Papa’nın Siyonizmi tezkiyesi
Siyonistlerin 10. Kanal adlı televizyonlarından Hz. Meryem’e ve Hz. İsa (a.s.)’ya hakaretlerinin, çirkin iftiralarının sıcaklığı henüz geçmiş değil. Bu çirkin hakaretlerden ve iftiralardan birinci derecede rahatsız olması gerekenler Müslümanlardır. Çünkü İsa Mesih (a.s.)’ın insanlığa tebliğ ettiği inanç sistemi Hz. Muhammed (s.a.s.)’in tebliğ ettiğinden farklı değildir. Onların hepsi tüm peygamberlerin ortak çizgisi olan tevhit çizgisi üzeredirler. Fakat biz Müslümanlar olarak, Siyonistlerin böyle çirkin hakaretlerinden ve iğrenç iftiralarından sonra Katolik âleminin başı durumundaki Papa’nın adeta Siyonistleri ödüllendirmek ister gibi ayaklarına gitmesinden de rahatsız oluruz. Bizi rahatsız eden, o iki mübarek insanın manevi şahsiyetlerine yapılan saygısızlıktır. Bu ziyaret vesilesiyle Papa’nın, o iki zatı takdis iddialarındaki samimiyetsizliği açığa çıkmış olsa da yine söz konusu saygısızlıktan rahatsız olmamız gerekir ve olmaktayız.
Böyle bir ziyaretin Gazze’de büyük bir katliam gerçekleştirilmesinden, binlerce evin yıkılmasından sonra düzenlenmesi ise konunun bir başka yönünü oluşturuyor. Normalde her iki olaydan dolayı da Siyonistlere karşı tavır alması, tepki göstermesi gereken Papa’nın böyle bir ziyareti tercih etmesini onları yaptıklarından dolayı ödüllendirmekten başka bir anlama çekemiyoruz.
Nazi katliamından dolayı Papa’nın Hıristiyan dünyası adına özür dilememesi sebebiyle oluşan buzları eritme girişimini ziyarete bahane yapmak sadece kılıf bulmadır. Uluslararası Siyonizm, Nazi katliamını yıllardan beri Batı dünyasını sömürmenin gerekçesi olarak kullanıyor. Oysa onun altmış bir yıldan bu yana Filistin’de gerçekleştirdiği vahşi katliamın, yıkımın ve tehcirin hesabını kimse sormuyor.
Siyonist medya Hz. Meryem’e ve Hz. İsa’ya hakaretinden dolayı özür dileme ihtiyacı duymazken, Katolik âleminin başı Papa’nın, Nazi utancından dolayı Siyonistlerin ayağına gitme ihtiyacı duyması Uluslararası Siyonizmin holokost sömürüsünün devamına imkân sağlamaktan başka bir amaç taşımaz.
Papa, Hz. Muhammed (s.a.s.)’e yönelik olarak bizzat kendisinin sarf ettiği çirkin sözlerden dolayı Müslümanlardan özür dileme ihtiyacı duymazken Nazi utancını tüm Hıristiyan âlemi adına sahiplenme ve bu sebeple Siyonistlerin ayağına gitme ihtiyacı duyması arka planda birtakım sinsi hesapların bulunmasından ileri geliyor olmasın!
Böyle bir ziyaretin özellikle vahşi Gazze katliamının arkasından gerçekleştirilmesi boşuna değildir. Bilindiği üzere işgalci Siyonist devlet söz konusu katliamından dolayı tüm dünyada ve bu arada Batı’da kamuoyu nazarında ciddi şekilde yıprandı. Bu yıpranmanın giderilmesi ve Siyonist işgal devletinin tebri edilmesi amacıyla atağa geçilmiştir. Geçmişte benzer olaylarda olduğu gibi bu kez de Siyonist vahşetin üzerine sıçrayan kan lekelerinin temizlenmesi için yine holokost efsanelerinden yararlanılmak isteniyor. Bu sefer bulaşan kan lekelerinin temizlenmesinde biraz daha etkin bir atağa ihtiyaç duyulduğu için özellikle Papa’nın harekete geçirilmesi istenmiştir.
Papa’nın bütün ısrarlara rağmen Gazze’yi ziyaret etmeme kararını değiştirmemesinin sebebi de zaten budur. Çünkü Gazze’yi ziyaret etseydi oyun bozulacaktı. Ziyaret, asıl amacının dışına çıkmış olacaktı. Çünkü asıl amaç Siyonistlerin üzerindeki kanları temizlemek. Gazze’nin ziyaret edilmesi durumunda tam tersi bir fonksiyon icra edilmesi, Siyonistlerin orada sergiledikleri vahşete dikkat çekilmesi, yaptıkları katliamlara ve yıkımlara işaret edilmesi gerekecekti. Eğer ki Siyonist işgalcilerin ayağına gitme programının amacıyla Gazze’nin ziyaretinden doğacak sonuç arasında böyle bir zıtlık olmasaydı Papa oraya gitmişken Gazze halkının sorunuyla ilgileniyormuş görünme fırsatını değerlendirmekten kaçınır mıydı?
Siyonistlerin ayağına gidip de üzerlerindeki kanı temizleme atağına “ziyaret” adı verilse ve bu ziyarete göstermelik birtakım kılıflar geçirilse de Katolik âleminin dinî lideri böyle bir oyuna âlet olmayı kabul etmesinden dolayı ciddi itibar kaybetmiştir. Kutsal değerlere saygısızlığa karşı duranlar arasında, Hz. Muhammed (s.a.s.)’i hedef alan yakışıksız sözleriyle zaten itibar kaybetmişti. Tahmin ediyoruz, Siyonistlerin Hz. Meryem’i ve İsa Mesih (a.s.)’ı hedef alan çirkin saldırılarına rağmen Gazze katliamı sonrasında Siyonistlerin üzerindeki kanı temizleme oyununa âlet olması ona Hıristiyan âleminde de itibar kaybettirdi.
Not: İşgal devletinin Kudüs’e yönelik Yahudileştirme operasyonu, yıkım planları ve Papa’nın son ziyareti hakkında Analitik Bakış isimli haber-yorum sitesinin bizimle yaptığı röportajı da ayrıca okumanızı tavsiye ediyorum. Bu röportajın yer aldığı Web adresi: www.analitikbakis.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.