İlk olarak İslam aleminin Ramazan Bayramı mubarek olsun...

Bir bayram gününün sonunda insanın aklını kurcalayacak daha can alıcı bir soru var mıdır acaba?

5 vakit namaz kılmadığını bildiğimiz ya da en azından kılmadığını düşündüğümüz insanların, hele hele liderlerin Cuma namazlarında ya da Bayram namazlarında boy göstermeleri normal karşılanabilecek bir durum olabilir.

Kimi zaman siyasi bir malzemedir, kimi zaman diğer dini vecibelerin yerine getirilmeyişinden duyulan ezikliğin bir işareti kimi zaman da sadece göz boyamadır…

Ama bütün bu tezatların arasında bir şey var ki, gerçekten üzerinde durulması gerektiğini düşünmeden edemiyorum.

Kur’an-ı Kerim’in ilk sûresi olan Fâtiha, aynı zamanda “Kitab’ın özü” olarak biliniyor. Kaynaklar, Fatiha için, “Allah'ın kendi kitabını okumak isteyenlere öğrettiği bir dua” tanımlaması yapıyor. (vikipedi)

Ve verilmek istenen ders şudur: "Eğer samimi olarak Kuran'dan yararlanmak istiyorsan, Alemlerin Rabbi'ne bu şekilde dua etmelisin." (vikipedi)

Fatihayı okuyan her Müslüman, kendisine doğru yolu göstermesi için rabbine yalvarır.

Kılınan namazların bütün rekatlarında, duaların(zaman ve mekan önemsiz), Kur’an tilavetlerinin sonunda Fatiha suresi okunur.

Müslümanlar için en yakın kurtuluş anahtarı gibidir. Allah’ın büyüklüğünü, ondan başka koyucu, bağışlayıcı olmadığını tasdik eder her Müslüman.

Sadece bu değil elbette. Belki de bizi şu an için en çok ilgilendiren ayetleri ihtiva ediyor Fatiha:

“Ancak Sana kulluk ederiz ve ancak Senden yardım dileriz.

Bizi dosdoğru yola ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil.”

Fatiha’nın Kur’andaki diğer surelerden farkı da, okunduktan sonra sonunda "amin" denilmesidir. 

Yapılan dua için, “olsun”, “ya Rabbi kabul buyur” anlamına gelen bu kelimeyi her duanın olduğu gibi Fatiha suresinin sonunda da söyleriz.

Buraya kadar her şey normal. Ama namaz kılmak, Kur’an’dan sureler okumak, özellikle de defalarca Fatiha’yı okuyarak sonunda “amin” demek büyük bir vebal altına sok muyor mu insanı?

Müslüman bir ülkede yaşayan, Müslüman olduğunu iddia eden ve İslami bir yaşam biçimini arzulayan her birey, okuduğu ayetlerle kendisini Allah’a karşı bir yükümlülüğün altına sokmuyor mu?

Buna bütün Müslümanlar dahil değil mi? Kim olursa olsun, en alt tabakadan en üst tabakaya kadar. Herkesin eşit olduğu namaz saflarında okunan ayetler ve edilen dualar insanlara ilahi emir ve yasakları tekrarlatmıyor mu?

Bu durumda şunu da sormak lazım:

Bütün bunları yapıp, uygulamaya gelince aksini savunmak, bu emir ve yasaklar uygulanmasın diye çabalamak, Allah’ın emirlerine karşı gelmek bir yana, bu emir ve yasaklara göre hareket etmek isteyen, bunun için gayret sarfeden insanlara engel olmak, bunun için her türlü hileye başvurmak ne tür bir aldatmacadır?

Kur’an öğrenme yaşına karışmak, bunun için kanunlar çıkarmak, İmam Hatip liselerinin önünü kesmek için yıllarda “katsayı zulmü” yapmak, Allah’ın apaçık bir emri olmasına rağmen "başörtüsünü" yasaklamak ve neredeyse sokakta bile giyilmesini engellemek için çırpınmak, Kurban derilerine laik kurumlar aracılığıyla ipotek koymak ve daha bir çok yanlış uygulama ne tür bir aldatmacadır?

Şimdi merak ediyorum. Mesela en çok CHP lideri Deniz Baykal’ı merak ediyorum. Bayram namazında İmam Fatiha suresini okurken sonunda “Amin” dedi mi?

Dediyse, nasıl bir sorumluluk altına girdiğini düşündü mü? Siyasi yaşamında İslam’ın hangi kurallarına karşı çıktığını düşündü mü?

Okuduğu ayetlerin-tabi okuduysa-Allah’a bir tür “söz vermek” anlamına geldiğini bilse yaptıklarından pişman olup, geri adım atar mı?

***

“RCP1453” rumuzlu okuyucu şöyle sesleniyor liderlere:

LİDERLER! BAYRAM NAMAZINDA FATİHA'YA GERÇEKTEN “AMİN” DEDİNİZ Mİ?
İnsan bazen merak ediyor; şu namazı eda edenler acaba Fatiha’ya amin derken neye niçin amin dediklerinin farkında mı? Özellikle Allah'ın emri olan tesettüre karşı çıkanlar, bir sefer olsun nelere “amin” deyip de yaşantılarında nelere karşı çıktıklarına bir baksalar… Liderler; ya yalan yere “amin” demeyin yada adam gibi Fatiha süresinin işaretlerine uyun yoksa yatıp kalkma ile Allah’ı aldatamazsınız, Elbette İslam kimsenin tekelinde değil ama yalan yere “aminler” ile de bir yere varılmaz. Haydi liderler aminlerinizin arkasında bir sefer olsun herif gibi durun.

Teşekkürler “RCP1453”