Büyük katliam
Türkiye tarihinin en kapsamlı töre cinayeti, katliam boyutunda, iki gün önce gerçekleşti. Olay, Mardin’in Diyarbakır’a yakın Mazıdağı ilçesinin 300 nüfuslu Kürtçe ve Türkçe konuşan Türklerle meskûn bir köyceğizinde geçen gün vuku buldu: 6’sı çocuk, 3’ü hâmile 16’sı kadın, 44 ölü, iki düzine yaralı...
Nişan töreni evinde, yatsı namazı kılınırken, 24 yaşındaki imam dahil, kim var kim yok demeden kalaşnikofla yaylım ateşi açılıyor. Hayat eseri gösterenlere -1 yaşındaki bir bebek dahil- bir daha kurşun sıkıldıktan sonra, dünyanın en aşağılık 8 kaatili, kaçıp gidiyorlar (hemen yakalandılar).
Kız meselesi ama, tarla ihtilâfı da var. Töre, eski Türk kültüründe kutsal âdet ve geleneklerin toplamına denir. Böylesine alçakça cinayetler için de bu adın kullanılması çok yanlış fakat, Türkçe buna benzer sayısız yanlışlarla dolup taşar hâle sokuldu.
Kültür ve eğitim yetersizliği elbette temel sebeptir. Ancak, bu tip cinayette de dünya rekoru kırmamızın başka sebepleri de var, şunlardır:
Cezalar, böyle cinayetler ve ırza tecavüzler için yetersizdir, azdır. Hele Amerika’ya özenerek hapis cezalarının ikiye bölünmesi bünyemize hiç uymadı. Çok akılsız af yasalarını ekleyiniz. İşte bu ortam oluştu. Ceza yasamızı ve af sınırlarını düzeltmek şarttır.
Diğer sebep, herkesin silâh edinmesidir. Teksas’ı geçtik. Silâh işinin çok daraltılması, ne var ne yok silâhların toplanması, av konusunun pek çok sınırlandırılması, 21. yüzyılda yaşamanın kaçınılmaz icaplarındandır. Bugün olmazsa yarın olacaktır, vakit öldürmeyelim. Yoksa 7 milyarlık bir dünyada 70 milyon nüfuslu ülkelerde çevreyi tahrip etmiş, bitki, ağaç, hayvan bırakmamış, estetik düşmanı, silâhlarla donatılmış toplumlar oluşur...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.