İçinde alkol bulunan gazlı içeceklerden uzak durun...
Kim ne derse desin, içinde alkol bulunan gazlı içeceklerden uzak durmak kaçınılmazdır
Soru: Bazı kimseler de içinde alkol bulunan gazlı içeceklerin haram olmadığını, dolayısıyla içilebileceğini söylüyorlar ve şu noktalardan hareket ediyorlar: Dince pis olan nesne az suya veya az sıvı maddeye karıştığı zaman su ve sıvı pis olur; içilmez ve onunla dînî temizlik yapılmaz. Çok suya pislik karıştığı zaman ise suyun rengi, tadı ve kokusundan biri, katışan pislik belli olacak şekilde değişmedikçe su pis olmaz. Gazlı içecekler büyük tanklarda yapılıyor, bunların içindeki sıvı, su, müctehidlerin birçoğuna göre "çok"tur. Buna göre gazlı bir içeceği elinize aldığınızda koklayınca alkol kokmuyorsa, tadınca alkol tadı vermiyorsa, bakınca alkol rengini almamış ise, o içecek temizdir, helaldir.
Cevap: Bismillahirrahmânirrahîm.
Gazoz ve alkol karıştırılan diğer meşrubatların, içine pis bir madde düşen "büyük su"ya kıyas edilmesi kesinlikle doğru değildir. Zira,"Suların pis olmak husûsu"ndaki hükmü "kolaylık" esası üzerine kurulmuştur. Çünkü kıyas, su "küçük" de olsa "büyük" de olsa içine necaset düşmekle pis olacağını îcâb ettirir. Şu kadar var ki, 'necaset hükmü' bir takım sulardan düşürülmüştür". (Ekmelüddîn el-Bâbertî, el-İnâye, Fethu'l-Kadîr kenarı: 1/55)
Kısacası, suların temizlikte kullanılması "zarûret" veya onun yerine geçecek "hacet" sebebiyle, "genişlik esasına dayalı olarak hüküm alır". (Hidâye, Fethu'l-Kadîr: 1/55)
Bütün bunlardan anlaşılmaktadır ki, sularda olan temizlikteki esas "zarûret"tir. Bu genişlik olmasaydı abdest, gusül, elbiselerin yıkanması ve yerlerin temizlenmesi, -bilhassa suyun zor bulunduğu sıcak memleketlerde- neredeyse imkânsız hale gelecek, hayat yaşanamaz olacaktı. Hâlbuki bu, sözü edilen meşrubatlarda yoktur. Sözün kısası, alkollü meşrubatların büyük sulara kıyas edilmesi, yani: "İçine pis bir şey düşen her büyük su tadı rengi kokusu değişmedikçe temizdir. Meşrubatlardaki alkoller de büyük suya atılmış necasetlerdir. Öyleyse içine alkol atılan büyük tankerlerde yapılan meşrûbâtlar da temizdir." şeklinde bir kıyas yapılması batıldır. Çünkü, büyük suların hükmü "alâ hilâfi'l kıyâs" yani kıyasa ters olarak vâki olan bir hükümdür. "Gazoz içmenin meşrû' olub olmadığı" gibi bir başka şey ona kıyas edilmez.
Özetle: Çok su'yun, rengi, tadı ve kokusu değişmedikçe içine düşen az bir miktar necaset sebebiyle "pis" sayılmaması, suyun temizlik, abdest, gusül vs. de kullanımının yaygın olması ve içine hiçbir surette pislik karışmamış su bulmanın her zaman mümkün, kolay olmaması sebebiyledir. Dolayısıyla içecek meselesiyle bu husus birbirine karıştırılmamalı, kıyas edilmemelidir. Birinde "zaruret" veya "ihtiyaç" bahis konusu iken diğeri böyle değildir. Beş büyük küpe yarım bardak şarab veya rakı, yahut votka veya idrar karıştırılırsa, ne rengi ne tadı ne de kokusu değişmez. Öyleyse, artık onu o suyu içmek helal mi olur? Sübhânellah!..
Ayrıca: "Gazlı içecekler büyük tanklarda yapılıyor, bunların içindeki sıvı-su, müctehidlerin birçoğuna göre "çok"tur." Denilerek, gazlı içeceklerin yapıldığı büyük tankları, Fıkıh kitaplarının tarif ettiği "çok su"ya benzetmek te bir yanılgıdır. Çünkü gazlı içeceklerin yapıldığı büyük tanklar, görünüş ve şekil itibariyle Fıkıh kitaplarının tarif ettiği "çok su"ya değil, su kuyularına benzemektedirler. Öyle ise KUYULAR HAKKINDAKİ HÜKÜMLERe bakmak gerekir.
Kuyular, suları ne kadar çok olursa olsun, yüzeyleri yüz arşın kare, yaklaşık 46,24 metrekaresine ulaşmadıkça veyahut daima akıp giden bir su yolu üzerinde bulunmadıkça, küçük havuz hükmündedirler. Bu yüzden içlerine düşecek şeylerden dolayı, haklarında aşağıdaki hükümler geçerli olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.