Tarih 3 Ekim 2010

Yer: Beyaz Saray (White House)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Mısır Devlet Başkanı (Devrik) Hüsnü Mübarek, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve ABD Başkanı Barack Obama…

Beyaz Saray fotoğrafçısı öyle bir an yakalıyor ki…

Ortaya işte bu kare çıkıyor…

Değişen dengelerin dünyayı salladığı bir dönemde özellikle de Ortadoğu coğrafyasında çizilen son resim, bugüne kadar görülmemiş bir kaygıyı beraberinde getiriyor. Birilerinin “halkların zaferi” diye üstüne atladıkları şeyin gerçekte ne olduğu konusunda sağlıklı fikir yürütebilmek için biraz daha zaman geçmesi gerektiği kanısındayım.

Dereyi görmeden paçayı sıvamak deyiminin tam da kullanılması gereken yer burası.

Tunus’ta yakılan meşalenin gerçekten bir özgürlük mücadelesine dönüştüğünü, bunun diğer Arap ülkelerine yayıldığını, insanların diktatörlere karşı tahammülünün tamamen sona erdiğini, gösterilerin her yere sıçradığını, Arap liderlerin geri kalanının da koltuklarında artık rahat oturamayacaklarını, bu nedenle de ellerinden geldiği kadar temel hak ve özgürlükler noktasında bol keseden vaat dağıttıklarını, bir sonraki seçimlerde aday olmama sözü verdiklerini, kendi ailelerinden birine saltanatlarını devretmeyeceklerine dair sözlerini…

Çok şey sıralayabiliriz…

Ama bu fotoğraftaki gibi net olan bir şey var sanki:

Bu karede olmasa da fitilin ilk ateşlendiği ülkenin (Tunus) lideri arkasına bakmadan kaçmak zorunda kaldı.

Onu, bu fotoğrafın bir parçası olan Mısır Devlet Başkanı ‘Firavun’ Hüsnü Mübarek takip etti.

Mübarek’in gidişi en çok kimi endişelendiriyor; tabi ki İsrail’i…

Bu fotoğrafın en çok risk altına giren parçası İsrail Başbakanı Netanyahu…

Ya sonrası…

Mahmud Abbas.

İsrail ve ABD’nin desteği ile iktidarını ayakta tutan ve İsrail’den gelen silahlarla güvenliğini sağlayan, Müslüman kanı döken Yahudi’den çok HAMAS’la mücadele eden Abbas…

Fotoğrafta yer alıyor ama o en zayıf halka…

Yani varlığı ile yokluğu pek fark etmiyor aslında.

Abbas’ın varlığı sadece İsrail ve ABD’nin işine yarıyor.

Ama Mısır’da değişen dengeler, Mübarek’in gidişi, önümüzdeki 6 aylık süreçte ortaya çıkacak yeni yapı, bu yapıda Mısır halkının yeri…

Netanyahu ve Abbas’ın geleceğini de bu gelişmeler tayin edecek gibi…

Sınır kapılarını kapatarak Filistinlileri İsrail’den beter bin zumla tabi tutan Hüsnü Mübarek’in olmadığı bir Mısır İsrail için adeta kabus demek.

Tünellere mahkum edilen insanların özgürce kardeşleri ile bir araya gelebilme ihtimali bile, Netanyahu ve Abbas’ın uykularını kaçırıyordur…

Hepimizin dileği, işte tam da bundan sonrası için.

Bir diktatörün gidişi için ordunun yönetime el koymasını bile insanların sevinçle karşıladığı coğrafyalarda halkı nelerin beklediğini kestirememek kaygılandırıyor insanı.

Şayet her şey bir oyunun parçasıysa ve gizli bir el su senaryoyu yönlendiriyorsa, giden diktatörlerin yerine insanları daha profesyonelce sömürecek yeni düzenler kurulacaksa yaşanacak hayal kırıklığını kimse tahmin bile edemez.

Bir fotoğraf karesi aslında öyle çok şeyi anlatıyor ki…

Çekildiği anın masumiyeti kimin umurunda ki…

Onları bir araya getiren nedenleri ve kapalı kapılar ardında konuşulanları düşündükçe…

İnsan “umarım yanılırım” demekten kendini alıkoyamıyor.

***

UÇAKLARDA İÇKİ NEDEN YASAKLANMIYOR?

Bir okurdan: (Gerçekten önemsenmesi gerektiğine inanıyorum)

Uçak firmalarının seyahatlerde müşterilerine içki ikram etmesini uygun görmüyorum. İnternette biraz araştırdım bu konuyu; bu uygulama yasal bir boşluktan dolayı devam ediyormuş.

Yasak olmalı çünkü :

1- Dinimizce zaten haram

2- Anayasada içkinin yaygınlaşmaması için önlem alınacağı gibi bir madde olduğunu sanıyorum.

3- Hanımımla ve çocuğumla seyahat ederken yan taraftaki insanların içki içmesi tehlikeli değil mi. Adam sarhoş olursa uçakta ne gibi bir önlem alınabilir ki?

4- Uçakla Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna 3 saati geçmez bu sürede içki içilmesinin yasak olması kime zarar verir ki?

5- Otobüslerle içki içmek muhtemelen yasaktır. Uçakta bir nevi toplu insan taşıma aracı; otobüste yasak olan uçakta neden yasak değil?

Eşimle çocuğumla güvenli bir yolculuk yapmak hakkım değil mi? Çocuğumun ve eşimin yanında sarhoş birilerinin bulunmasını istemiyorum. Seyahat ederken birileri uçağı bar gibi kullanamamalı. Çocukların yanında içki içilirse çocuklarda içkiye karşı bir meyil oluşacaktır. Bunu da Türkiye'de yaşayan, aklı başında olan her aile kabul eder. İçki içen aileler de dahil olmak üzere.

Umarım mesaj yerine ulaşmıştır...

İyi haftalar efendim…