Bir zamanlar maziye bak..

Bir zamanlar maziye bak..

Fenerbahçe.. Galatasaray.. Yılların ekipleri.. Yılların da rakipleri.. Birinin tevellüdü 1907, ötekisinin 1905.. İki ekip de doğum tarihlerinden bu yana çok önemli ve çok iddialı maçlar oynadılar..
Kadıköy’de oynanacak kupanın ilk ayağı olan bu geceki müsabaka da, muhtemeldir ki, aynı olacak.. Tabii; bizim arzumuz, maçın centilmence ve kardeşce geçmesi..
Her daim söylerim.. “Ne yenilen için dünyanın sonu, ne de kazanan için dünya imparatorluğu!..” Bakmayın siz günlerdir ortalığı gerenlere.. İki takımın futbolcuları dosttur, arkadaştır.. Sahada yapılanın sahada kalacağı bilincindedirler onlar.. Yeter ki, tribünler gaza gelmesin!.. Ve tabii ki, hakeme de fevkalade iş düşüyor.. önce adil olmalı maçı yönetecek olan hakem!.. Kimsenin tesirinde kalmamalı..Topa yakın olmalı, kısacası, “vicdani kanaatle fizik kondisyonu” örtüşmeli.. Fırat Aydınus’a zaten dünkü yazımda değinmiştim.. Ben, Aydınus’un yine başarılı bir müsabakaya imza atacağına inanıyorum..
Galatasaray takımı son zamanlarda Fenerbahçe karşısında kaybediyor.. 6-0, 4-0, gibi ağır mağlubiyetleri var.. Geçen sezon da 2 müsabakayı kaybetmişlerdi.. Ve son lig maçında da Kadıköy’de 2-0 mağlup olmuşlardı.. Tabii, bu olumsuz neticelerden Galatasaray da, Galatasaraylılar da etkileniyorlar!.. Ama bu bir oyun!.. Bazen bir müddet Fener kazanır, ardından bir bakarsınız ki Galatasaray da makası kapatır..
Ve iş böyle sürer gider.. Futbolun doğasında var bunlar..
Neyse değerli dostlarım, bugün Pazar.. Mazisi şan ve şöhretle dolu iki güzide takımımızın bu geceki kupa derbisi bana birşeyler hatırlattı.. Hadi biz de bir “Pazar nostaljisi” yapalım.. Ama bu defaki nostaljimiz Fener-Galatasaray derbisiyle ilintili olsun..
Sene 1959.. 0 zamanki statü gereği iki grup birincileri arasında iki ayrı “final” maçı oynanacak.. Soruyor herkes birbirine; “Milli Lig’in ilk şampiyonu” kim olacak?..
Fenerbahçe mi?.. Galatasaray mı?..
Galatasaray kırmızı grup birincisi, Fenerbahçe ise beyaz grup birincisi olarak bu finalleri oynamaya hak kazanıyor..
Ve beklenen gün geliyor, Milli Lig’in ilk şampiyonunun belirleneceği ilk final maçı için iki takım İnönü Stadı’na çıkıyorlar..
Tarih 10 Haziran 1959.. Hakem Yugoslav Dujan Markoviç.. Meraklıları için yazıyorum kadroları; Galatasaray; Turgay-Saim-İsmail-Ahmet-Ergun-Nuri-İsfendiyar-Suat-Metin-Dursun-Mete..
Buna mukabil Fenerbahçe’nin on biri ise şöyle, özcan-0sman-Basri-Avni-Naci-Niyazi-Mikro Mustafa-Can-Şeref-Lefter-Yüksel..
Maç başlıyor; iki takım da birbirlerinin açığını bulmak için uğraşıyor.. İkisi de o zamanın en popüler futbolcularına sahipler!.. Derken, bugün bile hafızalardan silinmeyen o meşhur 39. dakika gelip çatıyor.. 0 dakikada aldığı bir topla Fenerbahçe santrahafı Naci’yi çalımlayan Metin 0ktay, topla birlikte sola deplase oluyor ve deniz tarafındaki Fener kalesine öyle bir bazuka çıkarıyor ki, kaleci özcan Arkoç kımıldıyamıyor bile!.. Şahane bir vuruş ve müthiş bir gol.. Galatasaray tribünleri ise golün yapılışındaki güzellikten dolayı adeta mest oluyorlar.. Tezahüratdan adeta inliyor tarihi Dolmabahçe Stadı.. İşin enteresan yanı, rahmetli Metin’in o müthiş füzesinde, top, kaleye girdikten sonra yan ağları parçalayıp çıkıyor!.. İlk finali de Galatasaray bu golle 1-0 kazanıyor.. Hep söylenir ya; “Metin’in ağları yırtan golü” diye.. Hikâyesi böyle bu golün..
Fakat daha sonra, ağların çürümüş olduğu ve topun da çürüyen kısımdan geçtiği yazılıyor.. Ne derece doğru, bilmiyorum.. Yalnız, o zamanki ağların da topların da şimdiki gibi gelişmiş olmadığına katılıyorum..
Ardından bu maçın bir de rövanşı oluyor.. 0 da hemen dört gün sonra, yani 14 Haziran 1959’da ve yine Dolmabahçe’de.. Şimdiki ismi İnönü Stadı olan Dolmabahçe..
Hey gidi günler.. Ne maçlara sahne olmuştu o stadyum!..
Stat yine tıklım tıklım!. Hakem bu defa İtalyan Gianluca Liverani.. İki ekip aşağı yukarı aynı takım tertiplerini sürüyor sahaya!..
Galatasaray’da bu defa kaleci Turgay Şeren yok, yerine Yüksel oynuyor!. Fener’de de ilk maçta oynamayan Seracettin forma giyiyor!. Fener’in kurt hocası Macar İgnace Molnar, bu defa Metin 0ktay’a “adam markajı” uygulattırıyor!.. 0sman’ı veriyor Metin’in üzerine!. Molnar’ın planı tutuyor ve maç boyu “golcü Metin 0ktay” kımıldıyamıyor bile!. Ardından da başlıyor Fener’in baskısı..
Ataklar dalga dalga geliyor Galatasaray kalesine!.. İlk gol 20. dakikada Yüksel’den geliyor.. İkinci gol ise dakika 43’te!.. İlk maçta Metin’i tutamayıp bir bakıma onun “ağları yırtan” golüne sebep olan kaptan Naci, nefis bir gol atıyor ve affettiriyor kendini taraftarlarına!.
Fener’in baskısı ikinci yarıda da sürüyor.. Mikro Mustafa 69. dakikada sahneye çıkıyor ve durumu 3-0 yapıyor!.. Galatasaray’ın direnci ve moral motivasyonu iyice düşüyor.. Son sözü ise “buldozer Şeref Has” söylüyor!. 40 metreden topu doksana göndererek maçın 4-0 Fenerbahçe’nin galibiyetiyle bittiğini ilan ediyor!.
Fenerbahçe bu sonuçla Milli Lig’in ilk şampiyonu oluyor!..
Bizim “Pazar nostaljisi” de böylece bitiyor!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi