Yılmaz Öztuna

Yılmaz Öztuna

İmtiyazlı ortaklık

İmtiyazlı ortaklık

Geçmiş günahların gölgesi uzun olur. Eski asırlardan bahsetmek bu sütuna sığmaz. 20. yüzyıldaki en büyük devlet hatamız ise şüphesiz 1914’te “Harb-i Umûmî” dediğimiz Birinci Cihan Savaşı’na girmek süper cehaletimizdir. 4 yıl sonra (1918) elvedâ imparatorluk...
Buna yakın tarihî boyutta diğer süper cehaletimiz, Yunanistan’la birlikte AB üyelik müzakerelerine başlamamız teklifine, resmen 10 yıl sonra başlayalım! dememizdir. İnşallah sonunda elvedâ Avrupa demeyeceğiz.
NATO’ya kuruluşundan 3 yıl sonra girdik (1952). Avrupa Birliği’ne Yunanistan’la aynı tarihte (1980) girseydik bugün çok parlak bir Türkiye’de, gerçek Büyük Türkiye‘de yaşıyorduk.
Her devirde yabancılar, Türkiye’yi incitecek sözler söylemişlerdir. Ancak geçenlerde, seçmenlerinden oy toplayacakları hayaliyle, Sarkozy ile Merkel’in Türkiye’ye (imtiyazlı ortaklık) teklifini tekrarlamaları, medeniyetin kültür, kültürün nezaket olmadığını gösterdi. Biz imtiyazlı değil imtiyazsız ortaklık istiyoruz. Yok (askerî darbe), yok (İslâm dinarı), yok (onurumuzla girmek) kabîlinden saçmalıklarla yıllar geçirdiğimizi itiraf ediyoruz.
Kaybımızı telâfi etmek istiyoruz. Türkiye’yi alternatif aramaya mecbur bırakmak, Avrupa’nın 1914’te ve 1939’dakine benzer tarihî gafletlerinden birini oluşturur. Avrupa’yı yönetenlerin ahde vefâ temel ilkesinden mahrum bulundukları ortaya çıkar. Avrupa’yı yönetenler, gerçekleri bu derecede öngöremeyecek kadar gözü kapalı olamazlar.
Brüksel’den yeni dönen Dışişleri Bakanı ile Başmüzakereci Devlet Bakanı’ndan Ankara ve Brüksel’de kesiksiz ve kesintisiz çok yoğun bir çalışma bekliyoruz. Bunun için büyük bir teşkilâtlanmaya gerek var. Özel sektör de katılmalıdır.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz Öztuna Arşivi