Yaz ayları bizlere ne hatırlatıyor
Yaz aylarına girdik. Yurdumuzun çok önemli bir bölümünde hava sıcaklıkları bir hayli yüksek. Hele büyük şehirler, dayanılması zor sıcaklarla yanıyor. İstanbul, İzmir, Antalya ve Karadeniz'e kıyısı olan illerimizde nem yüksekliği münasebetiyle insanlarımız "sucuk gibi" terden sırılsıklam oluyorlar.
Yazın sıcaklığı, kışın soğukluğunu birçok yerlerde unutturdu. Çoğu insan havanın sıcaklığından yakınıyor. Havanın sıcaklığından yakınanlara Rabb'imiz Teâlâ Tevbe suresinde 81.ci âyette:
"...Cehennem ateşi daha sıcaktır..." hatırlatmasında bulunuyor.
Havanın sıcaklığı içinden cehennemin nefesini hissedip yanan bir yürekle Rabb'e yönelmeliyiz.
Tevbe sûresinin 81.ci âyetinin nüzulûne sebep Tebuk seferidir. Tebük seferine katılmayan ve katılanlara da:
"- Bu sıcak havada harbe çıkmayın..." diyerek engellemeye çalışanları Allah (c.c.) bu âyetiyle durumlarını beyan ediyor. Âyetin sonundaki cümle son derece dikkat çekici. Rabbimiz bu mantıksızlara, cehennem ateşini dikkate almayanlara durumlarının vehametinden dolayı "Keşke cehennemin ne demek olduğunu bilseydiler" diyerek onlar için Rahmet kapılarının açılabileceğini de bildirmiş oluyor.
Şu da dikkat çekici bir durum:
Yazın sıcaklığına rağmen ülkemizin birçok yerinde kış için hazırlıklık yapanlar var. Odun, kömür tedariki yazın sıcaklığının insanları bunalttığı günlerde bile kışın soğuklarını unutturmuyor.
Herkes üşütücü kış soğuklarının geleceğini kesin biliyor. Hazırlığını da buna göre yapıyor.
Biri çıksa dese ki:
- Ey millet! Evinizdeki sobaları, kalorifer teşkilatlarını atın. Biz çaresini bulduk. Soğuklar artık gelmeyecek, dese kim inanır? Kimse inanmaz. Bunun imkânı olmaz der, herkes.
İşte bunun gibi, kışın geleceğine inanıp o günler için hazırlık yapanlar gibi, insanlar da ahirete, hesaplaşmaya inanmazlarsa, bunlara mü'min denmez. Böyleleri zâlimlerin ta kendileridir. Çünkü öncelikle kendilerine zulmediyorlar. İbâdetsizlik, taatsizlik, imani zaafiyet büyük bir belâdır.
Kabir var, ahiret var, cennet var, cehennem var, mahşer var, hesap var, hesaplaşma var. Bütün bunlar yokmuş gibi yaşamak akılsızlık değil mi? Şu sıcaklar insana cehennemi hatırlatmalı değil mi? Sokakların böylesine pervasızlaşması, tesettürsüzlüğün sınır tanımaması, şehvetlerin ön planda tutulması, nefislerin galeyanı Müslüman davranışı mıdır?
Bütün bunlar insanlara bir silkiniş, hidayet yoluna girişin zaruretini telkin ediyor. Çünkü, bundan başka mutlu olmanın çaresi yoktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.