Mine Kırıkkanat kırdı geçirdi...

Mine Kırıkkanat kırdı geçirdi...

Adı: Mine

Soyadı: Kırıkkanat…

Hani şu Aydın Doğan’ın tetikçi yayın organlarından Vatan gazetesinde bile barınamayarak kovulan yazar…

Yazar dedikse, birilerinin yaftalaması, yoksa yanından bile geçmiyor.

Kırıkkanat daha çok kırıp dökme üzerine uzman…

Bu işi çok iyi yaptığını son katıldığı televizyon programında da ispatladı.

Oraya geleceğiz, ama önce biraz daha özelliklerini sayalım…

Mesela doğanın her hangi bir yayın organında, bu Milliyet de olabilir; “Başını açtı diye başını yaktılar” türünden yalanlarla süslenmiş bir haber görmüşseniz iyi bilirsiniz ki altında onun imzasının bulunuyor olması büyük ihtimaldir.

Sadece bu mu? Değil tabi ki…

Mütedeyyin kesimlere ve özellikle Kürtlere yönelik hakaretleri ile de ünlüdür bizim Kırıkkanat…

Altına imza attığı her skandaldan, entel-dantel bir gerekçe ile sıyrılma yoluna giden Mine Hanım, geçen gün yine boyundan büyük bir skandala imza attı…

Hem de NTV ekranında…

NTV ekranı bu tipler için konaklama çadırı sanki.

Takip edenler fark etmiştir, belli başlı tipler zannedersiniz ki NTV’de yatıp kalkıyor.

Canlı yayınlara o kadar hızlı bir şekilde bağlanıyor ve konuşuyorlar ki, aklınız şaşar…

Bizim Kırıkkanat meselesi ise daha farklı tabi…

NTV muhtemelen söyleyeceklerini bildiği için kendisine büyük itibar göstermiş. Program boyunca kamera Kırıkkanat’ın üzerinde kartal uçuşu yapıyor, gözler onun söyleyeceği sözlerde…

Dudaklarından o inciler(!) dökülüyor.

Hedef belli, iktidar maskesi altında mütedeyyin insanlar ve İslam…

Hiddetlendikçe daha çok kırıyor, daha çok döküyor…

Ak Parti hükümetinin sosyal yaşama müdahale ettiğini iddia ediyor, türlü yalanlarla iddiasını süslüyor.

Hükümet üyelerinin henüz kültür sahibi olamadığını iddia ediyor ve o büyük laflarından birini savuruyor…

“Madem anayasanın gençleri alkolden koruyan maddesini uyguluyorlar. Neden o maddenin tümünü uygulamıyorlar” diyor ve ekliyor; “Eğer anayasanın görevi gençleri cehaletten kurtarmaksa önce kendilerine baksınlar.”

Tahlil mi istiyorsunuz?

Son referandumda bu hükümet bi tür güven oyu aldı yorumu yapılıyorsa –ki bu bir nebze doğrudur- o halde bu kadın diyor ki, ‘bu hükümetin ülke için bir şeyler yapmaya çalışan yöneticileri cahil, önce kendilerine baksınlar.’ Sonra şuraya geliyor söz, ‘Bu hükümetin referanduma sunduğu anayasa değişikliği paketine ‘evet’ oyu veren yüzde 58’lik kesim de cahil.’

Yorum bu…

Kırıkkanat bununla yetiniyor mu?

Tabi ki hayır…

Asıl vuruşu Darvin ile yapıyor.

İslam’in güzel emirlerini dayatma olarak gören zihniyetin avukatlığını çok iyi yapan Kırıkkanat, dilinin altındaki baklayı çıkartıyor…

”Kimsenin yaşam tarzına karışılmadığından söz ediliyor, ama bugün Darvin’den ve Darvin teorisinden bahsettiğiniz zaman Allah'ı inkârla eş değer tutuyorlar...”

Kırıkkanat bu, olayın sonunda final vuruşu yapar…

Zaten daha fazla dinlemeye tahammül edemiyor insan…

Hayatın bütün güzelliklerini bir kenara iterek, hayatın bütün renklerini reddedip kendisini siyaha, karaya, kapkaraya hapsederek yaşamak nasıl bir sanattır.

Bu sanatı icra edenler, nasıl oluyor da millete düşmanlıklarını açık açık sergiledikleri halde, kendilerini fersah fersah yüksekte gördükleri halde “ben sırtımdaki 10 yıllık kabanımla seçkinci oluyorum, onlar kürkle dolaşıyorlar ama seçkinci olmuyorlar” diyerek içindeki kini ve nefreti kusabiliyor…

Her neyse, biz biliyoruz ki artık istedikleri kadar kırıp dökebilirler. Zira zarar verdikleri tek bir şey var, kendileri…

İyi haftalar efendim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi