Milletin seçtiklerini devir, geçti artık o devir!
- Lütfü Bey; CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "Ortaya çıkmıştır ki Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin hukukun dışında bir güvencesi kalmamıştır. Hiçbir kurumun bu konuda yapacağı bir şey olmadığı anlaşılmıştır" şeklindeki sözleri bazı yorumcularca Genelkurmay'a karşı yapılmış bir sitem olarak yorumlandı. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?
- "Babam sağolsun" deyip babasına güvenen mirasyediler gibi, CHP'liler de "Paşam sağolsun" deyip paşalara güvene güvene geldiler bugünlere. CHP'liler karşı oldukları, beğenmedikleri hükümetleri sandıkta millete devirtmek yerine, darbelerle bazı paşalara devirte devirte geldiler bugünlere. CHP'lilerin karşı olduğu, beğenmediği, mesela Adnan Menderes Hükümeti gibi hükümetler hep bu şekilde devrilmedi mi? Milletin hükümete getirdiklerini, darbeci paşalar hükümetten götürmedi mi? CHP'liler de, CHP'lilerin yönettiği medya da bunu desteklemedi mi? Şimdi de Tayyip Erdoğan Hükümeti askeri darbeyle devrilse, Tayyip Erdoğan'a tıpkı Adnan Menderes'e giydirildiği gibi idam gömleği giydirilse CHP'liler de, CHP'lilerin yönettiği medya da bunu desteklemez mi? CHP'liler de, CHP'lilerin yönettiği medya da böyle bir beklenti içindedir, ama bu boş bir beklentidir. Dün "Komünizm gelebilir", bugün "Şeriat gelebilir" deyip milletin işbaşına getirdiği hükümeti devir; geçti artık o devir! Buna şimdilerde bırakın milleti, ne ABD ne AB izin verir. Türkiye'de ABD izin vermedikçe, ABD desteklemedikçe de hiçbir askeri darbenin yapılması mümkün değildir. Hem artık CHP'liler "Paşam sağolsun" deyip paşalara güvenmeyi bıraksınlar da, kendilerine güvenmeye başlasınlar. Bazı paşaların desteğini almayı bıraksınlar da, milletin desteğini almaya baksınlar. "Paşam sağolsun" deyip Ağustos böcekleri gibi tembel tembel yatmayı bıraksınlar da, milletin hizmetine koşan çalışkan karıncalar gibi olmaya baksınlar. Hele hele milletin değerleriyle hiç uğraşmasınlar. çünkü değerlerine değer vermeyenlere millet hiç değer verir mi? Değer vermediklerine de destek de, oy da verir mi?
GAZETE ALANA PORNO FİLM BEDAVA!
- Başbakan Erdoğan, "Gazetelerinizin baş köşesine çıplak kadın resimleri basıyorsunuz; ilavelerinize herşeyi ortada kadın resimleri koyuyorsunuz" diyerek holding medyasına çattı. Ne diyorsunuz Başbakan Erdoğan'ın holding medyasına yönelik bu eleştirisine?
- Başbakan haklı diyorum. Ve hemen holding medyasının Başbakan Erdoğan'ın bu sözleri üzerine "Tayyip Erdoğan niyetini belli etti; demek ki çıplak kadınları örtmek niyeti" türündeki yorumlarına değinmek istiyorum. Biliyorum ki holding medyası için kadın özgürlüğü demek, kadını pazarlama özgürlüğü demek! Gazetelerin, televizyonların baş köşeleri de kadınların pazarlandığı vitrinler demek! Bu tür medya sayesinde adını bile bilmediğimiz mankenlerin, şarkıcıların, oyuncuların, sunucuların anadan doğma halini biliyoruz! çünkü holding medyasına ait gazetelerin, televizyonların vitrinlerinde hep çıplaklar resmi geçidi görüyoruz! Ardından da medyanın vitrinlerine konan bu kadınları zengin adamların metresi olarak görüyoruz. Tıpkı medyanın düzenlediği güzellik yarışmalarını kazanan kızları zengin adamların metresi olarak gördüğümüz gibi. Görülüyor ki bu ülkede at eti satmak yasak, Anadolu tabiriyle avrat eti satmak serbest. Ha şimdi holding medyasının korkusu, ya medyada kadın eti pazarlamak serbest olmazsa? İşte holding medyasının yaptığı "Tayyip Erdoğan niyetini belli etti; demek ki çıplak kadınları örtmek niyeti" türündeki yorumlarla dile getirilen de bu. Bakın bir süre önce Aydın Doğan'a ait Vatan gazetesindeki bir köşe yazısında Türkiye'nin yavaş yavaş İslam devletine dönüştüğü belirtilerek, "Türkiye'nin İslam devletine dönüşmesi halinde televizyonlarda hard porno seyredilemeyecek, bacakları ile yürek hoplatan sunucular olmayacak, güzellik yarışmaları yapılamayacak" deniyordu. Şu işe bakın ki holding medyasının baş patronu Aydın Doğan’ın dergisi pornoculuktan mahkum oluyor; onun köşe yazarları da pornoculuğu savunuyor! Oldu olacak gazeteleriyle birlikte porno film cd'lerini hediye olarak versinler bari! Gazete alana porno film bedava kampanyasıyla satışlarını arttırırlar belki? Sonuçta onlar kapitalist ideolojinin temsilcileri. Kapitalizmde de kadının cinsel obje olarak kullanılması, kadın bedeni üzerinden ticaret yapılması, kadına yönelik güzellik malzemelerinin satışının pompalanarak milyarlarca dolar kazanılması gayet tabii. Bu ideolojinin mensupları için kadın özgürlüğü demek, kadını pazarlama özgürlüğü demek!
ASKERİ HARCAMA, ASGARİ DüZEYDE OLSUN!
- Türk Silahlı Kuvvetleri'ne İsrail yapımı casus uçaklarının yanı sıra, F-16 savaş uçaklarını bile taşıyabilen ABD yapımı çok sayıda tanker helikopter alınacakmış. Dünyadaki ülkeler içindeki askeri harcamalara bütçesinde en fazla pay ayıran belli başlı ülkelerden biriyiz. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
- Askeri harcamalara bütçesinde önemli paylar ayıran iki değişik ülkeye bakalım. Mesela ABD de askeri harcamalara bütçesinde önemli pay ayırıyor, ama bunu bırakın dünyanın kontrolünü, uzayın kontrolünü bile elinde tutmak için yapıyor. Ve de ABD kendi silahını kendi üretiyor. Mesela İran da askeri harcamalara önemli pay ayırıyor, ama bunu emperyalistlere karşı bağımsızlığını, çıkarlarını korumak için yapıyor. Ve de İran tıpkı ABD gibi kendi silahını kendi üretiyor. İran, ABD savaş uçakları ayarında savaş uçakları bile yapıyor. Peki dünyadaki ülkeler içinde askeri harcamalara bütçesinde en fazla pay ayıran belli başlı ülkelerden biri olarak biz ne yapıyoruz? Biz ABD ve İran gibi kendi silahımızı kendimiz yapamıyoruz. Ya ne yapıyoruz? Şu fakir milletin paralarını ABD'den, İsrail'den, Avrupa'dan silah almak için harcıyoruz. Peki bu silahlar ne işe yarıyor? "Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasını savaş sebebi sayarız" dememize rağmen Kuzey Irak'ta kurulan Kürt devletine karşı suskun kalınıyorsa bu silahlar ne işe yarıyor? Kuzey Irak'ta Türk subaylarının başına çuval geçirenlere doğrultulamıyorsa bu silahlar ne işe yarıyor? Türkmenler gibi Irak'taki soydaşlarımızın uğradıkları zulümlere engel olunamıyorsa bu silahlar ne işe yarıyor? Ve nihayet Türkiye'yle alay edercesine konuşan Türkiye'ye meydan okuyan Talabani'yi, Barzani'yi korkutmuyorsa bu silahlar ne işe yarıyor? Herhalde bunca uçak, bunca helikopter, bunca tank kendi halkımızı korkutmak için satın alınmıyor olsa gerek? Ya da bu silahlar Cumhuriyet Bayramları gibi milli bayramlarda halka gösterilmek için satın alınmıyor olsa gerek? Bu silahlarla korkutmamız gerekenleri korkutamıyorsak, bu silahları göstermemiz gerekenlere gösteremiyorsak, bu silahlar ne işe yarıyor? Şu fakir milletin iş, aş, eğitim, sağlık sorunlarını çözebilecek paralar niye o zaman askeri harcamalar için ayrılıyor? Eğer bunca askeri harcama bir işe yaramıyorsa, o zaman askeri harcamaları asgari düzeyde tutmamız gerekmez mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.