Ölürsem türbeme gelme istemem
-Geçen haftaki yazının devamıdır-
Gündüz sahnesinin perdesini aralayan güneş Japon misafirimizin uyanmasına vesile olur. Şehrin çıkışındaki bir türbeye gidip fotoğraflar çekmek için hazırlığını yapar ve bir taksiye biner. Farklı illere ait plakalı arabaların yol kenarlarına park yaptığını görünce sanırım geldik diye düşünür… Bu kanısında yanılmayan Japon misafirimiz taksiden iner ve sessiz sedasız fotoğraf makinesini çıkarır ve resim çekmeye başlar.
Türbeye bu kez hazırlıklı gelen Japon misafirimiz çantasından cübbesini ve sarığını çıkarır ve giyinir. Portatif bir masa hazırlar ve masaya kur’an ve birkaç hadis kitabı koyar. Etrafına toplanan meraklı kalabalığa şöyle seslenir;
‘Hepiniz ihtiyaçlarınızın giderilmesi ve bazı taleplerinizin karşılanması için buraya gelmiş bulunmaktasınız. Sizler samimi insanlarsınız. Samimi olmasaydınız onlarca kilometre yol kat edip gelmezdiniz buralara…
Şimdi sizlere bazı şeyler sormak istiyorum;
1- Allah’ın işitmediği ya da az işittiği yerler var mıdır?(Hâşâ!)
- Haşaaa. Sümme haşa!!! Elbette ki Allah her şeyi işitir.
2- Allah’a nasıl dua edileceği ve dua adabını bizler kimden öğreneceğiz?
- ‘Kur’andan ve hadislerden tabikii.’
3- Yapılan bir dua şekli ve dua edilen mekân kur’an ve hadislerde yoksa ve yasaklanmışsa ne yapmalı?
- Kesinlikle Kur’ana ve sünnete uyulmalı…
4- Allah katında en değerli insan kim?
- Peygamber efendimiz (a.s)
5- Ondan sonra?
- Sahabeler
6- Bir türbe nasıl yapılır?
- Kireç-kum-demir-boya ve çimentodan yapılır.
7- Bu toprak yığınının alttaki ölüye bir faydası var mıdır?
- Faydası yoktur tabii. Sadece yeri belli olsun diye yapmışlardır.
8- Kabirde yatanı tanıyor musunuz?
- Hayır tanımıyoruz…
9- Eğer değerli eserler bırakmışsa hiç kitabını okudunuz mu?
- Hayır okumadık…
10- Peki, neden buraya geldiniz?
- Çocuğum olmuyor-kızım evde kalmış-oğlum iş bulamıyor-büyülenmişim-çok günahkârım-ev istiyorum-zenginlik istiyorum- bu sebeplerden buraya geldik…
11- Kemik yığını olmuş bu zat mı veriyor sizlere çocuk- ev araba?
- Elbette ki hayır… Biz onu vesile kılıyoruz…
12- Buraya gelmeden ev-iş-zenginlik falan olunmuyor mu? Türkiye’nin nüfusunu öğrenebilir miyim?
- Yaklaşık 70 milyon…
13- Burada kaç kişi var?
- Yaklaşık 50 kişiyiz…
14- Neden tüm Türkiye buraya toplanmadı sizce? Neden siyasi liderleri, operasyona çıkacak komutanları, ameliyata girecek doktorları, at koşturacak jokeyleri, uçağı havalandıracak pilotları, imtihana girecek öğrencileri neden buralarda göremiyoruz sizce?
- Bilemeyeceğiz…
Şimdi… Sizler dua etmek için buraya geldiniz… Allah dualarınıza icabet etsin… Ama unutmayın ki bir amelin kabul görmesi için halis niyet yeterli olmuyor arkadaşlar… Şimdi… Teyzecim ne için gelmiştiniz buraya? ‘ Hasta oğluma şifa için geldim yavrum.’ Japon kardeşimiz türbenin sınırları dışına çıkar ve ; !Ya rabbi! Sen bu teyzemizin oğluna şifalar nasip et. Sen günahlarına kefaret kıl !’ diye dua eder ve masasına geri döner. Yaptığı duayı türbe ziyaretçileriyle paylaşır. ‘Bakın ne güzel oldu… N’olursunuz ölülerle değil dirilerle paylaşın ve o diriler sizin adınıza dua etsinler. Dirilerin olması duaya aracı kılmak değildir.
Şimdi isterseniz hadislere bakalım şuan doğru bir mekânda mıyız?
Japon misafirimiz hadis kitabını eline alır ve ilgili bölümü ziyaretçilere okur:
"Allah yahudi ve hrıstiyanlara lanet etsin, onlar peygamberlerinin ve salih kişilerin kabirlerini mescid yaptılar" ( buhari, salât,48,cenaiz,62,96,enbiya,50,megazi,83;müslim, mesacid 19,23 ve diğerleri) "hz. Ali, ebu'l-heyyac el-esedi'yi yemen'e gönderir ve kendisine şöyle der: Rasulullah'ın beni gönderdiği bir işi için seni gönderiyorum. Yerden yüksek ne kadar kabir varsa yık ve ne kadar heykel varsa yerle bir et" (müslim,cenaiz93)
Şimdi… Arkadaşlar size islamın ikinci kaynağı olan hadislersen iki tanesini okumuş oldum. Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin bu hadislerden ne anlaşılmalı? Ve şuan da bizler doğru bir yerde miyiz?
Not; Yazımızın devamı haftaya inşallah…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.