmış, elektronik veya mekanik bir arıza mı oluşturulmuştur?

Yakıt deposuna kesme şeker mi atılmıştır?

Egsoz borusuna patates mi tıkılmıştır?

Tek kurşun ile pervanesi mi koparılmıştır?

Helikopterin donanımı niye yetersizdir, niye yeterince güvenli değildir?

Yoksa uzaktan kumanda ile bir şey yapılması mümkün müdür?

Her ne ise ortaya çıkarılması şart! Bu gibi soruların akla gelmesi kaçınılmaz.


* * *
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun kısa süre önce evinden bilgisayarının çalınmış olması, evvelce geçirdiği tuhaf kazalar, sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübesi, şahit olduğu olaylar, sözleri, icraatı, kararları...

Hepsini üst üste koyduğunuzda, sıradan bir kaza olmama ihtimali yükseliyor.

Ve tabii siyasi suikastler cennetinde yaşadığımızı da hesaba katmak şart.

Eğer öyle ise, Ergenekon'la bir bağlantısı varsa bu işin, o takdirde yakalanan sadece yılanın kuyruğu demektir. "Tarlanın sürülmesi" hakkındaki ifadesi üzerinde de durmak gerekir.


* * *
Merhum Adnan Kahveci, Recep Yazıcıoğlu ve Turgut Özal'ın başından geçen şüpheli kazalar; muhterem Aydın Menderes'in kaza sonucu ağır yaralanması...

Bunların hepsi birleştirilince ortaya çıkan resim, pek de iç açıcı görünmüyor.

Ancak unutmayalım, burası Başbakan Erdoğan'ın balyozla Mercedes'in camı kırılarak kurtarıldığı bir ülke. Kimi zaman ihmallerin suikastlerden etkili olabileceğini de bilmeliyiz.


* * *
Öte yandan, gelişmişlik seviyesi ne kadar düşük ise, darbe ve suikast miktarı o kadar artar.

Bizde ikisinin de bol olduğunu biliyoruz. Malûm, az gelişmişlik bir bütündür. Trafikteki keşmekeşten, sağa sola atılan çöplere... Çevre kirliliğinden, darbelere... Eğitimdeki düşüklükten, suikastlere kadar muazzam bir bütünlük arzeder. Bir gün, nasipse kırılır çember.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi