Baş döndürücü gelişmeler...
Hem bölgemizde, hem de küresel ölçekte; Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren önemli gelişmeler yaşanıyor. Ramazan Bayramı’nın hemen öncesinde, Ankara ve İstanbul’da; komşularımız Suriye ve Irak ile çok mühim anlaşmalara imza atıldı. Sırasıyla değinecek olursak, evvela Türkiye ve Suriye arasında, yüksek düzeyde stratejik iş birliği anlaşması, iki ülkenin dışişleri bakanları tarafından imzalandı. Bunun yanında her iki ülke, karşılıklı olarak vizeleri kaldırmaya karar verdi... Ve bu karar hemen yürürlüğe girdi, Bayramda da sınır boylarında uygulanmaya başlandı. Beşşar Esat’ın Ankara ve İstanbul ziyareti, güney komşumuzla son yıllarda hızla düzelen ve iyileşen ilişkileri daha ileri bir safhaya taşıdı.
Bu arada Irak ile Suriye arasında son haftalarda hüküm süren siyasi gerginliği sona erdirmek için, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Şam, Bağdat ve Kahire’ye yaptığı ziyaretlerin bir sonucu ve devamı olarak; Suriye ve Irak Dışişleri Bakanları ile Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa’nın da katılımı ile, İstanbul’da dörtlü zirve gerçekleştirildi. Zirveye Arap Ligi genel sekreterinin katılmış olması, Orta Doğu dengeleri ve Türk-Mısır ve Türk-Arap ilişkileri açısından ayrıca büyük önem arz ediyor. Bu zirveden kısa bir müddet önce de, aynı konularla ilgili olarak, Türkiye-Suriye ve Irak İstihbarat Başkanlarının bir araya gelmiş olması da, keza başlı başına çok mühim bir hadise olarak diplomatik kayıtlara geçti.
Zira bu ortak toplantı ve zirvelerin gerçekleşememesi halinde, Bağdat’ta meydana gelen son büyük terör olayları sonucunda karşılıklı olarak elçileri geri çeken Irak ve Suriye’nin meseleyi Birleşmiş Milletlere taşıması ve ihtilafın hallinin giderek daha çok zorlaşması sonucu doğacaktı. Türkiye’nin derhal inisiyatif alarak, taraflar arasında önce dolaylı, daha sonra da doğrudan temas ve müzakere ortamını sağlaması, bölge meselelerinin hallinde yeni bir ufuk açmış oldu.
Bütün bunların hemen akabinde, bu defa geçen yıl Irak ile imzalanmış olan Yüksek Stratejik İşbirliği Anlaşması çerçevesinde, her iki ülkeden ilgili bakanların iştirak ettiği ortak toplantılar yapıldı ve bu görüşmelerde onlarca konuda, mutabakat sağlandı. Türkiye ile Irak arasında ilişkilerin bu seviyede iyileşmesi, öncelikle mevcut kimi sorunların çözümü için (Kuzey Irak’ta konuşlanmış olan teröristlerin dağdan indirilip silahsızlandırılması vs.) uygun zemin ve fırsat doğmaktadır. Geleceğe dönük olarak da, hem Irak’ın iç istikrarı; hem de bölgede şekillenecek yeni dengeler bakımından, bu stratejik iş birliğinin önemi son derece büyüktür...
Bu arada Orta Doğu ile ilgili bir başka kritik gelişme de ufukta göründü. BM Güvenlik Konseyi üyeleri ve Almanya’nın (5+1) İran ile yeniden nükleer program görüşmelerini başlatmaya karar vermesi ve bu görüşmelerin de Türkiye’de yapılacak olması... Yine tam bu sırada, değindiğimiz gelişmelerin tamamıyla bir biçimde ilişkili, ayrıca Doğu Avrupa; Kafkaslar ve Orta Doğu siyasi ve askerî dengeleri açısından çok derin değişim ve dönüşümlere yol açacak, radikal bir gelişme daha yaşandı. ABD-Rusya ilişkilerinde yepyeni bir dönemi başlatacak olan bu radikal gelişme, Amerika’nın Polonya ve Çek Cumhuriyeti topraklarında daha önce kurmaya karar verdiği füze kalkanı projesinden vazgeçmesi ve iki ülke arasında nükleer silahların azaltılması görüşmelerinin de yeniden başlamasıydı...
Evet, bölgemizde ve dünyada bu kadar kritik gelişmeler yaşanırken, siyasi muhalefet sadece bir noktaya odaklanmış: Bayramlaşma konuşmalarında bile, hükümeti bölücülükle ve ülkeyi satmakla itham ediyorlar... Basiret diye, ben buna derim!..