Gariban çocuğu savaşta, paşa çocuğu oynaşta!
- Lütfü Bey; Kürt sorununun askeri değil siyasi yolla çözümü için bir süredir başlatılan girişimlere karşı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, “PKK’yı bitirene kadar savaşacağız” diyerek bu konuda noktayı koydu. Nasıl yorumluyorsunuz Genelkurmay Başkanı’nın bu tavrını?
- Dediğiniz gibi Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ bu konuyu noktalayıp, “PKK’yı bitirene kadar savaşacağız” dedi. Malumunuz İlker Başbuğ’dan önceki Genelkurmay Başkanları da “PKK’yı bitirene kadar savaşacağız” demişti. Peki 25 yıldır PKK’yla savaşılmasına, bu savaşın 40 bin insanımızın hayatına mal olmasına, bu savaş uğruna milletimizin 300 milyar doları harcanmasına rağmen PKK bitti mi? PKK bırakın bitmeyi, askeri ve özellikle de siyasi alanda daha da güçlendi. Bir 25 yıl daha savaşılsa, bir 300 milyar dolar daha harcansa ve hepsinden önemlisi bu uğurda 40 bin insanımızın daha feda edilmesi göze alınsa acaba PKK bitecek mi? Genelkurmay Başkanı bunun sözünü bu millete verebilir mi? Ve Genelkurmay Başkanı şu sorularımıza da cevap verebilir mi? PKK’yla bugüne kadar yapılan savaşta 40 bin insanımızı kaybettik ama, mesela niye kendisi gibi paşaların şehit olduğunu görmedik? Mesela niye bir paşanın, bir bakanın, bir başbakanın, bir holding sahibinin, bir üst düzey bürokratın çocuğunun şehit olduğunu görmedik? PKK’yla savaşta şehit olanlar hep garibanların, yoksulların çocukları. Hep garibanların, yoksulların ağlıyor anası. Güçlülerin, zenginlerin çocukları bırakın PKK’yla savaşmayı, bırakın Güneydoğu’da askerlik yapmayı, askerliklerini beş yıldızlı ordu tesislerinde yapıyor değiller mi? Bu tesislerde güle oynaya askerlik yapıyor değiller mi? Başka bir deyişle, gariban çocuğu savaşta; ağa, bey, paşa çocuğu oynaşta! Bu arada birçok paşanın çocuğu ile yakınının çürük raporu alıp askerlik bile yapmadığı belgesel haberlerle ortaya konmakta. Acaba PKK’yla savaşta paşa çocukları şehit olsaydı, başbakan, bakan çocukları şehit olsaydı, zenginlerin, güçlülerin çocukları şehit olsaydı, Genelkurmay Başkanı “PKK ne zaman biterse, bu savaş o zaman biter” dercesine konuşabilir miydi? Ağa, bey, paşa çocuğu oynaşta değil savaşta olsaydı, PKK bitmese de bu savaş çoktan bitirilmez miydi?
NÜKLEER DEĞİL NÜKTEER BOMBA PATLATILSIN!
- Kuzey Kore’nin deneme amacıyla nükleer bomba patlatması ABD gibi emperyalistleri ayağa kaldırdı. Bu konudaki değerlendirmelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
- Bilindiği gibi ben nükleer bombalardan değil nükteer bombalardan yanayım! Türkiye’nin üç büyük mizah dergisinde yazmış tek yazar olarak zaten kendim bir nükteer bombayım! Bugüne kadar yazdığım gazete ve dergilerde sayısız nükteer bomba patlattım! Hayatın nükte ile, espriyle, mizahla tatlılaşacağının savunuculuğunu yaptım. Keşke dünyamızda insanlığa acı veren nükleer bombalar yok olsa. Keşke dünyamızda insanlığa acı veren nükleer bombaların yerini insanlığa tad veren nükteer bombalar alsa! Ancak Kuzey Kore’nin, İran’ın nükleer bomba üretiminden rahatsız olan emperyalistler olaya böyle bakmıyorlar. Onlar “Nükleer bombalar bizden başka kimsede olmasın” dercesine davranıyorlar. Ve de hiç durmaksızın nükleer bombalar üretiyorlar. Hadi ABD “Bundan böyle nükleer bomba üretimini durduruyorum, mevcut nükleer bombalarımı da yok ediyorum” dese, biz de Kuzey Kore’ye dönüp, “Sen de nükleer bomba üretimine son ver” diyelim. Hadi İsrail “Ben de nükleer bomba üretimine son veriyorum, elimdekileri de yok ediyorum” dese, biz de İran’a dönüp, “Sen de nükleer bomba üretimine son ver” diyelim. Ama ABD ile kan kardeşi İsrail gibi ülkeler nükleer bomba üretecekler, ondan sonra da Kuzey Kore, İran gibi ülkeler emperyalist saldırılardan korunmak amacıyla nükleer bomba üretince de tepki gösterecekler. Emperyalistlerin bu yaptığına “Köpekleri salıp, taşları bağlamak” derler! Ayrıca saldırma amaçlı nükleer bomba üretimiyle, caydırma, korunma amaçlı nükleer bomba üretimi arasındaki fark da görülmeli. Emperyalistlerin nükleer bomba üretiminin saldırma amaçlı, Kuzey Kore ile İran’ın nükleer bomba üretiminin ise caydırma, korunma amaçlı olduğu görülmeli. O halde nükleer bomba üretiyorlar diye esas tepki gösterilmesi gerekenler Kuzey Kore, İran gibi ülkeler değil, ABD, İsrail gibi ülkeler değil mi?
ADIN DEĞİL ALNIN AK OLSUN!
- Başbakan Erdoğan, partisine AK Parti yerine AKP diyen muhaliflerini edepsizlik yapmakla suçladı ve bu konuda bir tartışmaya yol açtı. Siz bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
- Tayyip Erdoğan’ın partisinin sadece karşıtları AKP demiyor, partisinin yandaşları içinde de çok sayıda AKP diyen bulunuyor. Mesela Tayyip Erdoğan’ın partisinin yandaşı denilen medya içinde de çok sayıda köşe yazarı AKP diye yazıyor. Bu nedenle herkesin kasıtlı olarak AKP dediği görüşü gerçeği yansıtmıyor. Çünkü herhalde Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen yazarlar kasıtlı olarak AKP demiyor. Yahu bunu bırakın, Tayyip Erdoğan Hükümeti’nin Çevre Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın internet sitesinde bile daha düne kadar AKP diye yazıyordu. Hal böyleyken Tayyip Erdoğan lüzumsuz bir tartışmaya yol açmış bulunmuyor mu? Bu konuda lüzumsuz hassasiyet göstermiyor mu? Hem Tayyip Erdoğan’ın kurucusu olduğu partinin adı Adalet ve Kalkınma Partisi değil mi? Alın Adaletin baş harfini, alın Kalkınmanın baş harfini, alın Partinin baş harfini, sonuçta ne çıkıyor? AKP çıkıyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin baş harflerini aldığınızda bu partinin kısaltılmış adının CHP çıktığı gibi. Ama dedim ya, Başbakan Erdoğan partisine AK Parti yerine AKP denilmesi konusunda bence lüzumsuz bir hassasiyet gösteriyor. Başbakan Erdoğan bilmelidir ki, bir partinin gerçek adını kurucuları değil halk verir. Mesela kurucuları Cumhuriyet Halk Partisi adını verse de bu parti halkın partisi olabilmiş midir? Halk bu partiyi kendi partisi olarak görebilmiş midir? Yine mesela doğduğunda bir çocuğa Emin adı konsa, ancak bu çocuk güvenilmez, sahtekâr, üçkâğıtçı biri olsa, halkın gözünde o emin olabilir mi? Ama bir kişinin adı Emin olmasa da, eğer o kişi güvenilir, dürüst, temiz biriyse halk onun için “Emin” demez mi? Kısacası diyeceğim o ki, bir partiyi kurucularının değil, halkın nasıl gördüğü önemlidir. Eğer halk bir partiyi ak parti olarak görüyorsa, o partinin adına ne denirse densin, artık o halkın gözünde, gönlünde ve dilinde ak partidir. Adın AK olmasa da olur, yeter ki halkın gözünde alnın ak olsun!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.