Nasıl anlatsam, nerden başlasam? Kaç kişiydik o zaman bak... Kaç kişi kaldı şimdi? Bodrum Bodrum... Bak şu işe! Yine şarkıyla başladık.

Ne zamandır bir arada görmeye hasret kaldığımız MFÖ'nün şarkısıyla.

***

"Çocuktum ufacıktım, top oynadım acıktım" diyordu şair.

Biz de o zamanlar top peşinde koşturup acıkırdık.

Acıktığımızı farketmeyecek kadar çok koşardık.

Şairin yerde erik ya da elma bulmasını, ala geyikle muhabbetini umursamazdık.

İlkokul bitirme imtihanı yaklaşmıştı.

***

"Oğlum top peşinde koşacağınıza imtihana hazırlanın, ders çalışın, kitap okuyun” diyordu annem.

Kendisi de bir kitap okuyordu.

Hangi kitap olduğunu çok iyi hatırlıyorum. Şule Yüksel'in "Bize Ne Oldu" adlı kitabıydı.

Senelerce elinden düşürmedi onu.

***

O soru her dönemde geçerliğini korudu. 70'lerin ateşli günlerinde de, 80'lerin harman yerini andıran yıllarında da, 90'ların heyecanlı ve nihayet 2000'lerin hareketli dönemlerinde hep o soru gündemdeydi. "Bize ne oldu?"

Bugün yine aynı soruyu soruyoruz.

***

12 yaşında bir kız gözyaşları içinde haykırıyordu.

"Annem öldü... Annem öldü... Annemi görmek istiyorum... Anneme götürün beni. Lütfen polis abi anneme götürün beni."

Mardin'in Bilge Köyü'ndeki katliamdan kurtulan kızcağız, "Ne istediler bizden?" diye soruyordu.

***

Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek demeden kurşun sıkanlar tarihde görülmemiş bir katliam yaptılar. 45 kişinin canına kıydılar hunharca.

Ölenler arasında üç yaşında çocuk da bulunuyordu. Kimi henüz masal çağında, kimi top peşinde koşturma çağında.

Kadınlardan üçü hamileydi. Birinin karnı burnundaydı. Birkaç gün içinde doğum yapacaktı.

Bir odada erkekler, diğerinde kadınlar namaza durduklarında kurşunlar yağdı üstlerine.

***

Bu nasıl izah edilir?

Gidip sorsanız, o katliamı yapanlar, hiç utanmadan insan olduklarını söylerler. Erkek olduklarını iddia ederler. Hatta iman sahibi olduklarını ve Kitab'a inandıklarını da...

Savunmasız insanları öldürmeyi yiğitlik zannederler.

Onlara "Sen de insan mısın?" diye değil, "Hülagü Han mısın kâfir?" diye sormak lâzım.

***

Hayatım boyunca bize ne olduğunu anlamaya ve anlatmaya çalıştım.

Hep o soruya cevap aradım, onu yazdım. Ve farkettim ki bu hususta daha çok işimiz var.

Baykal da diyor ya "Toplum olarak sorgulamalıyız".

Şimdi annelerin okuduğu o kitaba bir göz atsak, birkaç satır okusak...

"Öyle bir millet haline geldik ki, Müslüman desem Müslüman değil, Hıristiyan desem Hıristiyan değil... Söyleyin kardeşler bize ne oldu? Anlatın... Konuşun... Susmayın öyle.

Anamızdan emdiğimiz pak sütler mi bulandı?

Helal rızık yerine, haram lokmalar mı yedirmekte bize babalarımız?"